25 Nisan 2024 Perşembe

İHD: Hapishanelerdeki hak ihlalleri kaygı verici

İHD ve ÖHP Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırlanan gözlem raporunda yaşanan hak ihlallerinin kaygı verici olduğu belirtildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F ve T Tipi Hapishanelerinde yaptıkları gözlem ve incelemelerini içeren raporu İHD İstanbul Şube binasında yaptığı basın toplantısıyla açıkladı.
 
Basın toplantısına İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, ölüm orucu gazisi ve İHD Hapishane Komisyonu üyesi Muharrem Kurşun, ÖHP İstanbul Şubesi Eş Sözcüsü İlknur Alcan, ÖHP üyesi Fırat Vural katıldı.
 
Hapishanelerin her daim insan hakları açısından önemli sorun alanlarından biri olduğu aktarılan raporda, zorunlu hallerde bir tedbir olarak uygulanması gereken tutukluluğunun özellikle muhaliflere yönelik cezalandırma politikası olarak uygulandığı belirtildi.
 
Tutsakların yaşam hakkının dahi ağır tehdit altında olduğuna değinilen raporda, İHD ve TİHV verilerine göre 2018 yılının ilk 11 ayı içerisinde hapishanelerde en az 10 kişinin şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği aktarıldı.
 
Tecritin genel olarak önemli bir sorun olduğuna değinilerek, en ağır ve hukuksuz örneğinin ise İmralı'da yaşanmakta olduğu vurgulandı.
 
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen tutsaklara uygulanan infaz rejiminin ise tecrit, insan hakları ihlalleri ve hak gaspları ile birlikte ortaya çıktığı belirtilerek tutsakların 'idam edilmediğine  pişman edecek' uygulamalar yaşadıkları ifade edildi.
 
Raporda, hapishanelerde tutulan tutsak sayısının hapishanelerin artan kapasitesinin çok üzerinde olmasıyla doğrudan ve dolaylı bağlantılı sorunların da yaşandığı açıklandı. Raporda, "Yatağı olmayan, uyumak için sıra bekleyen, yerde yatan, yemek yerken oturacak sandalye bulamayan, sıcak ve temiz su nedeniyle yıkanamayan, yemek azlığı nedeniyle karnı doymayan, personel yetersizliği nedeniyle mektupları geciktirilen ya da hastaneye götürülemeyen" tutsakların olduğu aktarıldı.
 
Son süreçte hapishanelerle ilgili çalışmalar yapan demokratik kitle örgütleri ve kurumlara yapılan hak ihlali başvurularında ciddi bir artış gözlemlediğini ifade eden İHD İstanbul Şube Başkanı Yoleri, "Sadece İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'ne hapishanelerden yapılan başvurular örneklenirse; başvuru  sayısı  2017 yılında 118  iken,  bu sayı İHD'ye mektup engeli olduğuna dair şikayetlerdeki artışa rağmen  2018 yılı ilk 11 ayında 382 olarak saptanmıştır. Yapılan girişimlere yetkililer tarafından verilen cevaplar, sorunların artarak devam edeceğine dair kaygıları büyütmektedir" diye konuştu.
 
Raporda, Tekirdağ 1 ve 2 Nolu F ve T Tipi Hapishanelerinde tutsakların anlatımlarından yola çıkarak belirlenen hak ihlalleri şöyle:
 
-Keyfi uygulamalara itiraz edilmesi durumunda zaman zaman fiziki şiddet uygulanması,
 
-Tutsakların bazı odalarda 2 ay öncesine kadar iki katı (3 kişilik yerde 6 kişi) kalması,
 
-Sohbet hakkının ayda bir ya da iki defa 3 saat, spor hakkının, ayda bir  ya da iki 1 saat uygulanması ancak bazı bölümlerde disiplin cezaları ve protestolar nedeniyle 3-4 aydır çıkılamaması,
 
-Bombacılar sınıflandırmaların oluşturularak masumiyet karinesinin ihlal edilmesi ve sohbet hakkı çerçevesinde ‘aynı gruptakilerin' bir araya getirilmemesi,
 
-Kütüphane ve atölye hakkının idare tarafından keyfi olarak kullandırılmaması,
 
-Üst ve oda araması sırasında; çıplak arama yapılması, çoğunlukla tüm giysilerin zorla çıkartılması, işkence sonrası revir ve hastaneye götürülmeme,
 
-Oda değişikliği taleplerinin kabul edilmemesi,
 
-Koli ve mektup engellemesi, mektupların sansürlenmesi ya da  gönderilmemesi, bu yüzden iadeli taahhütlü veya APS yoluyla göndermek zorunda kalınması ile ciddi bir mali yük oluşturması,
 
- Giysi sınırlaması ve ailelerinin getirdiği kışlık kıyafetlerin dahi verilmesi,
 
-Çok sık ve kefyi olarak disiplin cezalarının verilmesi,
 
-Hücre cezaları nedeniyle infaz yakma uygulaması  ve diğer disiplin cezaları nedeniyle tutsaklık süresinin keyfi olarak uzatılması,
 
-Tedavi hakkına erişimde sorun yaşanması, hastaneye ve revire sevklerin gecikmesi,
 
-Ring araçlarının hücre gibi olması ve hasta nakli için uygun olmaması,
 
-Dilekçe hakkının  kullanımı ve adalete erişimin engellenmesi,
 
-Zimmetli eşyaya el konulması,
 
-Personelin hakaret içerikli söylem ve davranışları,
 
-Adli tutsaklar üzerinde de ağır baskı kurulması, seslerini duyurabilmek için süresiz açlık grevi, hatta ölüm orucu  yaptıklarını, hatta bir mahpusun ağzını dikerek  protesto eyleminde bulunması gibi örneklerin yaşanması,
 
Yaşanan hak ihlallerinin giderilmesine yönelik İHD ve ÖHP'nin önerileri ve talepleri şu şekildedir;
 
-Hapishanelerdeki işkence ve kötü muamele ile keyfi uygulamalara son verilmesi,
 
-Ceza infaz mevzuatı ve uygulamalarının AİHS, Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, BM İşkencenin Önlenmesi Sözleşmesi, BM Mahpusların Islahı İçin Temel Prensipler ve Avrupa Konseyi'nin "Avrupa Cezaevi Kuralları" başlıklı tavsiye kararları gibi  uluslar arası insan hakları ve ceza infazına dair mevzuat ve standartlarına uygun hale getirilmesi,
 
-Hasta mahpusların tedaviye erişim hakkının engellenmesine dönük uygulamalara son verilmesi,
 
-İnfaz hakimliklerinin ve cumhuriyet savcılıklarının  mahpuslardan gelen şikayetleri etkin bir şekilde soruşturması ile insan haklarına ve uluslar arası mevzuata uygun, hak ihlallerini önlemeye yarar kararlar vermesi,
 
-Hapishanelerde yaşanan ihlallerin ortadan kaldırılması noktasında Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, İl İnsan Hakları Komisyonları ve BM İşkenceyi İzleme Komitesi'nin etkin sorumluluk üstlenmesi,
 
-Hapishanelerin insan hakları, sağlık ve hukuk alanında çalışanlar başta olmak üzere uzman sivil heyetlerin denetimine açılması.