17 Mayıs 2024 Cuma

Burak Oğraş'ın şüpheli ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada yeni gelişme

Antalya Rixos Otel'de şüpheli şekilde hayatını kaybeden Burak Oğra'ın şüpheli ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada on yıl sonra önemli bir gelişme yaşandı. İfade veren tanıklar, o dönem soruşturmayı yürüten polislerin dosyaya koyduğu intihar notunu yalanladı. 

2011'de Tekirdağ Anadolu Otelcilik ve Turizm Lisesi 3. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Burak Oğraş'ın, zorunlu stajını yapmak üzere gittiği Antalya Rixos Lares Hotel'in pansiyonun boş havuzunda cesedi bulundu. Oğraş'ın şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada 10 yıl sonra önemli bir gelişme yaşandı.

Geçen yılın ağustos ayında, baba Murat Oğraş'ın tespit ettiği 6 şüpheliden 2'si yeniden ifadeye çağrılmış, o tarihte 43 yaşında olmasına karşın 16 yaşındaki öğrencilerle aynı lojmanda konaklayan şüphelilerden F.P. tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Bir diğer şüpheli C.A.'nın ise yurtdışında olduğu ortaya çıkmıştı. Olayın yaşandığı otelin sahibi Fettah Tamince, o tarihte Fetullah Gülen'e yakınlığıyla biliniyordu. Burak'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten eski Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Amiri Nurullah Güler, şu anda Gülen Cemaati üyeliği suçlamasıyla cezaevinde bulunuyor.

Dönemin Antalya İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ise, olaydan 10 ay sonra emekli olup Rixos Otel'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başlamıştı.

19 KİŞİ İFADEYE ÇAĞRILDI
Independent Türkçe'nin haberine göre, savcılık, otelin kendilerine tahsis ettiği lojmanın havuzunda cesedi bulunan Burak Oğraş'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı genişletti. Burak'la aynı dönemde otelde staj yapan 26 kişinin kimliği tespit edildi ve bunlardan 19 kişi ifadeye çağrıldı.

EMNİYET'TEN 'İNTİHAR' NOTU
İfadeye çağrılan 19 kişiden 15'inin ifadesi alındı. Tanık sıfatıyla ifade verenler, olayın yaşandığı dönemde soruşturmayı yürüten polislerin dosyaya koyduğu "intihar" notunu da yalanladı. Çünkü verilen ifadelere göre Burak Oğraş'ın herhangi bir psikolojik sorunu yoktu ve geleceğe yönelik planlar yapıyordu. Homofobik ve nefret söylemlerine maruz kalan Burak'ın kavgacı bir yapısı olmadığını söyledi tanıklar. 

Emniyetin intihar notunda ise, şu ifadeler yer alıyor: "İntiharla ilgili olarak; insanın intihar noktasına gelene kadar bir hazırlık dönemi gerektiği, kesinlikle ortada bir umutsuzluğun olması gerektiği, şahsa 'top' denmesi bir umutsuzluk olmadığı ancak efemine tavırlar varsa intiharın oluşması için kesinlikle zemin hazırladığı, toplum yargısının çok etkili olduğu, depresyondaki kişinin kolay kolay intihar edemeyeceği..."