29 Mart 2024 Cuma

ÇEVİRİ | Durdurun oyunu, inecek var!

Wall Street öfkeli. "Küçük yatırımcılar hile yaptı, emeklilik fonlarınızı ve bankaları tehlikeye attılar" diye ağlıyorlar. Mali piyasaların kumarhanesinde asıl "hile yapanlar" büyük oyuncular, "kandırılan" ve dolandırılanlar ise genellikle küçük yatırımcılardır. İşçilerin emekli maaşları ve (eğer varsa) emeklilik fonlarındaki paraları halihazırda özel emeklilik fonu yöneticileri tarafından finansal varlıklara yatırılmaktadır. Yani çalışan hanelerin sahip olduğu tasarruflar, mali kumarhanedeki dolandırıcıların bahis faaliyetlerine karşı savunmasızdır. Bu son kavgada bazı küçük yatırımcılar büyük ölçekli yüksek riskli yatırım fonlarının eteklerini tutuşturdu ve bu yüzden şimdi onları oyundan atmak istiyorlar. İşçi sınıfının istemesi gereken şey ise oyunun kendisine son vermek olmalıdır.

"Riskten korunma işlemi" (hedging) eskiden alım ve satımdan doğacak riskleri azaltmak için kullanılan bir yöntemdi. Yaklaşan hasadı bekleyen çiftçiler ürünlerinin pazarda hangi fiyattan satılabileceği konusunda endişelenirlerdi: Mahsulün fiyatı kar etmelerini ve sonraki seneye çıkmalarını mı sağlayacaktı yoksa onları dımdızlak ortada mı bırakacaktı? Bu riski azaltmak için Riskten korunma fonu şirketleri mahsulü sabit bir fiyattan almayı önerirlerdi. Böylelikle çiftçi, mahsulün gelecekteki fiyatı ne olursa olsun, bir fiyat ve gelir garantisine kavuşurdu. Riskten korunma fonu kar etme amacıyla piyasanın altında bir fiyat önererek riski üstlenmiş olurdu. Riskten korunma işlemi, bu yolla tarım ve maden sektöründe sıklıkla karşılaşılan fiyat oynaklığını azaltmaya yarardı.

Mali piyasalardaki yüksek riskli yatırım fonları (hedge funds) ise tamamen farklı bir işlev görür. İş artık milyarlarca insanın parasının söz konusu olduğu, mal ve hizmet piyasalarını mali kumarhaneye çeviren bir oyuna dönüşmüştür. Önceki makalemde Marx ve Engels'in "Hayali sermaye" (hisse senedi ve tahvil) dedikleri şeyin değerinin maddi temelden, yani şirketlerin kazanç ve varlıklarının gerçek değerinden nasıl da kopuk olduğunu anlatmıştım.

Mali piyasalardaki yüksek riskli yatırım fonları hayali sermayenin değerini gerçek değerden daha da fazla koparır, çünkü zaten üretken sermayeye yatırım yapmayan bu fonlar artık hisse alıp-satmakla da yetinmeyip, herhangi bir hisse senedinin fiyatının hangi yöne gideceğine dair bahis oynarlar.

"Açığa satış" (Short selling) işleminde, yüksek riskli yatırım fonları bir şirketin hisselerini diğer yatırımcılardan (belirli bir ücret karşılığında) ödünç alır ve onları piyasada, diyelim ki her biri 10 dolardan satarlar. Hisseler 5 dolara düşene kadar bekleyip sonra da geri satın alırlar. Ödünç alınmış olan hisseler asıl sahibine iade edilir ve yüksek riskli yatırım fonları da karı cebe atarlar.

Bu fonlar, fiyat oynaklığını azaltmak şöyle dursun, düşen veya yükselen fiyatlar üzerine bahis oynayarak arttırdıkları fiyat oynaklığı üzerinden zenginleşirler. Fiyatı artırmak için yapılana "uzun pozisyon almak", fiyatı düşürmek için yapılana ise "kısa pozisyon almak" denir. "Açığa satanlar", yani kısa pozisyon alanlar şirketleri iflasa sürükleyerek binlerce kişinin iş ve gelir kaybına uğramasına yol açabilir.

COVID yılında "reel ekonomi" çökerken kenarda nakit parası olup bir getiri arayanlar (bankalar, emeklilik fonları, zengin bireyler) genellikle sıfıra yakın faizle alınan borç para kullanarak borsaya yoğun bir şekilde yatırım yaptılar. Bu büyük yatırımcılar paralarının çoğunu yüksek riskli yatırım fonlarına yatırıp, bu fonların başında bulunan sözde "akıllı insanların" onlara para kazandırmasını beklediler. Uzun bir süredir de bunu yapıyorlar zaten.

Ancak evden çalıştığı ya da kapanmalar ve seyahat kısıtları sebebiyle evde kaldığı için paralarını harcayacak yer bulamayan milyonlarca insan da var. Bunların pek çoğu, borsada bahis oynamak için Reddit gibi sosyal ağlar aracılığıyla birbiriyle bağlantıya geçti.

Bu küçük yatırımcılar son zamanlarda bir araya gelmeye, güçlerini birleştirmeye ve kumar masasında büyük kurumları hedefe almaya başladılar. Yılın başından bu yana Reddit'te örgütlenen bir grup amatör borsacı ABD merkezli bir video oyunu perakendecisi olan GameStop hisselerini açığa satan büyük ölçekli yüksek riskli yatırım fonlarını karşısına aldı. GameStop, COVID sürecinden kötü etkilenmişti ve iflas etmesi bekleniyordu. Yüksek riskli yatırım fonları açığa satışın meyvesini yemek için sıraya girmişti.

Ancak küçük tüccarlar bunun tam tersini yaptılar ve güçlerini hisse senedinin fiyatını yükseltmek için kullanarak, büyük bankalar ve kurumlar tarafından desteklenen ve açığa satış süreleri dolan (açığa satış sözleşmeleri sabit sürelidir) yüksek riskli yatırım fonlarını bu hisseleri daha yüksek fiyatlardan geri satın almaya zorladılar. Sonuçta birkaç yüksek riskli yatırım fonu büyük (13 milyar dolar) zarar etti. Hatta tek bir fon yatırımcılarına 2.75 milyar dolarlık bir zarara mal oldu.

Wall Street öfkeli. "Küçük yatırımcılar hile yaptı, emeklilik fonlarınızı ve bankaları tehlikeye attılar" diye ağlıyorlar. Bu, elbette saçmalık. Durumun bize gösterdiği asıl gerçek şudur: Mali piyasaların kumarhanesinde asıl "hile yapanlar" büyük oyuncular, "kandırılan" ve dolandırılanlar ise genellikle küçük yatırımcılardır. Marx'ın dediği gibi, mali sistem "kapitalist üretim güdüsünü, [yani] başkalarının emeğini sömürerek zenginleşmeyi, en saf haliyle devasa bir kumar ve dolandırıcılık sistemine dönüştürürken, zaten az sayıda olan sosyal refah sömürücüsünün sayısını daha da azaltır." (Marx 1981: 572)

Bu savaşın sonunda küçük yatırımcı elbette ki kaybedecek. Massachusetts Eyaleti Düzenleme Kurulu'ndan William Galvin "Bu yatırım değil, kumar" diyerek New York Menkul Kıymetler Borsası'nı sakinleşmeyi sağlamak için GameStop'u 30 gün süreyle askıya almaya çağırdı. Allah razı olsun! Bunun yanında komisyoncular ve borsa yetkilileri (yani kumarhane sahipleri) de küçük yatırımcıları caydırmak için alım satım ücretlerini ve limitlerini arttırdılar. "Tepedekiler" de Wall Street'in "meşru" kurumlarına karşı gerçekleşen "çete faaliyetlerinin" engellenmesi gerektiğinden bahsediyor. Sonuç olarak GameStop'un hisse fiyatı düşüyor.

Bu saçmalıkların işçi sınıfını ilgilendirmeyeceği düşünülebilir. Sonuçta ellerinde ya çok az hisse senedi vardır ya da hiç yoktur. En zengin yüzde 1 ABD borsa servetinin yüzde 53'üne, en zengin yüzde 10 ise yüzde 93'üne sahiptir. En yoksul yüzde 90'ın payı ise sadece yüzde 7'dir. Ancak işçilerin emekli maaşları ve (eğer varsa) emeklilik fonlarındaki paraları halihazırda özel emeklilik fonu yöneticileri tarafından (elbette yüksek bir komisyon karşılığında) finansal varlıklara yatırılmaktadır. Yani çalışan hanelerin sahip olduğu tasarruflar, mali kumarhanedeki dolandırıcıların bahis faaliyetlerine karşı savunmasızdır –tıpkı 2007-2008– küresel mali krizinde gördüğümüz gibi.

GameStop'un bu küçük hikayesinin gösterdiği şey, "akıllı insanlar" tarafından yönetilen şirket ve kişisel emeklilik fonlarının çalışan insanlar için soygunculuktan başka bir şey olmadığıdır. İhtiyacımız olan şey, emekli maaşlarımızın mali piyasaların oynaklığına terk edilmesi değil, devlet tarafından güvencelenmesidir. Bu son kavgada bazı küçük yatırımcılar büyük ölçekli yüksek riskli yatırım fonlarının eteklerini tutuşturdu ve bu yüzden şimdi onları oyundan atmak istiyorlar. İşçi sınıfının istemesi gereken şey ise oyunun kendisine son vermek olmalıdır.

*Michael Roberts'ın The Next Recession adlı blogundan alınan yazı Olcay Çelik tarafından ETHA için çevrilmiştir. İngilizce aslı şuradadır.