26 Nisan 2024 Cuma

İHD İzmir: Mülteciler barış istiyor

İHD İzmir Şubesi, bu ayki barış nöbetini savaşlar sonucu yerlerinden edilen insanlar için tuttu. Hak savunucuları, mülteci ve göçmenlerin yaşadıkları zulmün son bulması için sağlanması gerekenin kalıcı barış olduğunu söyledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, dernek binasında gün boyu "Mülteciler barış istiyor" şiarıyla Barış Nöbeti tuttuktan sonra Konak eski Sümerbank önünde açıklama yaptı. Çok sayıda hak savunucusunun katıldığı eylemde, "Bu coğrafyanın barışa ihtiyacı var, barış için nöbetteyiz" pankartı açıldı.

Basın açıklamasını İHD Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Çiçek okudu. İnsan haklarına dönük en büyük tehditlerden olan savaş ve silahlı çatışmalar sonucu milyonlarca insanın ya öldüğünü ya da ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirten Çiçek, Birleşmiş Milletler verilerine göre 100 milyondan fazla insanın mülteci veya göçmen statüsünde olduğunu kaydetti.

Bu insanların yaşamlarının ciddi bir tehdit altında olduğunu ifade eden Çiçek, "Gittikleri ülkelerde ucuz iş gücü olarak kullanılmakta; lince, tacize ve tecavüze uğramakta ve insan onuruna yakışmayan muameleyle karşılaşmaktadırlar. Ayrıca gittikleri ülkelerin devletleri tarafından siyasi şantaj malzemesi olarak da kullanılmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki mültecilik ne bir tercih ne de bir kaderdir" dedi.

Devletlerin çatışmaları, bölgesel ve küresel güçlerin sömürü hedefleri ya da "terör" gerekçesiyle yaptıkları sınır ötesi operasyonlar sonucu insanların yaşamlarını korumak için topraklarını terk etmek zorunda kaldığını dile getiren Çiçek, "Bu durumun tek sorumlusu devletlerin çıkardığı savaşlardır. 2022 yılında yaşanan Ukrayna savaşı, Myanmar, Afganistan'daki çatışmalar ve halen devam eden Suriye'deki savaş neticesinde yerinden edilmiş insanların sayısı daha da artmıştır" ifadelerini kullandı.

Pek çok uluslararası sözleşme tarafından sığınma hakkının tanındığına dikkat çeken Çiçek, Türkiye'de 5 milyonu aşkın sığınmacı bulunduğunu hatırlattı. Yoğun göç sonrasında birçok sığınmacının Türkiye'de ırkçılığa, ayrımcılığa, şiddete maruz kaldığını vurgulayan Çiçek, "Bazıları hayatını kaybetti. Güvencesiz bir şekilde ucuz iş gücü olarak kullanıldılar. Hatta bazıları iş kazası neticesinde hayatını kaybetti. Sağlıksız ortamda yaşadıklarından dolayı çeşitli hastalıklara yakalandılar. Halen çok zor koşullarda yaşamlarını idame ettirmektedirler" dedi.

"Hiç kimse bir zulümden kaçıp gittiği yerde başka bir zulme maruz kalmamalıdır" diyen Çiçek, yapılması gerekenin demokratik, insancıl hukuk çerçevesinde diyalog zeminini yaratıp, onurlu ve kalıcı bir barışı inşa etmek olduğunu söyledi.

Çiçek, şöyle devam etti: "Biz barışa inananlar olarak, devleti insan hakları sorumluluklarını yerine getirmeye ve tüm politikalarını, sığınmacıların statülerini, insan onuruna yaraşır bir şekilde yeniden düzenlemeye çağırıyoruz. Hepimizin; eşitlik, özgürlük, demokrasi, insan hakları için kalıcı barışa ihtiyacı var."