'Toplumsal barış yüzleşmekle mümkün'
Maraş katliamının 47. yılında İzmir'de yapılan eylemde, Alevi nefreti ve soykırımlarının sınır tanımadığına vurgu yapılarak, Suriye'de HTŞ çetesinin Alevilere dönük katliam saldırılarına işaret edildi. Maraş katliamıyla yüzleşme, failler ve sorumluların cezalandırılması çağrısı yapılan eylemde, toplumsal barışın ancak yüzleşmeyle mümkün olduğu vurgulandı.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Maraş katliamının 47'nci yıldönümünde İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. "Maraş katliamını unutmadık, unutturmayacağız" pankartının açıldığı anmada, "Maraş'ı unutma unutturma", "Faşizme karşı omuz omuza", "Sivas'ı yakanlar AKP'yi kuranlar" sloganları atıldı.
ASLAN: MARAŞ'TA VE SURİYE'DE ALEVİLERİ KATLEDEN ZİHNİYET AYNI
Katliamda yaşamını yitirenlerin anıldığı eylemde söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Maraş'ta insanların Alevi oldukları için katlediklerini hatırlattı, "Bu zihniyet aynı zamanda Suriye'de Alevileri katlediyor" dedi. "Bu akıl yine tekçilik. Bu topraklara demokrasi, eşitlik gelecek ise birlikte daha fazla sesimizi yükseltmek gerekiyor. Ülkede bir seneden süren bir süreç var ve yeni katliamların olmaması için barış diyoruz" diyen Aslan, barışın iktidar ve ortaklarının iki dudağı arasına bırakılmayacak kadar değerli olduğunu söyledi. Aslan, barışın ancak katliamlarla yüzleşmekle sağlanacağını vurguladı.
'MARAŞ ÖRGÜTLÜ, PLANLI, İNANÇ TEMELLİ KATLİAM'
Eylemde ortak açıklamayı okuyan Alevi Bektaşi Federasyonu Ege Bölge Sorumlusu Kemal Yıldız, 19-26 Aralık 1978 tarihinde Maraş'ta yaşananların münferit olmadığını söyledi, katliamın örgütlü, planlı ve inanç temelli olduğuna işaret etti. Yüzlerce Alevinin katledildiği, binlercesinin yaralandığı, onbinlerce Alevinin evlerinden ve topraklarından zorla koparıldığını hatırlatan Yıldız, Maraş katliamının örgütlü, planlı ve inanç temelli olduğunu söyledi.
"Maraş, bir çocuğun yalnızca Alevi olduğu için kazana atılarak kanının akıtıldığı karanlık bir tarihtir. Anaların, çocukların, hamile kadınların, gençlerin ve yaşlıların yalnızca Alevi kimlikleri nedeniyle katledildiği; insan onurunun ayaklar altına alındığı bir yerdir. Alevi olmanın yaşam hakkı için tehdit sayıldığı, devletin yurttaşlarını koruma sorumluluğunu yerine getirmediği ve adalet mekanizmalarının bilinçli biçimde işletilmediği bir utanç tablosudur" diyen Yıldız, Koçgiri, Dersim, Çorum, Sivas, Gazi ve Ankara katliamlarını hatırlattı.
'YAS TUTMAK DEĞİL İNSAN ONURUNU SAVUNMAK İÇİN BURADAYIZ'
Yaşanan her katliamda aynı inkarcı, ayrımcı ve düşmanlaştırışı zihniyetin izlerini gördüklerini söyleyen Yıldız, "Bugün burada yalnızca yas tutmak için değil; insanlık onurunu savunmak, hakikati talep etmek ve bir daha Maraşların yaşanmaması için mücadele kararlılığımızı ifade etmek için bulunuyoruz" dedi.
Devletin sorumluluğu bulunan katliamlarda uygulanan cezasızlık politikasına işaret eden Yıldız, "Maraş katliamı bir insanlık suçudur. Bu suçla gerçek anlamda yüzleşilmeden, failler ve sorumlular ortaya çıkarılmadan, cezasızlık politikalarına son verilmeden bu ülkede toplumsal barışın kurulması mümkün değildir. Katliamlarla yüzleşmeden ortak bir gelecek kurulamaz" diye belirtti.
'ACILARIMIZ ORTAK, MÜCADELEMİZ DE ORTAK OLMAK ZORUNDA'
HTŞ ve bağlı çetelerin Suriye'de Alevilere yönelik katliam saldırılarını hatırlatan Yıldız, Maraş ve Suriye'deki Alevi katliamlarının aynı ideolojinin ürünü olduğunu vurguladı. Yaşananların Alevi toplumuna yönelik tehdidin uluslararası boyut taşıdığını açığa çıkardığına işaret eden Yıldız, "Bu nedenle bir coğrafyada yaşanan zulüm, başka bir coğrafyada yaşayan Alevilerin kaderinden bağımsız değildir. Acılarımız ortaktır; mücadelemiz de ortak olmak zorundadır" ifadelerini kullandı.
Yıldız, yaptığı açıklamada, uluslararası kamuoyuna Alevilere yönelik nefret politikaları ve soykırım saldırılarına karşı harekete geçme, katil Golani HTŞ çetesine verilen destekten vazgeçme çağrısı yaptı. "Dökülen her kanda sizlerin de sorumluluğu var" diyen Yıldız, Alevilerin zulme karşı yaşamı, barışı ve insan onurunu savunduğunu söyledi. Yıldız, "Gerçekler ortaya çıkana, adalet sağlanana ve bu topraklarda eşit yurttaşlık tesis edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.