Fırat Şişman nerede?

Hayatını kaybettiği duyurulan Fırat Şişman'ın, 17 gündür sorguda olduğu ortaya çıktı. Şişman'ın önce cenazesine, hayatta olduğunu öğrenince kendisine ulaşmak isteyen aile ve avukatları sürekli engelleniyor. Konuya ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde online basın açıklaması yapan aile ve avukatları, Şişman'ın nerede ve ne durumda olduğunun derhal bildirilmesini istedi. 

Fırat Şişman'ın 8 Nisan 2021 tarihinde yapılan operasyon sırasında hayatını kaybettiği bilgisi 10 Nisan'da birçok ulusal haber sitesinde yayımlandı. Bu haberler üzerine Şişman ailesi cenazeyi teslim almak için Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na 13 Nisan'da başvuruda bulundu. 

Şişman'ın devlet hastanesi morgunda bulunan cenazeler arasında bulunmaması üzerine anne Caziye Şişman, kan örneği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı bir başvuruda bulunarak hukuksal sürecin başlamasını bekledi. Ayrıca kardeşi Mesut Şişman, iki defa Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na süreç hakkında akıbet sormak için başvurmuş, savcılıkça kendisine beklemesi gerektiği söylendi.

AİLE CENAZE TESLİMİ İÇİN BEKLERKEN SOYLU '17 GÜNDÜR ELİMİZDE' DEDİ
Aile, cenazenin teslimi için kendilerine geri dönüş yapılmasını beklerken, 28 Nisan 2021 tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, NTV'de katıldığı program esnasında "Yaralı olarak yakalandığına, 15-17 gündür ellerinde olduğunu ve sorgulandığına" dair açıklamalarda bulundu. Bu açıklama ile Fırat Şişman'ın yaralı olarak tutulduğu ortaya çıktı. 30 Nisan 2021 tarihi itibariyle aile, bu yeni durum sonrasında Fırat Şişman'ın öncelikle sağlığa erişim hakkının engellenip engellenmediğini, yakınlarının nerede tutulduğunu, tutulma koşullarını, hukuki süreç hakkında bilgilenme ve özel müdafi olarak avukatların kendisi görüşme taleplerini Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletti. Ayrıca 03 Mayıs 2021 tarihinde aileye yakınlarının öldüğü bilgisinin verilmesi, aradan geçen 25 güne rağmen hakikatin gizlenmesi, İçişleri Bakanının açıklamaları, soruşturmanın gizliliği vd gerekçelerle suç duyurusunda bulunuldu. 

SORUŞTURMA DOSYASINA GİZLİLİK GETİRİLDİ
Soruşturma dosyasında gizlilik olduğu gerekçesiyle dosyada kanunen erişilebilir evraklar dahi aile avukatlarına inceletilmedi, avukatların görüşme talepleri de çelişkili şekilde reddedildi. Öte yandan 4 Mayıs'ta kendilerini Şırnak İl Jandarma Komutanlığı görevlileri olarak tanıtan kişilerce aile farklı GSM numaraları ve farklı kişiler tarafından arandı ve görüşmeye çağıldı. Aramanın hukuksuz olduğunu kaydeden aile, görüşmeyi avukatları olmadan yapmayacaklarını kaydetti ve reddetti. 

YOLERİ: SÜRECİN TAKİBİ OLDUKÇA ÖNEMLİ
Konuya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Fırat Şişman'ın avukatları ve ailesinin katılımı ile online basın toplantısı düzenledi. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, sürecin takibinin oldukça önemli olduğunun altını çizdi ve kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Yoleri, Fırat Şişman hakkında başta ailesi olmak üzere avukatlarına bilgi verilmesini, sağlığı hakkında gerekli her türlü tedaviye erişim hakkının sağlanmasını, ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırı yürütülen bu fiili gözaltı veyahut zorla tutma halinin sonlanmasını, hukuka uygun davranılmasını istedi. 

'HERHANGİ BİR BİLGİ VERİLMEDİ'
Söz alan Fırat Şişman'ın kız kardeşi, hayatını kaybettiğini duydukları andan itibaren cenazeyi almak için girişimlerde bulunduklarını ancak kendilerine yetkilerin beklemeleri gerektiğini söylediğini aktardı. Herhangi bir bilgi alamadıklarının altını çizen Kılıç, Soylu'nun yaptığı açıklamayı işaret etti ve : "15 gündür ellerinde olduğuna dair açıklama yaptı. Gözaltı süreci başlamamış; akıbeti ne, yaralı mı, yoğun bakımda mı? Ne bize ne de avukatlarına herhangi bir bilgi verildi" diye konuştu. 

'SAVCI HAYATTA OLDUĞUNU BİLDİĞİ HALDE AİLEYE SÖYLEMEMİŞ'
Avukat Nevroz Uysal da cenaze teşhisinde kan örneği verme talebi üzerine bekleme halinin sürdüğünü belirtti. Savcılığın Fırat Şişman'ın hayatta olduğunu bildiği halde aileye bilgi vermediğine dikkat çeken Uysal, "3 Mayıs'ta savcılıkla yatığımız görüşmede hem İçişleri Bakanlığı'nın hem de NTV'de Bakan'ın yaptığı açıklamada soruşturmanın ihlali olduğunu, aileye yanlış bilgi verildiğini belirtti. Günlerdir aile beklerken farklı bir evreye ulaştı. Dosyada bir kısıtlılık kararı var. Fırat Şişman hakkında yürütülen bir soruşturma var. Kendisiyle ilgili ne yakalama ne de gözaltı kararı olmadığı için aileye haber verme, hukuki yardımdan yararlanma, tedavi gibi hukuki zorunlulukların başlamadığı ifade ediliyor. Bu hukuka aykırı. Bir kişi hakkında ya yakalama kararı verilir ya da gözaltına alınır. Bundan sonraki tutulma koşulu ya fiili gözaltıdır ya da zorla tutulmadır" ifadelerini kullandı. 

'YARALI VE YOĞUN BAKIMDA OLAN İNSAN TUTANAK İMZALAYAMAZ'
8 Nisan'da yakalanan Şişman'ın 9 Nisan'da aile görüşü ve avukat istemediğini beyan ettiğine yönelik bir tutanak imzaladığının kendilerine bildirildiğini söyleyen Uysal, "Yaralı ve yoğun bakımda olan bir kişinin böyle bir tutanağı imzalaması mümkün değil. Bu tür tutanaklarla işkence ve kötü muamele, zorla tutulma olaylarında sıkça karşılaşıyoruz. CMK'ya göre aileye haber verme hakkı kişiye bağlı değildir" dedi. 

'AİLESİ VE AVUKATLARINA DERHAL BİLGİ VERİLMELİ'
Şişman'ın hastanede tedavi gördüğü ve aileyle görüşmek istediğini ancak avukat istemediği yönünde daha da kaygı verici bilgiler verildiğini dile getiren Uysal, "Hangi hastanede tutuluyor, tedavi uygulandı mı, hangi tedavileri görüyor, sağlığı ne durumda ne ailesinin ne de avukatlarının bilgisi var. Birden çok itirazımız, başvurumuz var, görüşmeler reddedildi. Nihai olarak öncelikle Fırat Şişman'ın can güvenliği ve tedaviye erişimi konusunda aileye ve avukatlara bilgi verilmesini istiyoruz. Bu süreç hukuka aykırı başlatıldı ve hukuksal olarak fiili bir süreç yaşatıldı. Kayıp kişiler, zorla tutulmalar, kimi dayatmalar konusunda kötüye giden bir karinesi var Türkiye'nin" dedi.