7 Mayıs 2024 Salı

'Hapishanedeki çocuklar serbest bırakılsın'

20 Kasım Çocuk Hakları gününe ilişkin İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu düzenlediği açıklamayla, Türkiye'de çocuğa yönelik hak ihlallerinin giderek arttığına dikkat çekildi. 

İnsan Hakları Derneği İstanbul şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Çocuk Hakları gününe ilişkin Beyoğlu Çukurçeşme Sokağındaki dernek binalarının önünde basın açıklaması düzenledi. "Çocuk hakları bir gün değil her zaman öncelik ve gündem olsun"  pankartının açıldığı açıklamanın metnini Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Buse Sevinç okudu.

Sevinç, 20 Kasım'ın çocuğun insan haklarına saygı gösterilmesi, korunması ve geliştirilmesi konusunda miheng taşlardan biri olan Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 32. yıldönümü olduğunu kaydetti. Sevinç, "Dolayısıyla çocukların hak sahibi ve eşit yurttaşlar olduğunu; yetişkinlerin sorumlulukları ve devletin yükümlülükleri olduğunu hatırlamak, hatırlatmak için önemli" ifadelerinde bulundu.

'ÇOCUKLAR ÖZELİNDE YIKICI ETKİLER ARTIYOR'
Çocuğun insan haklarının bir güne sıkıştırılacak kelimeler olmadığının altını çizen Sevinç, her zaman öncelik ve gündem olması gereken bir düşünce, yaklaşım ve hareket zemini olduğunu vurguladı. Sevinç, nüfusun yaklaşık üçte birini oluşturan çocuklar özelinde çok daha fazla yıkıcı etkileri olan sorun alanlarının büyüdüğüne dikkat çekti ve ekledi: "Tahakküm üreten ilişkiler, yapısal ve çıplak şiddet, yoksulluk, yoksunluk, ırkçı, cinsiyetçi ve her türlü ayrımcı muamelenin yanı sıra son dönemlerde etkisi derinden hissedilen pandemi ve küresel iklim krizinin olumsuz etkileri çoğalıyor."

Yetişkinler tarafından kurgulanan politikaların ve yaklaşımların, ihlallerin kesişimsel olarak artmasına neden olduğunu belirten Sevinç, "Sorumlular ve yükümlüler kim, çocuklar mı?” sorusunu yöneltti. Sevinç, "Yaşanan çocuk hakları ihlallerinin sorumlusu, barış içerisinde ve bir arada yaşama kültürünün gerekleri doğrultusunda ihlallerin oluşmasını olmadan önleme, etkin müdahale, sorumluluk zincirine odaklanma, onarıcı adaleti tahsis etme ve cezasızlık kültürünü ortadan kaldırma yükümlülüklerini yerine getirmeyi çocuğun yüksek yararına odaklamaktan uzak tutan devlettir" dedi.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLİNMESİ SUÇLARI TEŞVİK EDİYOR'
Sevinç, iktidarın çocuk ve gençler için de önemli olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepki gösterdi. Sevinç, "Çocuğun yüksek yararını gözetmeyen eğilimi açıkça ortaya koyuyor. Hatırlatmak isteriz ki İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek cinsiyetler arası eşitsizliği gidermek için adım atılmamasına, önleyici programların geliştirilmesinin önünün tıkanmasına, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarın cezasız kalmasına yol açılmıştır. Çocukların evlilik yoluyla istismarının kabul edilmesi, istismar ve şiddet sonrası destek sistemlerinin sunulmaması, LGBTİ+'lara yönelik nefret söylemi ve suçların teşvik edilmesi gibi kabul edilemez ihlallere zemin hazırlanmıştır" diye konuştu.

TALEPLER SIRALANDI
Sevinç, Türkiye'ninde  taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme'deki yükümlülüklerini yerine getirmesi yönünde şu talepleri sıraladı.
"Çocuk Haklarına dair Sözleşme'nin 28 ve 29. maddeleri gereğince eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için gerekli her türlü alt yapının her bir çocuk için oluşturulmasını,
 Şiddete maruz bırakılan çocukların kolay erişebilecekleri destek ağlarının yaygınlaştırılmasını,
Hapishanelerde kaç çocuk olduğunun açıklanmasını ve hapishanelerde bulunan çocukların derhal serbest bırakılmasını,
Çalışan çocukların eğitim ve sağlığa ücretsiz erişimlerinin sağlanmasını,
Çocuk istismarına evlilik yoluyla cezasızlık getiren yasa tasarısının yeniden gündeme alınmayacak biçimde iptal edildiğinin açıklanmasını,
Medeni Kanun'da aile rızasıyla 17, mahkeme kararıyla 16 olan evlilik yaşının, koşulsuz şartsız olarak 18 yaş üzerine çekilmesini,
Çocuklara karşı işlenen suçlarda çocukların yüksek yararının gözetilerek cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılmasını,
Sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerindeki çekinceleri kaldırarak çocuklara ana dilinde eğitim hakkının tanınmasını.
Çocuk hakları örgütleri ile iş birliği yaparak, uygulanabilir bütüncül bir çocuk koruma politikası oluşturulmasını ve başta Çocuk Haklarına dair Sözleşme olmak üzere insan hakları belgeleri üzerine inşa edilen İstanbul Sözleşmesi'ne tekrar taraf olunmasını acilen talep ediyoruz.”