4 Mayıs 2024 Cumartesi

Marmara Bölgesi'ndeki açlık grevleri izlenimi raporlaştırıldı

Açlık Grevleri İzleme Heyeti, Marmara Bölgesi hapishanelerdeki açlık grevine ilişkin izlem raporunu paylaştı. Heyet, Adalet Bakanlığı'nın derhal harekete geçmesini istedi. 

Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, Marmara Bölgesi hapishanelerindeki açlık grevi izlem raporunu İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı. Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri İle Dayanışma Derneği (MA-TUHAYDER) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubesi'nden temsilcilerle oluşturulan Açlık Grevi İzleme Heyeti 1 Haziran ve 9 Haziran 2021 tarihleri arasında Marmara Bölgesi'nde bulunan Edirne F Tipi, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi, Silivri 5 Nolu L Tipi, Silivri 1 Nolu Kapalı, Bakırköy Kadın, Maltepe 1 Nolu L Tipi, Gebze Kadın, Kandıra 1 Nolu F Tipi, Kandıra 2 Nolu F Tipi ve Bolu F Tipi Hapishanelerine ziyaretler gerçekleştirildi.

'12 HAPİSHANEDE 612 TUTSAK SÜRESİZ DÖNÜŞÜMLÜ AÇLIK GREVİNDE'
12 Hapishanede yaklaşık 612 tutsağın süresiz dönüşümlü açlık grevine girdiği, eyleme katılan tutsak sayısının hapishaneden hapishaneye değişiklik gösterse de tutsakların ortalama 2'şer – 3'er kişilik gruplar ile 5'er günlük açlık grevi yaptığı aktarılan raporda, açlık grevine giren tutsakların yaklaşık yüzde 90'ının daha önce en az 89 günlük açlık grevine girdiği, bununla birlikte yaklaşık 100 tutsağın daha önce 100-170 gün arası açlık grevi yaptığı, ayrıca şu an açlık grevi yapan tutsakların daha önce de birden fazla kez kısa süreli dönüşümlü açlık grevine girdiği belirtildi. 

'BAZILARI DIŞINDA HAPİSHANELERDE OLUMSUZ BİR TUTUM YOK'
Hapishanelerde genel olarak pandemi nedeniyle birçok hakkın kısıtlandığı bununla birlikte idarelerin ve infaz koruma memurlarının açlık grevlerine ilişkin olağanın dışında, özel olarak olumsuz bir tutumunun olmadığı kaydedilen raporda, "Ancak Edirne F Tipi Hapishanesinde idarenin ve infaz koruma memurlarının tutumlarının sertleştiği, Bolu F Tipi Hapishanesinde açlık grevi sürecinde idarenin ve infaz koruma memurlarının tutumlarının daha da sertleştiği ve baskıların arttığı, Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesinde açlık grevine giren mahpusların idare tarafından psikoloğa yönlendirilmeye çalışıldığı, Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde ise bazı infaz koruma memurlarının kişisel tavır sergilediği, ziyaret edilen bütün hapishanelerde açlık grevine giren mahpuslar hakkında her dönüşüm için ayrı ayrı disiplin soruşturması başlatıldığı, şu an için en çok 'bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma' cezası verildiği, bununla birlikte tekrar eden durumlarda cezaların 'ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma', 'haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama', 'ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma' ve 'hücreye koyma' şeklinde kademe kademe ağırlaştırılarak verilebileceği, cezalara karşı mahpusların yaptığı itirazların infaz hakimlikleri ve ağır ceza mahkemeleri tarafından reddedildiği, birçok hapishanede ilk turlar için verilen disiplin cezalarının kesinleşerek infazına başlandığı, diğer cezaların ise itiraz aşamasında olduğu;  ziyaret edilen hapishanelerden Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesinde, Silivri 1 Nolu Kapalı Hapishanesinde, Gebze Kadın Hapishanesinde, Kandıra 1 ve 2 Nolu F Tipi Hapishanelerinde tansiyon, kilo, nabız ölçümü gibi sağlık kontrollerinin hiç yapılmadığı, Düzce T Tipi Hapishanesinde sağlık kontrollerinin infaz koruma memurları tarafından yapıldığı, Edirne F Tipi Hapishanesinde mahpusların talepleri halinde ara ara yapıldığı, Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F Tipi Hapishanelerinde hafta içi sağlık kontrolü yapılmadığı, hafta sonu ise talep halinde 112 Acilden ambulans çağırabileceğinin söylendiği, Bakırköy Kadın Hapishanesi ile Maltepe 1 Nolu L Tipi Hapishanesinde ise düzenli olarak saplık kontrollerinin yapıldığı, Silivri 1 Nolu Kapalı Hapishanesi dışında ziyaret edilen hapishanelerde idare tarafından B vitamini verilmediği, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishaneleri ile Gebze Kadın Hapishanesinde mahpusların talebi üzerine B kompleks olarak vitamin verildiği, bütün hapishanelerde açlık grevine uygun iaşe verildiği, ancak Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi, Silivri 1 Nolu Kapalı Hapishanesi, Bakırköy Kadın Hapishanesi, Gebze Kadın Hapishanesi ile Düzce T Tipi Hapishanesi hariç, diğer hapishanelerde dönüşüm nedeniyle grevi sonlandıran mahpuslara buna uygun diyet yemeği verilmediği, Düzce T Tipi Hapishanesinde sadece ilk 3 gün bier öğün, Bakırköy Kadın ve Gebze Kadın Hapishanelerinde ise sadece ilk gün diyet yemeği verildiği, mahpuslar tarafından başta Adalet Bakanlığı, Avrupa Konseyi, CPT ve İHD olmak üzere birçok kurum ve kuruluşa talepleri içeren mektuplar yazıldığı, Edirne F Tipi Hapishanesinde mahpuslar tarafından İHD ve CİSST'e yazılan mektuplara el konulduğu, Gebze Kadın Hapishanesinde normal gönderilen mektupların yerine ulaşmadığı, Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde mahpuslar tarafından uluslararası kurumlara yazılan mektupların engellenmeye çalışıldığı, Düzce T Tipi Hapishanesinde Adalet Bakanlığı'na yazılan mektuplar nedeniyle mahpuslar hakkında disiplin soruşturması başlatılarak hücre cezası verildiği ancak itirazlar üzerinde cezaların kaldırıldığı, Bolu F Tipi Hapishanesinde ise bazı mahpusların ilgili kurumlara yazdığı mektuplara idare tarafından el konulduğu tespit edilmiştir" denildi. 

'PANDEMİDEN ÖTÜRÜ AĞIR HAK İHLALLERİ YAŞANIYOR'
Özellikle duyusal tecritle, tam bir sosyal tecridin birleştirilmesinin kişiliğin tahribi sonucunu doğurabileceği ve bu durumun da ne güvenlik ne de herhangi bir nedenle haklı görülebilecek bir muamele oluşturmayacağının belirtildiği raporun, sonuç bölümünde şu ifadeler yer aldı: "Pandemiden ötürü ağır hak ihlallerinin yaşandığı, mahpusların ihtiyaç duydukları tedaviye dahi erişemediği bu dönemde açlık grevlerinin sürmesi halinde mahpusların sağlıkları üzerinde geri dönülemez nitelikte ağır sonuçlar doğuracağı ortadadır. Zira salgın sürecinde hapishanelerde artan hak ihlallerine yönelik hazırlanan raporlardan mahpusların sağlıklı gıdaya ve ihtiyaç duydukları tedaviye erişimlerinin sağlanamamasından ötürü özellikle bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı
bilinmektedir.

'ADALET BAKANLIĞI DERHAL HAREKETE GEÇMELİ'
Pandemi koşulları dolayısıyla mahpusların bağışık sisteminin düşüklüğü konusunda uyaran hekimler başlatılan açlık grevinin, daha önceki eylemlerden daha fazla risk barındırdığını belirtmiştir. Bu sebeple bizler başta açlık grevinde olanların yaşam hakkının korunması ve açlık grevinin sonlandırılması için makul ve yasal mevzuata uygun taleplerinin kabulü ile tecridin kaldırılmasına, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu ve kurumları bu konuda duyarlı olmaya ve çözüm için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz."