19 Mayıs 2024 Pazar

İstanbul Tabip Odası: Barış isteyen meslektaşlarımızın yanındayız

İstanbul Tabip Odası, "Hekimler yaşamdan yana olmalıdır. Barış bildirisini imzaladıkları için ceza alan meslektaşlarımızın yanındayız" dedi.
İstanbul Tabip Odası, "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisini imzalayan hekimlerden Prof. Dr. Taner Gören, Prof. Dr. Huri Özdoğan, Doç. Dr. Haydar Durak ve Yrd. Doç. Dr. Nihan Aksakallı geçtiğimiz haftalarda görülen davalarda "örgüt propagandası yapmak"tan ceza almalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
 
Cağaloğlu'nda bulunan İstanbul Tabip Odası'nda yapılan basın toplantısına, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Küçükosmanoğlu, İstanbul Tabip Odası eski Başkanı Taner Gören, İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, İstanbul Tabip Odası önceki dönem Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Durak, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Samet Mengüç, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda akademisyen katıldı.
 
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Küçükosmanoğlu, yaklaşan yerel seçimler öncesi yargının daha hızlı ve daha fazla cezalar verdiğini ifade etti. Küçükosmanoğlu, "Bir hukuk garabeti ile karşı karşıyayız" dedi.
 
'ÜLKE ÇAPINDA 50'Yİ AŞKIN HEKİM YARGILANIYOR'
 
Küçükosmanoğlu'nun ardından İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip ortak basın açıklamasını okudu. TTB Onur Kurulu üyesi Prof. Dr. Taner Gören'e 15 ay, Prof. Dr. Huri Özdoğan'a 15 ay, Doç. Dr. Haydar Durak'a 27 ay ceza verildiğini hatırlatan Saip, yargılanan ve ceza alan meslektaşları ile diğer mesleklerden akademisyenlerin yalnız olmadıklarını söyledi. Aynı iddianameler ile halen 640 imzacı akademisyenin Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılandığını anımsatan Saip, bugüne kadar 129 imzacı akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay ile 3 yıl arasında değişen cezalar verildiğini kaydetti. Saip, İstanbul'da 18, ülke çapında 50'yi aşkın hekimin yargılandığını belirterek bugüne kadar ceza verilen hekim ve diş hekimi sayısının 9 olduğunu; İstanbul'da yargılanan 18 hekimden 10'nun davasının da devam ettiğini söyledi.
 
'MESLEKTAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ'
 
Barışın hekimlerin her zaman savunduğu bir talep olduğunu vurgulayan Saip açıklamasını şöyle sürdürdü: "Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hekimler Birliği barış koşullarında yaşamı sağlığın sosyal belirleyicisi olarak saptamıştır. Meslektaşlarımız hekim olarak görevlerini yaptıkları, insanların ölmemesi için bir çağrıya imza attıkları için ağır cezada yargılanarak ağır cezalara çarptırıldılar. Ceza alan ve davası devam eden tüm meslektaşlarımız her türden silahlı gücün savaş politikalarına alet olmama, karşı durma duyarlılığıyla, çatışmasızlığı ve barışı talep etmişlerdir. Bir insan ve bir hekim olarak insan hakları zemininde, hekimlik etiğine sadık kalarak özgür iradeleriyle bir tutum almışlardır. Dolayısıyla yaptıklarında insanlık yasalarının ve hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu koşullarda bir suç yoktur."
 
'VERİLEN CEZALAR TOPLUMA KORKU SALMAK İÇİN'
 
Yargılanıp ceza alan Prof. Dr. Taner Gören, Temmuz 2015'te başlayan sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan olaylara bir akademisyen olarak kayıtsız kalamadığı için bildiriyi imzaladığını belirtti.
 
Gören, "Beni kaygılandıran aldığım ceza değil; gelecek nesiller için barış, hukuk ve toplumsal düzenin ne zaman geleceğine ilişkin kaygılar taşıyorum" dedi. Ceza alan akademisyenlerden Doç. Dr. Haydar Durak ise şöyle konuştu: "Bir insan ve bir hekim olarak yaşamı, yaşatmayı önceliyoruz. Barış talep etmek suç değildir, bunu savunmaya devam edeceğiz." Op. Dr. Samet Mengüç de, insan yaşamını savundukları için ceza alan meslektaşlarının onur ve gurur kaynağı olduğunu söyledi. Son olarak konuşan Dr. Murat Ekmez, açılan davaları "hekimliğin temel ilkelerine açılmış bir dava" olarak yorumladı.