7 Mayıs 2024 Salı

Diyarbakır Barosu: Devlet çocukları korumuyor

Dünya Çocuk Hakları Günü'ne ilişkin rapor açıklayan Diyarbakır Barosu, yargının çocuklara yaklaşımını eleştirdi. Çocukların, kendine özgü makamlar yerine yetişkinler gibi muameleye maruz bırakılmasına tepki gösterildi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla hazırladıkları raporu baro binasında düzenledikleri basın toplantısında açıkladı.

Hazırlanan rapordaki verileri paylaşan Çocuk Hakları Merkezi üyesi Mehmet Emin Gün, Türkiye'de çocuk hak ihlallerinin hayatın her alanında yoğun bir şekilde yaşandığını söyledi.

ÇEKİNCE KALDIRILSIN
Gün, Türkiye tarafından çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini kullanma haklarını kapsayan sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerine konulan çekincenin kaldırılmasını istedi.

PANDEMİ SÜRECİNDE EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK ARTTI
Salgın nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen dönemde yeterli teknik ekipmana sahip olmayan çocukların eğitimden uzak kaldığına dikkat çeken Gün, "İmkanı yeterli olan çocuklar ise farklı şekillerde desteklenerek eğitimlerine devam edebilmiştir. Şu an ikinci veya üçüncü sınıfta olup da henüz okuma yazma bilmeyen çocuklar ile eğitimine olması gerektiği gibi devam eden çocuklarla aynı anda karşılaşılması eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik politika üretilmemesinin sonucudur" dedi.

Salgın döneminde çocuk emeği sömürüsünün arttığına işaret eden Gün, bu süreçte iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren çocukları hatırlattı.

CEZASIZLIK POLİTİKASI
Devletin sorumluluğu bulunan çocuk ölümlerine ilişkin cezasızlık politikasının devam ettiği, faillerin korunduğunu belirten Gün, Çorlu tren kazasında 8 çocuğun yaşamını yitirdiği ve hala adaletin sağlanmadığını söyledi.

Gün, Kürt illerinde zırhlı araç çarpması sonucu yaşanan çocuk katliamları ve süren davalara da değindi, polislerin bu tür davalarda cezasızlıkla ödüllendirildiğini hatırlattı.

HAPİSHANELERDEKİ ÇOCUKLAR
Anneleriyle birlikte hapishanede tutulan çocuklara dikkat çeken Gün, "Cezaevleri çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlamaları için uygun yerler değildir. Gerek hükümlü/tutuklu çocukların gerekse de anneleriyle birlikte cezaevlerinde bulunan çocukların alıkonulmasına son verilerek çocuk dostu çözümler üzerine çalışmalar yapılmalıdır" önerisinde bulundu. Gün, hapishanelerde çocuklara yönelik işkencelere de dikkat çekti.

62 ÇOCUĞUN DOSYASI TEM'DE
Yargıda çocuklara yaklaşıma da değinen Gün, Çocuk Koruma Kanunu'nun 15. maddesine aykırı pratiklere değindi. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, TEM büroda görevli Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülen soruşturmaların yasaya aykırı olduğuna işaret eden Gün, "2021 yılının ilk 8 ayı içerisinde 12-18 yaşları arasında 62 çocuğun soruşturma dosyası TEM Büroda görevli Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülmüştür. Bu veriler bizlere çocuk adalet sistemi içerisinde bulunan azımsanmayacak sayıda çocuğun, kendine özgü makamlar yerine yetişkinler gibi muameleye maruz bırakıldığını göstermektedir" diye aktardı.

'YILDA 10 BİN ÇOCUK KAYBOLUYOR'
Türkiye'de günde ortalama 32, yılda ise 10 bin çocuğun kaybolduğunu bilgisini paylaşan Gün, kayıp çocuklara ilişkin tam sayının bilinmediğine ve düzenli raporların yayınlanmadığına dikkat çekti.

160 ÇOCUK CİNSEL İSTİMARA UĞRADI
Son olarak cinsel istismar saldırısına değinen Gün, 2021 yılının ilk on ayında basına yansıyan verilere göre 160 çocuğun cinsel istismar saldırısına maruz kaldığını söyledi. Çocukların korunmadığına işaret eden Gün, "Cinsel istismar çocukların maruz bırakıldığı yetişkin şiddeti türlerinden yalnızca biri olup düzgün işleyen bir çocuk koruma sisteminin olmaması nedeniyle çocuklara gereken destek sağlanamamaktadır. TÜİK'in 2021 yılı içerisinde yayınladığı ve 2020 yılını kapsayan istatistiklere göre cinsel istismar suçlarında bir önceki yıla göre yüzde 21'lik bir azalma olduğu belirtilmiş ise de bunun pandemi sürecinde yaşanan tespit ve ihbar zorluğu ile yakından ilgisi bulunmaktadır. Pandemi sürecinde çocuklar sosyal hayattan ve okul hayatından izole olduklarından maruz bırakıldıkları cinsel istismarı güvendikleri kişilere anlatamamış ve bu sebeple cinsel istismar vakaları adli mercilere ulaşamamıştır" diye konuştu.

Hak temelli ve bütüncül bir çocuk koruma politikası oluşturulması gerektiğini vurgulayan Gün, her çocuğun güvenli bir yaşam, eğitime erişim, fırsat eşitliğine sahip olma, eşit bir muamele görebilme ve zulüm görmeden büyüme hakkını savunmaya devam edeceklerini söyledi.