8 Mayıs 2024 Çarşamba

'71 silahlı çıkışı devrimin hayal olmadığının göstergesi'

Partizan'ın düzenlemiş olduğu "68 devrimci çıkışı, 71 devrimci kopuşu ve Kaypakkaya" konulu sempozyumda konuşan Mücadele Birliği temsilcisi, '71 silahlı çıkışı devrimin hayal olmadığının göstergesi olduğunu söyledi.
Partizan'ın düzenlemiş olduğu "68 devrimci çıkışı, 71 devrimci kopuşu ve Kaypakkaya" konulu iki günlük sempozyumun ikinci gününün ilk oturumuna Yunanistan'dan Flag Of  Proletariat (Prolatarianın Bayrağı), Fransa'dan La Cause Du Peuple (Halkın Davası) ve Avrupa Partizan konuşmacı olarak katıldı.
 
Devrim ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
'68 HAREKETİ SALT BİR ÖĞRENCİ HAREKETİ DEĞİL'
 
Sempozyumda sözü ilk olarak Avrupa Partizan temsilcisi aldı. "'68 hareketi enternasyonalist bir harekettir" diyen Avrupa Partizan temsilcisi, "Fransa'da başlayan '68 hareketi salt öğrenci hareketi olarak değil işçilerin emekçilerinde içinde yer aldığı bir halk ayaklanmasıdır. Ekonomik ve sosyal taleplerle işçiler büyük grevlere gitmişlerdir. Öğrenciler ise üniversite işgalleri gerçekleştirmiştir. Ayrıca 68 hareketi 2. feminist dalganın tohumlarının atıldığı bir dönemdir" diye kaydetti.
 
Ardından söz alan Fransa'dan La Cause Du Peuple (Halkın Davası)  gazetesi temsilcisi, "Gazetemiz Fransa'da halkın sesidir. Bizler sosyalist devrim için mücadele ediyoruz" dedi. Temsilci konuşmasının devamında "Fransa'da, Kaypakkaya'nın doğru ve ilham verici analizlerini yaymak için çaba sarf ediyoruz. Fransa'da 68 eylemleri, işçi hareketi genel olarak etkilemiştir. 10 milyondan fazla işçinin grevleri özellikle de Mao Zedung'un fikirleriyle doğan Maoist hareket bu etkiyi sağlamıştır" ifadelerini kullandı.
 
İlk oturumun son konuşmacısı Yunanistan'dan Flag Of  Proletariat (Prolatarianın Bayrağı) temsilcisi ise '68 hareketinin Yunanistan'daki etkisine değindi. Konuşmada, "1973'te Atina Politeknik Üniversitesi'nde gerçekleşen ayaklanma, ülkemizdeki nazi işgalini izleyen devrimci iç savaş sonrasında ortaya çıkan sınıf mücadelesinin en önemli bölümüdür" dedi. Ayaklanmadan çıkarılacak devrimci dersler devrimci hareket ve Yunanistan'daki komunistler için oldukça önemli olduğunu vurguladı.
 
İkinci oturumda Sevil Doğan moderatörlüğünde Partizan, Mücadele Birliği ve Halkın Günlüğü konuşmacı olarak yer aldı.
 
KEMALİZM TESPİTİNE KATILIP 19 MAYIS'I KUTLAYANLAR VAR
 
İlk olarak Partizan adına konuşan temsilci, devrimci önderler söylemde sahiplenilirken, o önderlerin ideolojileriyle uyuşmayan akımlara kapılıp gidildiğini belirtti. Kaypakkaya'nın Kemalizm tespitini onaylayıp 19 Mayıs'ı kutlayan siyasetler olduğuna değinen temsilci, "Kemalizm bir devlet ideolojisidir. Kemalizm'in refleksleri ve davranış biçimleriyle AKP'nin bir farkı yok. Faşizmi salt AKP ile nitelendirmek diğer egemen klikleri faşist olarak görmeme meselesi kabul edilebilir bir şey değildir" diye konuştu.
 
Partizan temsilcisi, Gezi'nin hızlı politize olma durumunu beraberinde getirdiğini vurgularken, bu politize olma durumu Kobane serhildanına dek uzanan bir süreç olduğunu ifade etti. 
 
7 Haziran sonrası seçimler ve açık faşizm koşulları kitlelerdeki dinamizmi kırdığını kaydededen temsilci, kitlelerin salt seçim odaklı bir harekete evrilmesi bir kayıp olduğunu söyledi.
 
Ardından söz alan Halkın Günlüğü temsilcisi, geçmiş tarihin bugünle bağını kurma ve ileriye taşıma bugün sosyalistlerin ve devrimcilerin önünde duran bir görev olduğunu ifade etti. Konuşmacı, "90'lardan sonra devrimci hareketlerde, ideolojik mücadele ve çizgi mücadelesi zayıfladı, bunların zayıfladığı bir devrimci mücadelenin baştan eksik ve sakat olduğu su götürmez bir gerçektir" diye belirtti.
 
DEVRİM HAYAL DEĞİL
 
Son olarak konuşan Mücadele Birliği temsilcisi, '71 silahlı çıkışı devrimin hayal olmadığının göstergesi olduğunu belirterek , "71 çıkışı parlamentarizmden güçlü bir kopuş, silahlı mücadelede ısrarın adıdır" ifadelerini kullandı.
 
Rojava'daki devrimin önemine değinen konuşmacı, "Türkiye ve Kürdistan dünyada çelişkilerin en yoğun yaşandığı yerlerden biridir. Gerici iktidarın çok güçlü olduğundan bahsediliyor... En güçlü olduklarını hissettikleri anlar en güçsüz oldukları anlar olabilir" diye kaydetti.