6 Mayıs 2024 Pazartesi

'Devlet hem çocuğumuzu öldürüyor hem de tazminat istiyor'

TSK'nın saldırısında yaşamını yitiren HPG'lilerin ailelerine, saldırı sırasında jandarmanın yaralanması gerekçesiyle tazminat davası açıldı. 2020'de açılan davada mahkeme ailelerin tazminat ödemesine hükmetti, durumları olmadığı için ödeme yapmayan ailelerden faizle birlikte 45 bin lira isteniyor ve hacizle tehdit ediliyor. Yeni bir tazminat davası daha açılan aileler, "Devlet hem çocuklarımızı öldürüyor hem tazminat istiyor. Bize yönelik bir savaştır, bu zulüm son bulsun" dedi. 

Yaşamını yitiren HPG'lilerin ailelerine tazminat davası açıldı. 29 Mart 2018 tarihinde Diyarbakır'da, TSK'nın düzenlediği hava saldırısında yaşamını yitiren HPG'li Diyar Gümüşay, Ali Tekin ve İdris Uzkaş'ın ailelerine 29 Temmuz 2020'de "Kurum Zararı Nedeniyle" tazminat davası açıldı. Jandarma Genel Komutanlığı adına açılan davanın gerekçesi, saldırıda jandarmaların yaralanması oldu.

45 BİN LİRA TAZMİNATI ÖDEYEMEYEN AİLELERE HACİZ TEHDİDİ
Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı Jandarma Genel Komutanlığı lehine sonuçlandırdı ve her 3 ailenin ayrı ayrı 12 bin 406 lira tazminat ödemesine karar verdi. Ekonomik durumları kötü olduğu için tazminatı ödemeyen Gümüşay ve Uzkaş ailesinden, tazminatın faiziyle birlikte 45 bin lira istendi. Paranın henüz ödenmemesinden dolayı Gümüşay ve Uzkaş ailesi, devletin haciz tehdidi ile karşı karşıya.

GÖÇE ZORLANAN AİLELER SEFALETKOŞULLARINDA 
Devlet aynı gerekçeyle 17 Ağustos 2023'te bir kez daha tazminat davası açtı. Jandarma Genel Komutanlığı adına açılan davanın ilk duruşması, 25 Mayıs'ta Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek. Devletin Kürdistan'da uyguladığı saldırılar sonucu Mardin'den İstanbul'a göçmek zorunda kalan Gümüşay ailesi, asgari ücretle sefalet koşullarında yaşıyor. Üstelik ailenin bir oğlu tutsak ve ona da maddi destekte bulunuyor. 

'DEVLET BİZE YÖNELİK SAVAŞ AÇTI'
Yeni Yaşam gazetesinde yer alan habere göre Baba Habib Uzkaş ise kendilerine eziyet çektirmek için sürekli Diyarbakır'a mahkemeye çağrıldıklarını söyledi. Yaşananlara tepki gösteren Uzkaş, "Bu dava resmen bizlere yönelik açılan bir savaştır. Hem çocuğumuzu öldürüyorlar, hem de öldüren kişiler bizden para istiyor. Kürt halkına yönelik bu politika son bulsun. Bizim bu parayı ödeyecek durumumuz yok. İsterlerse cezaevine atsınlar" dedi.

'EZİYETİN SONA ERMESİ' İÇİN ÇAĞRI
Ailesinin geçimini tek başına sürdürdüğünü söyleyen Uzkaş, birçok sağlık sorunu bulunduğunu ve tazminatı ödeyecek durumunun olmadığını belirtti. Konuyla ilgili tüm insan hakları kurumlarına çağrı yapan Uzkaş, yargı eliyle gerçekleştirilen eziyetin sona ermesini istedi.

'OĞLUMA İMAMIN FATİHA OKUMASINA BİLE MÜSAADE ETMEDİLER'
Mirza Gümüşay da oğlunun cezanesini almaya gittikleri süreci şöyle anlattı: "Diyar'ın yaşamını yitirdiğini öğrendiğimizde Amed'e cenazeyi almaya gittik. O zaman da askerler birçok hakaret etti. Oğlumu teşhis için gördüğümde parçalanmıştı. Cenazeyi teslim almaktan, gömmeye kadar askerler sürekli bizi taciz ettiler. Yani bunlar imamın Fatiha okumasına dahi müsaade etmediler."

'DEVLET HEM ÇOCUĞUMU ÖLDÜRÜYOR HEM TAZMİNAT DAVASI AÇIYOR' 
Oğulları yaşamını yitirdikten 2 yıl sonra devletin kendilerine tazminat davası açtığını söyleyen baba Gümüşay, "Bizi 45 bin TL ödemeye zorluyorlar. Eğer bunu ödemesem evime haciz gelecek. Bu zulüm üzerimizden kalksın. Bu devlet hem çocuğumuzu öldürüyor, hem tazminat davası açıyor. Yeni bir dava daha açmışlar. Bir daha para isteyecekler. Bu davada ne kadar isteyecekler, bilmiyoruz. Buna karşı dur denilmesi gerekiyor. İnsan hakları savunucularına, herkese çağrı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.