26 Aralık 2025 Cuma

ESP ve SKM üyeleri Anna için İsrail Konsolosluğu önündeydi

İşgal devleti İsrail'in İstanbul'daki konsolosluk binası önünde eylem yapan ESP ve SKM üyeleri, Zora Sözcüsü Anna Liedtke'ye yönelik cinsel saldırıyı protesto etti, "İşgalci İsrail'in suçlarını ifşa etmeye devam edeceğiz. Filistin özgürlük direnişi yalnız değildir" dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyeleri işgal devleti İsrail'in İstanbul'daki konsolosluğu önünde işgal devleti askerleri tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılan genç kadın örgütü Zora Sözcüsü Anna Liedtke ile dayanışma eylemi yaptı.

"Cinsel işkence siyonist İsrail'in gerçek yüzüdür" pankartı, "Filistin Filistinlilerindir, bedenimiz bizim", "İsrail'e tam ambargo" dövizlerinin taşındığı eylemde, ESP, SKM ve Filistin bayrakları dalgalandırıldı. Eylemde sık sık "Cinsel işkence savaş suçudur", "Yaşasın Filistin dayanışmamız", "Yıkılsın işgalci İsrail devleti" sloganları atıldı.

Eylemde açıklamayı SKM üyesi Dilara Su Kalpak okudu. Kalpak, işgal ve işkenceyle varlığını sürdüren siyonist İsrail'in insanlık suçu işlemeye devam ettiğini söyledi, "Emperyalistlerin el birliğiyle Filistin topraklarını işgal ederek kurulan İsrail, insanlık suçu kapsamına giren bütün uygulamaları devreye sokmuş durumda. İki yılı aşkındır Gazze başta olmak üzere Filistin'de, Lübnan'da yaşam alanlarını yerle bir etti. Onbinlerce insan katledildi, yüzbinlerce insan yaralandı, milyonlarca insan evini terk etmek zorunda kaldı. Binlerce insan esir edildi. Vahşet hapishanelerde de devam etti. İsrail, kadın erkek esirlere aynı insanlık suçunu işlemeye sürdürdü. Tüm bunlar dünyanın gözleri önünde yaşandı. Siyonist İsrail, Filistinlileri öldürerek insanlığı ve vicdanı öldürmek istiyor" dedi.

Soykırımın tüm vahşetiyle devam ettiğini vurgulayan Kalpak, "Siyonist İsrail, tüm olanaklarını insanlık suçu uygulamalarını örtmek, saldırganlığı maniple etmek için kullanırken ne Filistin halkının direnişini, ne de vicdan ve insanlık hareketini durdurabildi. Onur ve adalet çığlığı duyulmaya devam ediyor. Emperyalistlerin ve bölge işbirlikçi devletlerin verdiği destekten güç alan İsrail'in suçları bir bir ortaya seriliyor" diye konuştu.

'UTANMASI GEREKEN SİYONİST DEVLET'
İsrail'in halklara ve kadınlara yoksulluk ve cinsel saldırı dayattığını söyleyen Kalpak, yerinden yurdundan edilen, bir lokma ekmeğe, bir damla suya muhtaç edilen, ölülerini defnedemeyen Filistin halkına umut olmak için Gazze'ye yola Özgürlük Filosunda yer alan genç kadın örgütü Zora Sözcüsü, gazeteci Anna Liedtke'nin, İsrail askerlerinin uyguladığı cinsel işkenceyi ifşa ettiğini hatırlattı.

Filoya dönük İsrail askerlerinin saldırısında gözaltına alınan Anna'nın Ktzi'ot hapishanesinin ardından Givon Gözaltı Merkezine götürüldüğü bilgisini paylaşan Kalpak, Tutsakların Sesi Platformu'nun Paris'te düzenlediği Politik Tutsaklarla Uluslararası Dayanışma Konferansında Anna'nın yaptığı konuşmayı aktardı: “Cinsel baskılar yaşayan kadınlar adına bunu paylaşıyorum. İsrail zindanlarında çok sayıda Filistinli tutsak bu işkenceye uğruyor. Utanması gereken ben değilim. Siyonist devlettir.”

'ANNA'NIN ONURLU DURUŞUNU SELAMLIYORUZ'
Anna'nın yaşadığı cinsel işkenceyi anlatarak, cinsel işkencenin İsrail gerçeği olduğunu haykırdığını vurgulayan Kalpak, "İsrail işkencehanelerinde cinsel saldırı özel bir politika olarak uygulanıyor. Filistinli kadın-erkek esirler, cinsel saldırılara maruz kalıyor, suçlular ise korunuyor. Devrimci sosyalistler olarak, Anna'nın onurlu duruşunu selamlıyoruz. 'Asla mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Adalet sağlanana kadar durmayacağım' sözünü bir kez daha buradan haykırıyoruz. Emperyalistler, siyonistler yenilecek halklar, kadınlar kazanacak" diye konuştu.

'LEYLA ZANA'YA CİNSİYETÇİ HAKARETLER AYNI YERDEN BESLENİYOR'
Emperyalistlerin, siyonistlerin, sömürgecilerin, işgalcilerin daha fazla çıkar ve talan için her şeyi mübah gördüklerine dikkat çeken Kalpak, Türk devletinin benzer saldırılarına işaret etti. Kalpak sözlerine şöyle devam etti: "Devrimci sosyalistler olarak bizler bu işkence saldırılarının yakından tanığıyız. Çıplak aramalar, tecavüz saldırıları, cinsiyetçi hakaretler, tacizler bu coğrafyada hakkını arayan, erkek egemen sisteme karşı mücadele eden birçok kişinin maruz kaldığı uygulamalardır. En son örneğini tribünlerde görmekteyiz. Kürt kadın siyasetçi Leyla Zana şahsında yapılan cinsiyetçi hakaretler de tekil bir durum değil. Aynı yerden beslenen politikaların bir sonucudur. Cinsel saldırganlık erkek egemen kapitalist devletlerin bir gerçeği olmuş durumda. Coğrafyaları farklı olsa da cinsel işkence, cinsiyetçi saldırı, siyonist politikaların, ırkçı politikaların bir parçası durumunda."

'FİLİSTİN DİRENİŞİ YALNIZ DEĞİLDİR'
İsrail hapishanelerindeki yaşanan cinsel işkencenin tekil olmadığını, çok sayıda tutsağa benzer saldırılar gerçekleştirildiğini aktaran Kalpak, "Emperyalist kapitalist erkek egemen sistemin çok temel bir politikası. Bulunduğumuz her alanda cinsel işkence saldırılarına karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. Siyonist İsrail'in suçlarını açıklamaya devam edeceğiz. Filistin'in özgürlük direnişi yalnız değildir" dedi.