25 Nisan 2024 Perşembe

'Hasta tutsak Cemil İvrendi serbest bırakılsın'

İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutuklulara dikkat çekmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında Ceyhan M Tipi'nde tutuklu Cemil İvrendi'nin serbest bırakılmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishane Komisyonu, her iki haftada bir cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek düzenlediği basın açıklamasında, bu hafta Tarsus T Tipi Hapishanesi'nde tutuklu Cemil İvrendi'nin durumuna dikkat çekti.
 
İnönü Parkı'nda düzenlenen eyleme insan hakları savunucularının yanı sıra HDP, DBP, TUHAY-DER, YAKAY-DER temsilcileri katıldı. "Hasta mahpus Cemil İvrendi serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylmemde "Tedavi hakkı engellenemez" ve "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın" sloganları attı.
 
Basın açıklamasını okuyan İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Nejat Okay, hapishane koşullarında bulunmanın sağlıklı bireyi dahi hasta edeceği gerçeği ile yola çıktıklarını hatırlattı. Oktay, hasta tutsakların cezaevi koşullarında risk altında bulunduklarını devlet yetkililerine de bir türlü bu durumu anlatmada güçlük çektiklerini vurguladı. Hükümet yetkililerinin müjde diye sunulan yeni 228 mahpushane yapımının siyasi rantın bir parçası olduğunu ifade eden Oktay, bu durumun aslında ülkenin antidemokratik koşullarını ne denli ortaya çıktığını da vurguladı.
 
'İVRENDİ ÖLÜME TERK EDİLDİ'
 
Oktay, ünlü düşünür Michel Foucault'un hapishanelere ilişkin "Modern iktidar büyük gözaltıdır" sözünü hatırlatarak şunları söyledi: "Anayasal güvence altına alındığı iddia edilen ülkemiz mahpushanelerinde onlarca mahpus yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide bulunmaktadır. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın verisi ile devlet koruması altında bulunan 2 bin 300 mahkumun 8 yılda yaşamını yitirmesi bu durumu tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor. Bu tutsaklardan biri de Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi'nde yatmakta olan ağır tutsak Cemil İvrendi'dir. 24 yıllık mahpus koşullarının 16 yılını ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşarak geçiren Cemil İvrendi, 2002 yılında 'kalp yetmezliği' ile tedavi görmek için hastaneye kaldırılır. Gördüğü ilaç tedavisi yüzünden 'Coumadin' denilen tablet ilaçları kullanmaya mahkum olur. Bu tedavi şekli ise hastanın ayda en az bir kere hastaneye giderek kan tahlilleri yapması gerekirken ilerleyen süreçlerde 'Yüksek tansiyon kolesterolü' ve makat bölgesinde ur çıkar. Bu ur patlayınca da 2003, 2010 ve 2014 yılında İstanbul Adli Tıp 3. İhtiras Kuruluna çıkar ancak bugüne kadar yapmış olduğu başvurular sürekli reddedilir. Bugünde Tarsus cezaevinde hastalığın tedavisi için uyuşturulmadan, anestezi yapılmadan tabiri caizse canlı canlı ameliyat edilir. İddia edilen insanlık dışı uygulamaların ve kötü hapishane koşullarının Cemil İvrendi'nin hastalıklarını daha da ilerlemesine ve hatta ölümcül bir sonuca sebep olabileceği kanaatindeyiz" dedi.
 
'VİCDAN TÜM YASALARIN ÜSTÜNDEDİR'
 
Demokratik kitle örgütleri, aydınlar, insan hakları savunucuları olarak bu güne kadar sürekli hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için çağrılar yaptıklarını belirten Oktay, "Tüm çabalarımıza rağmen yetkililer ve hükümet adeta kör ve sağırları oynayarak, olup biteni görmezden, anlamazdan gelerek yaşanan olumsuzlukların ve ölümlerin sorumluluğundan kaçamazlar. Bu duyarsızlık ve bu vurdumduymazlık, siyasal iktidarın ve yetkililerin vicdanlarını rahatsız etmeyebilir. Ama bu durum sonsuza kadar devam etmeyecektir. Bilinmelidir vicdan tüm yasaların üstündedir. Kazanan örgütlü mücadelemiz ve insanlık olacaktır" diyerek konuşmasını sonlandırdı.