6 Mayıs 2024 Pazartesi

Çerkezoğlu: Fikirlerin tartışılacağı yerler mahkemeler değildir

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında, "İşçi sınıfı için sistemin değişmesi gerektiğini söylemek DİSK'in bana verdiği görevdir" dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu hakkında, "Türkiye Nereye Gidiyor" konulu panelde yaptığı konuşma nedeniyle "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" iddiasıyla açılan davann ilk duruşması Sapanca Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Çerkezoğlu'na destek için KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, CHP Kocaeli İl Örgütü ve Sapanca İlçe Örgütü, Birleşik Metal-İş, Genel-İş, Emekli-Sen, Limter-İş'in yanı sıra ITUC, EPSU, Unite Sendikası temsilcileri duruşmaya katıldı.
 
Duruşmada savunma yapan Çerkezoğlu, konuşmanın tartışılması gereken yerin mahkeme salonları olmadığını belirtti. Demokratik ülkelerde fikirler mahkeme salonlarında tartışılmayacağını kaydeden Çerkezoğlu, "Demokratik ülkelerde fikirler ve hatta en rahatsız edici fikirler, ifade özgürlüğünün bir parçasıdır ve bu fikirlerin açıklanması ya da yayılması için çeşitli mekanizmalar vardır. Mahkemeler ifade özgürlüğünü yargılamak için değil, olsa olsa ifade özgürlüğünü korumak için var olmalıdır. Ancak ülkemiz maalesef yaşanan rejim değişikliği ile beraber, fikirlerin, özellikle de ülkeyi yönetenlerin beğenmediği fikirlerin mahkemelerde sorgulandığı ve cezalandırıldığı bir ülke haline gelmiştir" dedi.
 
SİSTEMİN DEĞİŞMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEMEK SUÇ DEĞİL
 
Ülke "başkanlık rejimi" altında yeni bir rejim inşa edildiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, "Yeni bir rejimin inşa edildiği bir süreçte, sistemin ve rejimin değişmesi gerektiğini söylediğim bir konuşma nedeniyle buradayım. Bahse konu konuşmamı yaptığım dönem anayasal düzlemde ülkemizdeki yönetim sisteminin değiştirilme tartışmalarının yaşandığı ve devamında değiştirildiği bir tarihsel andır. Şunun altını çizmek isterim ki, sistemin ve rejimin değişmesi gerektiğini söylemek suç değildir, bir fikirdir. Bu değişikliğin asıl olarak, sokakta da verilecek demokratik bir mücadeleyle gerçekleşebileceğini söylemek de suç değildir. Bu bir fikirdir. İfade özgürlüğü hatta rahatsız edici fikirlerin özgürlüğü Türkiye'nin tarafı olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve AİHM kararları ile güvence altına alınmıştır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, grev hakkı, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün kavramıyla 'etkili eylem hakkı', aynı ifade hakkı gibi, seçme ve seçilme hakkı gibi evrensel-demokratik bir haktır" şeklinde konuştu.
 
Toplumda iktidarın beğenmediği fikirleri ifade edenlerin karşılarında polisi, savcıyı ve hakimi gördüğünü dile getiren Çerkezoğlu, şunları söyledi: "Aslında bu bile eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. Fikrin karşısına kolluk gücü, iddianame ve hapishane çıkarılan bir rejim, çok sayıda sıfatla anılabilir ancak 'demokrasi' kavramı ile anılamaz. Bu antidemokratik rejimin demokratik yollarla değişmesini istemek ve bunun nasıl gerçekleşebileceğine dair fikirlerimi ifade etmek de, benim açımdan sadece bir yurttaşlık görevi değil aynı zamanda Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu yöneticisi olarak görevimdir."
 
Çerkezoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suç isnat edilen tarihte genel sekreteri olduğum, bugün de genel başkanlığını yürüttüğüm Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun tüzüğünün 3. maddesi DİSK'in amaçlarını sıralarken şu ifadelere yer verir: 'İşçi sınıfının hak ve çıkarlarının toplumcu, çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü temellere dayalı gerçek demokrasi ortamında kazanılıp geliştirilebileceğinin bilinci içinde, işçi sınıfı ve emekçi halka yönelik her türlü sömürü ve baskının ortadan kaldırılması' DİSK'in temel amacıdır. Yine 'Evrensel temel hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, sınıfının onursal görevi olarak, faşizme, cuntacılığa, oligarşiye, baskıya, zulme ve işkenceci tüm rejim ve dikta yönetimlerine karşı mücadele etmek' DİSK'in tüzüğünde yer alan amaçları arasında yer almaktadır."
 
DİSK'in tüzüğünün üçüncü maddesinde konfederasyonun ilkeleri arasında "demokrasinin ve demokratik hukuk düzeninin her alanda egemen kılınması" temel ilke olarak ifade edildiğini belirten Çerkezoğlu, tüzükte açıkça yer alan bu temel amaç ve ilkelere uygun davranmanın kendisi açısından görev olduğunu vurguladı.
 
DİSK TÜM İŞÇİ SINIFI İÇİN MÜCADELE EDER
 
Ülkenin demokrasiden hızla uzaklaştığını dile getiren Çerkezoğlu, "Yeni bir rejim ile en temel demokratik haklar ve kazanımlar yok edilirken, işçi sınıfının neler kaybettiği ortadadır. İşsizliğin Cumhuriyet tarihinin rekorlarına koştuğu, milyonlarca işsiz varken işsizlik fonunun bankaları ve patronları kurtarmak için kullanıldığı, işçi sınıfının güvencesizliğe, açlığa ve ölümüne çalışmaya mahkum edildiği bir dönemde Türkiye'de sendikal hak ve özgürlükler açısından kara bir tablo mevcuttur. Uluslararası Çalışma Örgütünün tespitleri ve Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun raporları Türkiye'yi sendikal hak ve özgürlükler açısından dünyanın en kötü ülkeleri arasında göstermektedir. Tüm demokratik kazanımların ve Türkiye'nin demokratik birikiminin yok edilmesine dayalı yeni rejimin çalışma hayatında yarattığı acı sonuç budur" dedi.
 
Çerkezoğlu, "Ülkeyi yönetenlerin yasal ve anayasal bir hak olan grev hakkını gasp etmekle övündükleri, sendikaya üye olmanın işten atılma gerekçesi haline geldiği, sokaklarda-meydanlarda hak aramanın baskılarla/şiddet ile engellendiği, mahkemelere başvurarak hak aramanın samanlıkta iğne aramaya dönüştüğü bir ülkede nüfusun ücret geliriyle yaşayan dörtte üçü için mücadele yol ve yöntemleri üretmek bizim görevimizdir. Çünkü DİSK sadece üyelerinin değil, tüm işçi sınıfının hak ve çıkarlarını savunmayı temel ilke olarak belirlemiş bir örgüttür" ifadelerini kullandı.
 
İDDİANAME YER ALAN ŞEYLER DİSK'İN BANA VERDİĞİ GÖREVLER
 
Ülkede kurulmak istenen rejimin işçi sınıfı ve halklar açısından ciddi sonuçlar doğuracağının altını çizen Çerkezoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Kalıcılaştırılmak istenen yeni rejimin nasıl bir rejim olduğuna, bu rejimin hangi sınıfların çıkarına, hangi sınıfların zararına olduğuna bizler tanığız. Bu rejim demokrasinin tüm kırıntılarını ortadan kaldırırken, işçi sınıfının haklarını savunmasını ve geliştirmesini engelleyen bir rejimdir. İddianamede tarafıma isnat edilen suç, on yıllardır bayrağını onurla taşıdığım ve bugün de genel başkanlığını yürüttüğüm DİSK'in bana verdiği bir görevdir. Gereğini yapmaktan ancak onur duyarım. İşçi sınıfının bizlere verdiği görevin ışığında, tarih önünde hesabını vereceğim bir şey varsa, o da bu rejime karşı mücadelenin gerekliliğini ifade etmem değil, bu ifadelerin gereğini yeterince yerine getirip getirmediğimizdir."
 
Çerkezoğlu'nun konuşmasının ardından kararını açıklayan hakim, bir sonraki duruşmayı  9 Temmuz 2019 tarihine erteledi.