21 Mayıs 2024 Salı

İHD: Kürt illerinde 10 yılda 228 çocuk yaşamını yitirdi

İHD Diyarbakır Şubesi, 2011-2021 yılları arasında Kürt illerinde yaşanan silahlı çatışma ortamında çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlalleri raporunu açıkladı. Raporda on yıl içinde 228 çocuğun yaşamını yitirdiği bilgisine yer verildi.

Birleşmiş Milletler'in (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yıl dönümü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, son 10 yılda çocuklara yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı.

2011-2021 tarihleri arasında silahlı çatışma ortamında Kürt illerinden çocuklara yönelik hak ihlallerine ilişkin rapor, dernek binasında açıklandı.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ezgi Sıla Demir açıklama metnini okurken, İHD Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu üyesi avukat Eylül Özgültekin hazırlanan raporu açıkladı.

'228 ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ'
Ezgi Sıla Demir, bölgede silahlı çatışma ortamlarında çocukların, gerek devlet gerekse farklı aktörler tarafından yaşam haklarının ihlal edildiğini söyledi. Demir, on yıllık süreç içerisinde toplam 228 çocuğun yaşamını yitirdiğini ve bu çocukların yüzde 78'ini erkek yüzde 22'sini ise kız çocuklarının oluşturduğuna değindi, "Yaşamını yitiren çocukların yaş aralığına bakıldığı zaman 0-5 yaş aralığında 30'a yakın çocuğun yaşamını yitirdiği görülmektedir. Yine yaşamını yitiren 6-15 yaş aralığındaki çocukların sayıca fazla olduğu bilançoda görülmektedir. Toplumsal ya da kamusal yaşam içerisinde sokaklarda sosyalleşerek büyümesine devam eden çocukların yaşam alanları onlar için yaşamını yitirdikleri alanlar halini almıştır. Çocuğun üstün yararını ve sağlıklı bir ortamda yaşama hakkının tümüyle ihmal ve ihlal edildiği bir tablo karşımıza çıkmaktadır" dedi.

'ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLMEKTEDİR'
Yaşam hakkı ihlallerinin en fazla Kürt illerinde yaşandığına vurgu yapan Demir, "Yaşamını yitiren 228 çocuğun ölüm sebeplerine bakıldığında 64 çocuğun kolluk kuvvetleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirerek ilk sırada; 62 çocuğun ise bombalı saldırılar sonucu yaşamını yitirerek ikinci sırada yer aldığı görülmüştür. Kolluk kuvvetlerinin silah kullanırken kanunun tanımladığı sınırlar içinde ve kademeli olarak silah kullanması gerekirken, bu durumu gözetmeden, yetkisini aşar nitelikte silah kullanması çocukların yaşam hakkını ihlal etmektedir" diye konuştu.

"Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili idari ve yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmemesi, faillerin gizlenmesi ve yargı karşısına çıkarılmaması, suç işleyen kolluk birimlerini adeta cesaretlendirmekte, gerçekleştirdikleri ihlalleri sürdürmeye teşvik etmektedir" diyen Demir, özellikle sokağa çıkma yasakları sırasında çocuklara yönelik gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerinin yanı sıra, yaşamını yitiren çocuklara yönelik temel insani değerlerden uzak yaklaşımların da izahatı olmayacak düzeyde yaşandığını kaydetti.

Çocuklara yönelik katliam saldırılarına dair örnekleri paylaşan Demir, “Zırhlı araç çarpmalarının çocukların birincil yaşam alanlarında mahallelerde, hatta bunun ötesine geçerek özel alanlarında, evlerinde gerçekleştiği birçok ihlal söz konusudur” diye belirtti.

'FAİLLERİ KORUMA REFLEKSİNDEN VAZGEÇİLMELİDİR'
Çatışmalı sürecin etkisi ile meydana gelen ihlallerin sonlandırılmasının barışçıl politikalarla mümkün olabileceğini vurgulayan Demir, çocuklara yönelik hak ihlallerinin sorumlusu dvlet görevlilerinin cezalandırılmasının önemine vurgu yaptı.

Ardından İHD Diyarbakır Çocuk Hakları Komisyonu üyesi avukat Eylül Özgültekin, hazırlanan raporu açıkladı.