8 Mayıs 2024 Çarşamba

Pandemide hapishane ve adliyelerdeki uygulamalar hukuk ve insan haklarına aykırı 

Pandemi sürecinde hapishanelerde ve adliyelerde alınan Covid-19 tedbirlerinin hukuka ve insan haklarına uygun olmadığının altını çizen İstanbul Barosu ve İstanbul Tabip Odası, tutsakların sağlığa ve insani yaşam koşullarına erişiminin engellendiğini kaydetti. Basın toplantısında, alınması gereken önlemler sıralandı.

İstanbul Barosu ve İstanbul Tabip Odası, "Cezaevlerinde ve adliyelerde pandemi kuralları, hukuka ve insan haklarına uygun düzenlenmelidir" şiarıyla İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.

DURAKOĞLU: MAHKUMLAR HAKLARINI KULLANAMIYOR
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, gerekli tedbirlerin alınması yönünde birçok kez Adalet Bakanlığına çağrıda bulunduklarını belirtti. Durakoğlu, "Bu konuda defalarca gerekli önlemlerin insan haklarına uygun olacak şekilde alınmasını istedik. Yalnız bu Covid-19 bahanesiyle mahkumlar haklarını kullanamıyor. Bir ihlal söz konusu. Olağanüstü hal durumu gibi yasalar ve kararlar alınıyor. İnsan yaşamı ve hakkı esas alınmalıdır. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor" diye konuştu. 

SAİP: TUTUKLULARA BİR KAT DAHA CEZA UYGULANIYOR
İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip ise hapishanelerde hak ihlali yapıldığını ve en çok risk altında olan kişilerin hapishanelerde bulunan tutukluların olduğuna dikkat çekti. Saip, "Toplumun tümü sıkışık haldeyken cezaevlerinde bu önlemler çok sıkı halde devam etmekte. Cezaevlerinde yüz yüze görüşler mümkünken görüşlerin yapılmaması tutuklulara bir kat daha ceza uygulamak demektir. Bu durum demokrasiyle bağdaşmamaktadır. Bugün bir sağlık sorunu için hastaneye gelmek zorunda olan bir tutukluya 14 gün tek başına kalma uygulaması uygulanıyor. Bunun yapılmaması gerekir" ifadelerini kullandı.

'ADALET BAKANLIĞI UYARILARA SESSİZ KALDI'
Basın metnini okuyan Dr. Murat Ekmez,  pandemi sürecinde Mart 2020'den itibaren hapishanelerde ve adliyelerde önlemler alındığını ancak gelinen süreçte hapishanelerden Covid-19 salgınına ilişkin bilgi alamadıklarını dile getirdi. Ekmez, "Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün pandemi döneminde yaptığı dört açıklamada sunulan bilgiler, sahadan edinilen bilgiler ile örtüşmemektedir" dedi. Pandemi sürecinde hapishanelerde alınana önlemlerin biçimi sağlık hizmetlerine erişimin önünde büyük bir engel oluşturduğuna dikkat çeken Ekmez, "Mahpusların tecridine ve izolasyonuna neden olmuştur. Bu durum sadece mahpusları değil onların yakınlarını ve vekillerini de olumsuz etkilemiştir. Adalet Bakanlığı bu dönemde insan hakları, hukuk ve sağlık örgütlerinin bu konudaki uyarılarına sessiz kalmıştır" diye belirtti.

'İNSANİ YAŞAM KOŞULLARINA ERİŞMELERİ ENGELLENİYOR'
Adalet Bakanlığı'nın gelinen aşamada haklı ve bilimsel bir sebebe dayanmayan pandemi önlemleri aldığını aktaran Ekmez, "Cezaevlerinde mahpusların bir işkence yöntemi olan tecride maruz kalmasına sebebiyet vermekte ve hak ettikleri insani yaşam koşullarına erişmesine engel teşkil etmektedir" ifadesinde bulundu.

'SAĞLIĞA ERİŞİM HAKLARI İHLAL EDİLİYOR'
Tutsakların sağlık erişimi engellendiğini hatırlatan Ekmez, "Bu dönemde mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine sevk edilmeleri ile ilgili birçok sıkıntı yaşanmıştır. Birçok zorluğu aşıp sağlık merkezlerine ulaşabilen mahpuslar gittikleri sağlık merkezlerinden dönüşte 14 gün izolasyona maruz kalmışlardır. Bütün bu önlemler Koronavirüsün toplum içinde yaygın olarak görüldüğü dönemlerde makul olsa da önlemlerin normalleşme döneminde sürdürülüyor olması mahpusların sağlığa erişim hakkının ihlaline yol açmaktadır" diye konuştu.

'HASTA MAHPUSLAR YAŞAMLARINI YİTİRDİ'
Ekmez konuşmasına şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığı pandemi döneminde ağır hasta mahpusların tahliye edilmeleri ile ilgili yapılan çağrılara sessiz kalmıştır. Bu dönemde hastalıkları nedeniyle birçok mahpus sağlık merkezlerine ulaşamadan yaşamlarını yitirmiştir. Duruşma salonlarında da cezaevlerine benzer bir süreç yürütülmektedir. Adliyeler yaşamın birçok alanında normalleşme olmasına rağmen normalleşmenin olmadığı mekanlar olmaya devam etmektedir."

Tutsakların havalandırma hakkının engellendiğini söyleyen Ekmez, "Cezaevlerinde mahpusların zaten dışarıdaki hayattan ve yakınlarından izole edilmiş iken bir de birbirlerinden izole edilmesinin akla yatkın bir sebebi olabilir mi" sorusunu yöneltti. 

ÖNERİLER SIRALANDI
Adalet Bakanlığı'nın duyarlı ve çözüm odaklı olması yönünde çağrıda bulunan Ekmez, hapishaneler ve adliyeler ile ilgili önerilerini madde madde sıraladı:
"Hukukçular ve mahpus yakınları için açık görüşler diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde en kısa sürede başlatılmalıdır. 
Mahpusların havalandırmaya çıkış saatlerinin ve sosyal imkanlarını kullanmalarının önündeki engeller ivedilikle kaldırılmalıdır.
Duruşma salonlarına mahpusların fiziken gelişi ile ilgili kısıtlılık ortadan kaldırılmalıdır.
Aleni yargılama ilkesi uyarınca duruşma salonlarına avukat ve taraf yakını izleyicilerin katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine ulaşmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, sağlık merkezlerinden cezaevlerine dönüşlerinde uygulanagelen 14 günlük izolasyon uygulamasına son verilmelidir."