4 Mayıs 2024 Cumartesi

İHD, iktidarı kayyum politikasından vazgeçmeye çağırdı

Belediyelere kayyum atanmasıyla başlatılan anti-demokratik sürecin, parti kapatma davasının açılması ile zirve noktasına ulaştığını hatırlatan İHD Diyarbakır Şubesi, iktidarı kayyum politikasından vazgeçmeye çağırdı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) belediyelerine kayyum atanmasının ikinci yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

31 BELEDİYE EŞBAŞKANI TUTUKLANDI
15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimi sonrası ülkede demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin askıya alındığı belirtilen açıklamada, süreklileştirilen OHAL'i hatırlatıldı. 2016 yılında DBP'li 95 belediyeye kayyum atandığı ifade edilen açıklamada, bunun 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşen yerel seçimler ve sonrasında da tekrar edildiği belirtildi. YSK tarafından adaylıkları onanan adaylar, seçimlerde halkın büyük çoğunluğunun oyları ile seçildiğini, ancak KHK ile ihraç edildikleri gerekçesiyle 6 belediye eşbaşkanı, 51 meclis üyesi ve 4 il genel meclis üyesine mazbatalarının verilmediği kaydedilen açıklamada, verilmeyerek fiili olarak kayyum süreçleri yeniden işletilmişti. Halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilerek, mazbatalarını alarak göreve başlayan 3 büyükşehir, 5 il, 33 ilçe ve 8 belde olmak üzere toplam 49 belediye eş başkanının çeşitli suçlamalarla görevden alınıp yerlerine kayyım atandığı vurgulanan açıklamada, bu süreçte 24'ü resmi seçilen olmak üzere toplam 31 belediye eşbaşkanının tutuklandığı hatırlatıldı.

EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ İLE KADIN KİMLİĞİ HEDEF ALINDI
Halkın iradesi ile seçilen kadın seçilmişlerin eşbaşkanlık vb. gerekçelerle suçlanmaları ve görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasının dikkat çekici olduğu kaydedilen açıklamada, "Bu durum yaşatılan genel antidemokratik kararların yanında eklenen hukuksuzluğun siyasette kadın kimliğinin hedef alındığını göstermektedir. Demokratik yönetimlerde var olan eş başkanlık sistemi, son dönemde evrensel hukuk kurallarına aykırı bir şekilde yorumlanarak kriminalize edilmeye çalışılmıştır" denildi.

'ÖZGÜRLÜKLERE SAYGI İLKESİNE AYDIRIDIR'
Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) Ek Protokol 1'in 3'üncü maddesindeki tanımlama uyarınca, Yüksek Sözleşmeci Tarafların, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ettiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüt karşısında kayyum atamalarının; demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olup devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olan temel hak ve özgürlüklere saygı ilkesine aykırılık teşkil ettiği ifade edildi.

'İKTİDARI VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Belediyelere kayyum atanması ve kayyumların "belediyenin karar organı olan" belediye meclislerini fesih etmeleri sonucunda halkın yönetime katılmasının asgari demokratik zemininin ortadan kaldırıldığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: "Belediyelerin 'seçilmiş bir belediye yönetimi ve belediye meclisi' tarafından yönetilmesi 'ilkesi' askıya alınmış/gasp edilmiştir. İHD olarak belirtmek isteriz ki; kayyum atamalarıyla başlanılan anti-demokratik süreç, bir üst aşamaya taşınarak, parti kapatma davasının açılması ile zirve noktasına ulaşmıştır. Demokrasiye inanan, evrensel ve insancıl hukuk değerlerini savunan, halkın iradesine saygı duyan insan hakları savunucuları olarak kayyum uygulamalarına karşı olduğumuzu belirtir, siyasi iktidarı bu politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz."