MSGSÜ öğrencileri: Güvenli, yaşanılabilir kentler istiyoruz

Deprem toplanma alanı Fındıklı parkının betonlaştırılmasına karşı eylem yapan MSGSÜ öğrencileri, tutuklu şehir-bölge planlama mezunu arkadaşlarının ve hocalarının serbest bırakılmasını istedi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) öğrencileri, MSGSÜ Kulüpler Birliği, MSGSÜ Öğrencileri, MSGSÜ Boykot Komitesi ve Beyoğlu Kent Savunması deprem toplanma alanı olan Fındıklı Parkının betonlaştırılmasına karşı bir araya geldi.
"Her geçen gün yeşil alanlarımızın azaltılmasının kabul etmiyoruz, güvenli yaşanılabilir kentler istiyoruz" denilen açıklamada, tutuklanan şehir-bölge planlama mezunları ve hocalarının da derhal serbest bırakılmasını istedi.
Yapılan açıklamada, "Biz, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencileri olarak, yalnızca kendimiz için değil, kent hakkını savunan tüm plancılar ve kentliler adına söz alıyoruz" denilerek, Fındıklı Parkı’nda ‘düzenleme" adı altında sürdürülen uygulamalara tepki gösterildi.
Açıklamada, "Kabataş-Fındıklı sahil hattı, kentlinin denizle kurduğu en eski bağlardan biridir. Bu hattaki ekolojik değerlerin yitirilmesi yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda toplumsal bir kopuştur. Park hem yeşil alan hem de afet toplanma alanı olarak yaşamsal bir işleve sahiptir. Bir yandan Galataport projesiyle başlayan kıyıların özelleştirilmesi ve kamusal erişimin sınırlandırılması; diğer yandan Kabataş Transfer Merkezi aracılığıyla sahil hattının ulaşım projeleri adına daraltılması, bugün Fındıklı Parkı’na yönelen müdahalelerin zeminini hazırlamıştır. Her iki süreç de kıyının kamusal ve ekolojik işlevlerini geri plana iterek kent hakkını ihlal etmektedir" diye belirtildi.
Halkın yaşam alanlarına yönelik saldırılara tepki gösterilen açıklamada, "Kent hakkı mücadelesini kişi merkezli değil, ilke merkezli bir zeminde savunmamız gerektiğine inanıyoruz" denildi.
GEZİ TUTSAKLARI UNUTULMADI
Tutuklu Tayfun Kahraman’ın da hatırlatıldığı açıklamada, "Mesleki sorumluluklarını yerine getirdikleri için cezalandırılan hocalarımızın ve meslektaşlarımızın yanındayız. Tayfun Kahraman hocamız, Gezi Parkı’nın kamusal bir alan olarak kalması yönündeki mücadelesi nedeniyle üç yıldır cezaevindedir. Gürkan Akgün, Resul Emrah Şahan, Buğra Gökçe ve Mehmet Murat Çalık’ın da özgürlüklerinden mahrum bırakılması, mesleğimize yönelik sistematik bir baskının göstergesidir" diye kaydedildi.