'Aslı Aydemir derhal serbest bırakılsın'

Leman dergisine dönük saldırıya tepki gösterdiği için tutuklanan Aslı Aydemir'in serbest bırakılması talebiyle yan yana gelen meslektaşları, "Bizler, ölüm çağrıları yapanların ve onları koruyanların yanında da değiliz. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi ve Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Leman dergisine dönük dinci faşist saldırıya tepki gösterdiği için 4 Temmuz'da ev baskınıyla gözaltına alınıp tutuklanan üyeleri Aslı Aydemir için Sıraselviler'deki Eğitim Sen Şubesinde yan yana geldi.

Ortak basın açıklamasını okuyan Betül Topkaya, "Kolektif belleğimizde Madımak katliamının izleri hala canlıyken, 30 Haziran'da taşlarla, sopalarla Leman dergisine saldıran ve 'bu bina yanacak' naralarıyla açıkça ölüm tehdidinde bulunan şeriatçı bir güruh sokakları tehdit, nefret ve şiddetle doldurdu. Bu ağır suçlara karşı neden hiçbir etkili hukuki adım atılmadı? Kaçı hakkında adil ve şeffaf bir soruşturma yürütüldü? Kaçı ifadesi alınarak yasal sınırlar içinde hesap vermeye çağrıldı? Hiçbiri! O sırada orada bir mekanda oturan ve buna karşı tepki gösterip ses çıkaranlardan biri ise, yani bir muhalif, feminist bir psikolog, bir Barış Akademisyeni tutuklandı" ifadelerini kullandı.

Leman'a saldıranların değil, tepki gösterenlerin tutuklanmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Topkaya, "Muhalif olanı susturmaya ve kriminalleştirmeye yönelik uzun zamandır işlemekte olan bir anlayışın parçası. Bugün bu araçsallaşan hukukun, kimleri ısrarla ve keyfi biçimde cezalandırdığını, kimlere dokunulmazlık tanıdığını konuşmak mecburiyetindeyiz. Bugün tanık olduğumuz, yalnızca bireysel bir mağduriyet değil, muhalefetin bütün seslerine yöneltilmiş sistematik bir gözdağıdır" dedi.

'SÖZÜNÜ SAKINMAYAN HERKES HEDEF HALİNE GELİYOR'
Yargı kararlarının olgulara değil, önceden belirlenmiş siyasal pozisyonlara göre şekillendiğini belirten Topkaya, "Uzun zamandır içinde olduğumuz sosyo-politik atmosferde keyfilik olağanlaşmış, adalet duygusu sistemli biçimde aşındırılmış durumda. Hepimiz biliyoruz: Neyin doğru, neyin meşru olduğuna hukuk değil, iktidar ve onun güdümündeki yargı karar veriyor. Sözünü sakınmayan herkesin hedef haline geldiği, hakikatin yerini iktidarın çizdiği sınırların aldığı bir düzende yaşıyoruz" diye belirtti.

'ASLI SUSMADI, BİZ DE SUSMAYACAĞIZ'
Bu düzene alışmayacaklarının ve susmayacaklarının altını çizen Topkaya, şöyle devam etti: "Hukukun işlemediği bir toplumda güven yerini korkuya, ifade yerini suskunluğa bırakır. Aslı susmadı, biz de susmayacağız! Aslı, Kürt halkına yönelik saldırılara sessiz kalmayan, Barış için Akademisyenler Bildirisi'ni imzaladığı için 24 Aralık 2017 tarihli 695 nolu KHK ile Dicle Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edilen, hakları gasp edilmiş bir akademisyen, Barış Akademisyeni. Patriyarka ile uzlaşmayan, sesiyle sözüyle erkek egemenliğine direnen bir feminist. Ve, toplumdan, barıştan, emekten yana bir meslek yasası için mücadele eden, halkın ruh sağlığını önceleyen bir eleştirel psikolog. Aslı, yaşamın her alanında mücadeleci kimliğiyle nasıl yer aldıysa, biz de bu baskıcı düzene karşı, yalnızca Aslı Aydemir'in değil, hakikatin ve direnen tüm seslerin özgürlüğü için ortak bir mücadeleyi büyütme sorumluluğuyla hareket ediyoruz."

Topkaya, "Bu düzenin ürettiği adaletsizliklere karşı sessiz kalmamak, yalnızca insani bir refleks değil, hepimizin paylaştığı etik-politik bir sorumluluktur. Bizler, bu hukuksuzluğa karşı sessiz seyirciler değiliz. Bizler, ölüm çağrıları yapanların ve onları koruyanların yanında da değiliz. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Aslı Aydemir'in yanındayız, derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" vurgusu yaptı.

'TÜM KAMUSAL ENTELEKTÜELLERİN YAPMASI GEREKENİ YAPMIŞTIR'
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi adına konuşan Mustafa Görkem Doğan, "Yaptığı doğrudur. Emek, barış, demokrasi mücadelesi yürüten bütün kamusal entelektüellerin, aydınların yapması gerekeni yapmıştır. Dolayısıyla yaptığı suç değildir. Aslı Aydemir'in bir an evvel özgürlüğüne kavuşturulmasını istiyoruz" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Jiyan Tosun, Aslı Aydemir'i bugün ziyaret ettiklerini ve durumunun iyi olduğunu belirterek, selamlarını iletti. Aydemir'in tutuklanmasını gerektirecek hiçbir şartın oluşmadığını vurgulayan Tosun, Aydemir'in derhal serbest bırakılmasını istedi.