16 Nisan 2024 Salı

Kayıplar mücadelesinde uluslararası mevzi: Kurultaylar ve ICAD

Gözaltına Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD), Türkiye’deki kayıplar mücadelesini dünyanın pek çok yerindeki kayıplar mücadelesi ile buluşturarak “adalet” ve “hakikat” mücadelesini ortaklaşan 6 kurultay düzenledi.

Gazi ayaklanmasının komutanı Hasan Ocak’ın gözaltına alınması üzerine başlayan kayıplar mücadelesi, 1996 yılında uluslararası mevziye kavuştu. 

Kampanyanın yürütücüleri olan Hasan’ı ailesi ve Demokratik Mücadele Platformu (DMP), İHD başta olmak üzere ceşitli örgütlerin katılımı ile 17-19 Mayıs 1996 tarihinde İstanbul’da 1. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nı topladı. 

“Susma” şiarıyla toplanan kurultayın katılımcıları arasında Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya kadar gözaltında kayıplara karşı mücadele eden çok sayıda örgüt yer aldı. Türkiye en eski komünistlerinden Mehmet Bozışık da katılımcılar arasındaydı.

Kurultay, uluslararası bir örgütlenmenin ihtiyacını gördü ve Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (International Committee Against Disappearances) – ICAD’ı kurdu.

ICAD, gözaltında kayıplara karşı mücadeleyi uluslararası alanda güçlendirmek için, uluslararası kurultaylar, bilgilendirme toplantıları, film gösterimleri, fotoğraf sergileri, yürüyüşler ve mitingler düzenledi. Böylece devletlerin kayıplar politikası ile kayıp yakınlarının “adalet ve hakikat” arayışını gündemde tuttu.

Hasan Ocak’ın cenazesinin Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda bulunduğu 17 Mayıs’ın birinci yıldönümünde toplanan kurultayda, 17-31 Mayıs günleri Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası olarak kabul edildi. 

ICAD, 11-13 Temmuz 1997 tarihinde Kolombiya’nın başkenti Bogota’da 2. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nı, Kolombiya insan hakları örgütü ANDAS ile birlikte gerçekleştirdi. “Yaşam İçin Bir Işık” şiarıyla yapılan yürüyüşle başlayan kurultayda devletlerin, paramiliter güçlerin ve uluslararası tekellerin gözaltında kayıplardaki rolleri ortaya konuldu.

Kurultay, Kolombiya devletinin yoğun baskı, tehdit ve fiili saldırılarıyla karşılaştı. Kurultaya destek veren ve pek çok kayıp olayının açığa çıkarılmasını sağlayan CİNEP örgütünün üyelerinden Elsa Alvarado ile Mario Calderon, bu süreçte Kolombiya devletine bağlı güçler tarafından katledildiler. Kolombiyalı bu iki devrimci, ICAD’ın onur üyesi yapıldılar.

Kurultaya Kolombiya'nın değişik bölgelerinden 135, Türkiye'den 5, Kürdistan'dan 1, Filipinler'den 2, Zaire'den 1, Hırvatistan'dan 2, Hollanda'dan 3, Almanya'dan 5, Fransa'dan 1, İsviçre'den 1, İngiltere'den 2 olmak üzere toplam 158 delege katıldı.

3. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı ise, 14-21 Mayıs 1999 tarihlerinde Filipinler’in başkenti Manila’da, insan hakları örgütü KARAPATAN ve kayıp yakınları örgütü DESAPARECIDOS ile birlikte gerçekleştirildi. 

Kurultay, fiili olarak başlamadan önce, delegeler iki günlük bir gezi-araştırma ile “küreselleşme”nin emekçilere getirdiği sefaleti, çelişkileri ve halk üzerinde estirilen terörü bizzat yerinde gördüler. 

Uluslararası Gözaltında Kayıplar Günü olan 17 Mayıs’ta Manila’da bir yürüyüşle başlayan Kurultay boyunca delegeler, gözaltında kayıp sorununun yanı sıra, emperyalist küreselleşmenin sonuçları üzerine de tartışmalar yürütüldü. 

ICAD, 4. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı'nı 17-21 Mayıs 2002 tarihlerinde Almanya’nın Nürnberg kentinde gerçekleştirdi. Bu kent özellikle seçilmişti. Nazi suçlularını yargılayan uluslararası mahkeme bu kentte kurulmuştu. Ayrıca, Arjantin’deki Mercedes Benz tekelinin eski yöneticibi Juan Tausselkraut hakkında insan hakları ihlalleri nedeniyle açılan dava da Nürnberg’de yürütülmüştü. Arjantin’deki kayıpların sorumlusu olarak ordu mensuplarına karşı şimdiye kadar 3 tutuklama kararı ve 1 Almanya’ya iade kararı verilmişti. 

“Küreselleşme: İnsan Hakları Artık Geçersiz mi? Gözaltında Kayıplar, İşkenceler. Askeri Mahkemeler, Tecrit, Cezaevleri, Savaşlar, Yoksulluk”  başlığıyla gerçekleştirilen kurultay, açılan resim sergisi, yürüyüş, oturma eylemleri ve enternasyonal dayanışma gecesi ile güçlendirildi. ICAD bu kurultay ile gözaltında kayıplar sorununu, nedenlerini, devletlerin ve tekellerin sorumluluklarını kamuoyunun gündemine bir kez daha taşıdı. 

Arjantin, Almanya, İngiltere, Fransa, Kolombiya, Nepal, Hollanda, Kuzey Kürdistan, Oromo (Etiyopya), Filistin, Peru, İsviçre, Türkiye olmak üzere 15 ülkeden katılım oldu. ICAD’ın 4. Kurultayı Plaza De Mayo Anneleri’nin temsilcisi Mercedes de Merono ve Cumartesi Annelerinin yaratıcılarından Hatice Toraman’ı bir araya getirdi. Böylece Plaza De Mayo Anneleri ile Cumartesi Anneleri bir kez daha buluştu. 

ICAD, 5. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı'nı 16-20 Mayıs 2006 tarihleri arasında YAKAY-DER ile birlikte “Savaş ve İşgal: İnsan Hakları İhlalleri, İşkence ve Gözaltında Kayıplar” başlığıyla Diyarbakır’da gerçekleştirdi. 

Kurultay, Ortadoğu`da savaş ve işgal koşullarında, işkenceler, katliamlar ve gözaltında kayıpların boyutlarına vurgu yaptı. 

18 ülkeden 50’si uluslararası olmak üzere 300 delegenin katıldığı kurultay, oturma eylemi, film gösterimleri, resim sergisi, kayıplar için ağaç dikimi ve üç ayrı çalışma gruplarıyla önemli bir deneyim oldu. 

Polisin sürekli baskısına rağmen, kayıp yakınları cesurca sorumluların hesap vermesini ve toplu mezarların açılmasını talep etti, mücadelenin gerekliliğini vurguladı.

ICAD, “Savaşlar, Ulusal Hareketler ve Kayıplar” başlığı altında gerçekleştirdiği 6. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nı ise, 9-12 Aralık 2010 tarihlerinde Londra’da topladı.

Kurultaya Balucistan, Tamil Ealam, Srilanka, Filipinler, Penjap, Kaşmir, Nepal, Hindistan, Kuzey Kürdistan, Türkiye, Meksika, Arjantin, Şili, Kolombiya, ABD, Etiyopya, Fas, Bask, İsviçre, İtalya, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Norveç, İngiltere ve İrlanda olmak üzere 27 değişik ülke ve ulustan aralarında kayıp yakınlarının da bulunduğu 123 delege katıldı. 

Katılımcılar kurultay boyunca, yaşadıkları baskıları, saldırıları, kayıpları; toplamında yaşadıkları acıları ve bunlara karşı mücadele deneyimlerini paylaşırken, gelecek döneme ilişkin gözaltında kayıplara ve insan hakları ihlallerine karşı mücadeleyi ortaklaşa nasıl geliştirebileceklerini de tartıştılar.