19 Mayıs 2024 Pazar

'Devrimimizin şarkılarını söylüyoruz'

Kobanê'de Umudun Ordusu olarak şarkılarını söyleyen savaşçılar, artık kendilerine Berbanga Rojava yani Rojava'nın Şafağı diyor. Grup üyelerinden Cudi Fırat, müzik çalışmalarını şöyle anlatıyor: "Cephesinde savaştığımız, bedeller ödediğimiz devrimimizin şarkılarını söylüyor, o uğurda düşenlere saygımızı ifade etmek için ezgiler üretmeye çalışıyoruz."
İlk olarak Kobanê'de, faşist İslamcı IŞİD çetelerine karşı savaşırken ölümsüzleşen savaşçılar için cephe gerisinde yayınladıkları videolarla tanıdık onları. Ellerinde gitar, bağlama, erbane olan savaşçılar şarkılar söylüyordu. Kendilerini o günlerde "Umudun Ordusu" olarak tanıtan savaşçılar, şimdi hem mekan hem de isim değiştirdi. 
 
Kendilerini artık Berbanga Rojava yani Rojava'nın Şafağı olarak tanıtıyorlar. İlk şarkılarını Suruç'ta katledilen 33 düş yolcusu için yapan grup, son olarak "Efrin Bernadın" yani "Efrin'i Bırakmayız" isimli bir klip yayınladı.
 
Berbanga Rojava'nın solisti Cudi Fırat ile müzik çalışmaları hakkında konuştuk.
 
"Berbanga Rojava yani Rojava'nın Şafağı grubunu 2016 yılının sonlarına doğru kurduk. Berbanga Rojava aslında Kobane savaşı sırasında direniş ve umut şarkıları söyleyen Grup Umudun Ordusu ile başladı. Daha sonra Grup Umudun Ordusu'nu Berbanga Rojava'ya dönüştürdük. Çünkü artık Rojava'da şafak vaktiydi" diyen Fırat, öncelikli işlerinin müzik yapmak olmadığını söyledi.
 
Fırat, "Biz Rojava devrimini cephelerde savunan, devrimin toplumsal inşasında yer alan savaşçılarız. Savaş ya da savunma eylemlerinin, eğitim ve hazırlıkların yanı sıra, devrimci bir üretkenlik biçimi olarak müzikle ilgileniyor, cephesinde savaştığımız, bedeller ödediğimiz devrimimizin şarkılarını söylüyor, o uğurda düşenlere saygımızı ifade etmek için ezgiler üretmeye çalışıyoruz" dedi. Fırat, tüm savaş cephelerinde hem ezgilerini söylediklerini hem de gerici çetelere karşı mücadele verdiklerini dile getirdi.
 
Fırat, "Kobane'den Şengal'e Efrin'den Rakka'ya kadar bütün savaş cephelerinde şarkıları ile var olan savaşçılarız. Her cephede, bulunduğumuz her yerde bir çatışma sonrasında, bir yaralının omuz başında, bir şehidin ardından şarkılarımızı seslendirmeyi sürdürdük. Ardından da cephedeki görevlerimiz neyse onları yapmaya devam ettik" diye konuştu.
 
"33 Kızıl Karanfil" şarkısı için "Onlar Rojava devriminin yanında yer almak ve IŞİD çetelerinin yıkıma uğrattıkları Kobane'yi yeniden inşa etme sürecine katılmak için Kobane'ye gelmek istediler. Onlar ruhlarıyla, düşleriyle burada yanı başımızda oldular. Bizler Pirsus'ta şehit düşen ve yaralanan yoldaşlarımızın devamcılarıyız" diyen Fırat, ekledi: "Onların iradesini daha fazla duyurabilmek, şehitlerimizi halka anlatmak için '33 Kızıl Karanfil' ezgisini yaptık ve seslendirdik."
 
Fırat, "Efrin Bernadin" adlı şarkıları için ise şunları belirtti: "Efrin direnişi aynı zamanda bir moral savaşıydı. Biz de hem Rojava ve Kuzey Suriye halklarının iradelerinin bir kez daha altını çizmek hem de komünist savaşçılar olarak partimiz MLKP'nin ilan ettiği duruşu ezgilerle dile getirmek için bir klip yaptık ve Efrin Bernadin yani Efrin'i bırakmayız, dedik. Bu irademizi anlatan yalın bir cümleydi."
 
Devrimin müzik, resim, fotoğraf, şiir, öykü, sinema ve diğer sanat dallarıyla daha fazla anlatılması gerektiğinin altını çizen Cudi Fırat, "Biz de bu ihtiyaca mütevazı bir katkı yapmak için, video klipler yoluyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz" dedi.
 
VİYAN PEYMAN, HOZAN MİZGİN, VICTOR JARA'NIN DEVAMCISIYIZ
 
Fırat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Rojava, Kürdistan ve dünyanın bir çok yerinde aslında hem savaşan hem de ezgileri ile yaşamımıza giren özgürlük savaşçıları var. Kobanê direnişinde dengbej makamının yaşamımıza yeniden girmesini sağlayan Viyan Peyman veya sesinin tınısı ve savaşçılığı ile 11 Mayıs 1992'de düşmanın eline geçmemek için fedai eylem gerçekleştiren ilk kadın komutanlardan Hozan Mizgin (Gurbet Aydın), Şili'de faşist Pinochet diktatörlüğüne karşı son ana kadar gitarının sesini halkına duyuran Victor Jara bunlardan sadece bazıları. Biz de ilk grubumuzu kurduğumuzda bu çizginin devamcısı olma sözünü vermiştik, bunu yineliyoruz. Savaşçılık dediğimizde bunu salt düşman ile göğüs göğüse çarpışan insanlar olarak algılamamak lazım. Savaşçılık ve devrimcilik mücadeleyi her yönüyle, her biçimiyle sürdürme kararlılığı ve iradesidir. Viyan Peyman gibi, Hozan Serhat gibi değerlerimize baktığımızda, devrimin kendisi sanat ile büyümüştür. Şehit Viyan Peyman kendi şarkılarıyla Kobane savaşına katıldı. Sesiyle, devrimi dünyaya duyurdu." 
 
Rojava'nın çok renkli yapısına uygun olarak farklı dillerde şarkılar söylemek istediklerini dile getiren Fırat, aynı zamanda savaş cephelerinde de varoluşlarını sürdüreceklerini kaydetti. Fırat, "Sadece Rojava devrimi değil, Türkiye ve Kürdistan halklarının özgürleşmesi için en ön direniş mevzilerinde faşizmin, burjuvazinin, zulmün karşısında duracağız" dedi.