18 Nisan 2024 Perşembe

Sinbo direnişçileri Tuzla'da taleplerini haykırdı

Taleplerini Çalışma Bakanlığı'na iletmek için direniş alanından Ankara'ya yürüyüş başlatan Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan, Tuzla'da eylem yaptı. İşçilere polis saldırdı, gözaltına aldı.

Sinbo'da Kod-29 ile işten atılan TOMİS üyesi Dilbent Türker ve TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan Ankara yürüyüşünün 4. gününde Kartal'da polis saldırısında gözaltına alındı. Gözaltılar serbest bırakıldıktan sonra akşam saatlerinde Tuzla'da basın açıklaması yapıldı.

Tuzla İçmeler Köprüsü'nde yapılan basın açıklamasında gözaltına alınan ve serbest bırakılan Sinbo direnişçisi ve TOMİS temsilcisi yaptıkları konuşmada taleplerini bir kez daha dile getirdi. Desteğe gelenler de Sinbo direnişiyle dayanışma içerisinde olduklarını ifade ettiler. Konuşmalarda, ülkeyi yangın yerine çeviren AKP-MHP iktidarının işçi düşmanlığına dikkat çekildi.

DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı söz alarak yürüyüş hakkının demokratik bir hak olduğunu hatırlatarak "Bu yürüyüş hakkını aramak isteyen işçi ve emekçilerin de önünü açacaktır" dedi.

Ardından söz alan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu sözlerine Sinbo işçisi şahsında sermayenin ve onun iktidarına direnen tüm işçileri selamlayarak başladı ve şunları ifade etti:

"Ülkeyi cehenneme çevirenler, sahilleri yangınlara terk edenler, işçi sınıfını patronun iki dudağı arasına mahkûm etmek istiyorlar. Bu iktidar yaptıkları tüm uygulamalarla, patronların istediği yasaları çıkararak patronların iktidarı olduğunu kanıtladı. 40 milyon insanın asgari ücretle geçindiği, ülke servetinin nüfusun %5'in yediği ama 60 milyonun sefalet içinde yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz. Her gün işçilere kötü çalışma koşulları dayatılıyor. Patronlar örgütsüz işçi istiyor. Kimse itiraz etmesin, kimse hakkını aramasın istiyor."

Piroğlu konuşmasının devamında Kod-29 saldırısını teşhir ederek "Yangınlar, katiller, hırsızlar karşısında hiçbir şey yapmayan iktidar işçilerin karşısına dikiliyor. Konya'da gelen katliamı seyreden, İzmir'de seyreden iktidar işçilerin önüne barikat kuruyor" dedi. Piroğlu konuşmasını "Direnen halklar kazanacak, direnen işçiler kazanacak. Siz kaybedeceksiniz biz kazanacağız" diyerek tamamladı.

Devrimci Gençlik Birliği adına yapılan konuşmada "Bu saldırılar, yasaklar baskılar onların korkularndan kaynaklanıyor biz gençler kadınlar işçi ve emekçiler olarak onların korkularını bulunduğumuz her alanda yükselteceiğz" denildi.

GİDER adına yapılan konuşmada "Sinbo direnişinin 191 ankara yürüyüşünün 4 gününde devlet saldırısını gösterdi. Biz direnen işçilerin yanında olmaya, dayanışmayı yükseltmeye devam edeceğiz" diye kaydedildi.

DGD-Sen adına yapılan konuşmada kaymakamlık yasaklarına tepki gösterere "Başından beri Sinbo direnişinin yanındayız. Her gün gözaltına almakla bu direnişi sonlandırabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Çalışma bakanı ne iş yapar? Cumhurbaşkanı ne iş yapar? Çay dağıtmakla olmuyor. İşçileri görün artık, memleketin dört bir yanındaki yangınları görün. Devletin tek derdi Ankara'ya yürüyen 2 işçi" diye belirtti.

MİB Temsilcisi direnişi selamlayarak başladığı konuşmasında, gözaltılara rağmen direnişin devam ettiğini belirterek şunları ifade etti:

"Dilbent Türker sadece kendi işe iade edilmesi için değil, Kod-29'la işinden olan 200 bini aşkın işçi ve emekçi için mücadele etmeye devam ediyor. Ülkede 10 milyonu aşkın işsiz varken, ülke yangın yeriyken, pandemi tehlikesi sürüyorken seferberlik ilan etmeyenler 4 gündür seferberlik ilan ediyorlar. Geçtiklere her yere barikatlar kuruluyor. Bu barikatlar eylemi engelleyemeyecek. Burada yakılan kıvılcımı yangına çevirmeye çağırıyoruz. Orman yangınları için önlem almayanlar o gün işçi sınıfının ayağa kalktığı yangın karşısında kaçacak delik arayacaklar."

Devrimci Parti adına yapılan konuşmada da direniş selamlandı ve dayanışma çağrısı yapıldı. BDSP temsilcisi ise "Diğer sınıf dostlarımızla bu mücadeleye destek vermeye devam edeceğiz. İşçilere barikat kuranlar sermayeye kursunlar, rant politikalarına kursunlar. Bu düzen böyle gitmeyecek, işçiler bu düzeni değiştirecek" diyerek kamuoyuna direnişe destek verme çağrısında bulundu.

Sinbo direnişçisi Dilbent Türker "Biliyoruz ki sınıfımıza dönük bu saldırıyı tek başımıza püskürtemeyiz. Bir araya gelirsek, mücadeleyi büyütürsek bu saldırıyı püskürtebiliriz" dedi.

TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan de "4 gündür gözaltına alınıp, TEM şubesine götürülüyoruz. Terörist olan işçilere açlık sınırının altında yaşamayı dayatanlardır, terörist olan işçi ve emekçilerin haklarını gasp edenlerdir, işçilere sırf hakkını istedikleri için Kod-29'la işten atanlardır. İşçi ve emekçiler haklarını aradıklarını, insan yaşamak ve çalışmak istediğinde karşısına savcılar, polisler dikiliyor. Kendi yasalarını dahi çiğniyorlar. İş güvencesi ve gelir güvencesi, Kod-29, insanca çalışma ve yaşama sadece Sinbo'nun değil Türkiye işçi sınıfının sorunudur. Önümüze dikilen barikatlar Türkiye işçi sınıfının karşısına dikilmiştir" diye konuştu.

Eyidoğan son olarak Ankara yürüyüşünün yarınki programını aktardı. Yarın (4 Ağustos) sabah 08.00'de yine İçmeler Köprüsü'nden Ankara yürüyüşünün devam edeceği, akşam 18.30'da Gebze Kent Meydanı'nda olunacağı belirtildi.