26 Aralık 2024 Perşembe

Mazlum Abdi: Kalıcı ateşkes için Türk devleti ile görüşüyoruz

QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, Minbic'te ateşkes ilan edilmesine rağmen saldırıların devam ettiğini, bu nedenle güçlerinin tamamının çekilmediğini aktardı. Sömürgeci Türk devletinin Kobanê'ye yönelik saldırılarını hatırlatan Abdi, Efrîn, Serêkaniye, Girê Spî işgallerinin sona ermesi çağrısında bulundu. Abdi, Türk devletinin çözüm olmaması için uğraştığını hatırlatarak, tehlikenin geçmediğini vurguladı, halka uyanık olma ve birlik içinde güçlerinin yanında yer almaya çağırdı. Abdi, kalıcı ateşkes için ABD aracılığıyla Türk devleti ile görüştüklerini de söyledi.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Ronahî Tv yayınına katılarak Özerk Yönetim'e bağlı tüm meclis, kurum ve yönetim binalarına Suriye bayrağının asılması kararı, Süleyman Şah Türbesi, Minbic saldırıları, Kobanê'ye dönük saldırı girişimleri, Dêrazor'da yaşanalar, HTŞ ile görüşme ve Kürtlerin birliği konularında yöneltilen soruları yanıtladı. Abdi, işgalci Türk devleti ile "dostlarımız (uluslararası koalisyon)" diye tanımladığı ABD aracılığıyla "kalıcı bir ateşkes" için görüşmeler yaptıklarını aktardı.

SURİYE BAYRAĞI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı tüm meclis, kurum ve yönetim binalarına dün itibarı ile Suriye bayrağının asılması kararına aldıklarını aktaran Abdi, "YPG'nin ilk kongresinde bu bayrağı biz kabul etmiştik. Bizim bu bayrağa karşı bir düşmanlığımız yok. Suriye iki parçaya ayrılmış, bir tarafta şu ana kadar Baas bayrağı vardı bir tarafta da şuan kabul ettiğimiz kesimin kullandığı bayrak vardı. İç savaştan kaynaklı biz kendi özel bayraklarımızı kullandık. Ancak şuan farklı bir durum çıktı ortaya. Suriye genelinde bir bayrak üzerine anlaşma oldu. Bütün halklar bu bağımsızlık bayrağını dalgalandırıyor. Bu bayrak bizim için uygundur. Çünkü bu bayrak tekçi Suriye Arap Cumhuriyeti'nin bir bayrağı değil. Biz de bu yönde bir karar aldık. Ve bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu bizim Suriye'nin bir parçası olduğumuzu gösterir. Suriye halklarının bir bayrak üzerinden anlaşmasından kaynaklı biz de bir parçası olduğumuz için bu şekilde bir karar aldık" ifadelerini kullandı.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ
Daha önce Kobanê'nin kuzeyinde Qereqozaq'ta bulunan ancak taşınan Süleyman Şah Türbesi ile ilgili dün X hesabından yaptığı paylaşımın hatırlatılması üzerine Abdi, "Bir anlaşma yok. Birçok şey söyleniyor. Bu Türkiye'nin hukuki uluslararası bir hakkıdır. Buna dair birçok sorun çıktı. Biz de bu yönde bir sorunumuz olmadığını gösterdik. Daha önce taşınması için gerekli yardımları yapmıştık şimdi de yeniden yerine getirilmesi için 'gerekli yardımları yapmaya hazırız' dedik. Biz kimse ile sorun yaşamak istemiyoruz. Uluslararası haklar çerçevesinde yürütülecek her şeye varız. Biz Suriye'nin bir parçasıyız. Buna karşı Türkiye'den herhangi bir cevap almadık. Aramızda bulunan uluslararası koalisyon güçleri Türkiye ile görüş alışverişinde bulunuyor. Onlar Türkiye'den bir cevap alacak. Bize düşen ne olursa yapmaya hazırız" dedi.

MİNBİC'TEKİ ATEŞKES İLANI
İşgalci Türk burjuva devleti ve desteklediği çetelerin saldırdığı Minbic Kantonu'na dair soruları yanıtlayan Mazlum Abdi, "Bir ateşkes ilan ettik. Uluslararası güçlerde içinde, Türkiye ile görüşmüşlerdi ve bizde bunu kabul ettik. Ancak şimdiye kadar saldırılar bitmiş değil. Qereqozaq ve Minbic'in içinde -orada da güçlerimiz var- durdu. Minbic'te askeri güçlerin kalmaması, Minbiclilerin kendi kendini yönetmesi yönünde bir anlaşma oldu. Minbic'te olan güçler şuan bunu uygulamıyor, çünkü bu anlaşma daha yürürlüğe girmedi. Yarın (bugün) bu anlaşmanın yürürlüğe girmesini umut ediyoruz. Ne kadar uyacaklarını göreceğiz" diye konuştu.

KOBANÊ'YE DÖNÜK SALDIRI GİRİŞİMLERİ
Kobanê'ye dönük saldırı girişimlerine de değinen Mazlum Abdi, "Qereqozaq köprüsü geçildi ve bir saldırı girişimi oldu. Bu da bir tehlike yarattı. Amaçları Kobanê'yi ablukaya almaktı. Ancak arkadaşlarımız kahramanlık ile bunu engelledi. Bu önemli bir meseledir. Bu sadece Kobanê'yi ve Rojava'yı ilgilendiren bir mesele değil bütün dünyayı ilgilendiriyor. Saldırılara karşı her türlü önlemi aldık. Kobanê'den DAİŞ'i nasıl çıkardıysak, bir kez daha çıkartırız. Uluslararası dostlarımız var. Biz Minbic'te yaptığımız anlaşmanın genele yayılmasını umut ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'FIRAT SINIR OLACAK'
HTŞ'nin Şam'ı aldıktan sonra Dêrazor'un aralarında bulunduğu Suriye ordusunun boşalttığı alanlara QSD'nin geçmesinin DAİŞ'e karşı bir hamle olduğunu vurgulayan Mazlum Abdi, şunları söyledi: "Orada yaşanan farklı. Bir boşluk oldu DAİŞ tehlikesi vardı. Uluslararası koalisyon ile karar aldık ve güvenlik için bir süre kontrol ettik. Söylenen gibi uzun süreli kalmak için geçmedik. Türkiye'nin 'bunlar fırsat buldu genişliyor' demesi gibi bir durum yok. HTŞ güçleri geldiğinde bir anlaşma sağladık. Güçlerimiz birkaç gün daha kaldı ve işlerini tamamladıktan sonra eski yerlerine geri çekildiler. Fırat sınır olacak şekilde bir anlaşma yaptık. Bunun bozulmamasını umut ediyoruz."

'ÇÖZÜM İÇİN ŞAM'A GİDİP GÖRÜŞMELİYİZ'
"HTŞ ile QSD arasında bir görüşme var mı" sorusunu yanıtlayan Abdi, HTŞ'nin Halep'e yönelmeden önce kendilerine hedeflerinin QSD ve Kürtler olmadığı yönünde haber gönderdiği bilgisini paylaştı. Bunun pratikte şimdiye kadar gerçekleştiğini söyleyen Abdi, "Bazı sorunlar yaşandı. Türkiye'ye bağlı gruplar Til Rifat ve Şehba'ya saldırdı. Halkımızı oradan çıkardık. Şuan güçlerimiz Halep'te var. İkimiz arasında görevliler var. Sorunların çözümü için görüşüyorlar. Görüşmelerin genişlemesi lazımdır. Heyetlerimizin Şam'a gitmesi gerek. Bunun için çalışmalarımız var. Biz Suriye'nin bir parçasıyız. Sorunlarımızı Şam ile çözmemiz gerek. Şuan kim Şam'da varsa sadece HTŞ değil herkes ile görüşmemiz doğal bir şey. Kuzey ve Doğu Suriye'den heyetlerin Şam'a giderek sorunların çözümüne dair konuşmaya başlamaları gerek" diye konuştu.

QSD'nin HTŞ'nin harekete geçeceği yönünde iki ay önce bilgi almasına rağmen neden Til Rifat ve Şehba'da önlem almadığı yönündeki eleştirilere yanıt veren Mazlum Abdi, şunları söyledi: "Türkler, Ruslar ile görüştü ve HTŞ'nin saldıracağı bilgisini verdi. Ruslar bize gelerek bizden yardım istedi. Biz de 'bu konuda yapacağımız bir şey yok, çünkü kendimizi koruyoruz, sorunlarımız var' dedik. Ve gerçekten bu saldırılar oldu. Türkler doğru söylemişti. Esad bu saldırıyı kırmak için kimi hazırlıklar yapmış ve güçlerini İdlib'e göndermişti. Ama neticede Rusların kandırıldığını, Türklerin durdurduk demesi mümkün görünüyor. Bizim saldıracaklarından haberimiz vardı, ancak bizim beklemediğimiz Suriye ordusunun bu denli hızlı gerileyeceğiydi."

'YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI'
Esad rejiminin bugüne kadar siyasi çözüme yanaşmadığını hatırlatan Abdi, şu an siyasi çözüm için girişimler olduğunu, ancak bunlar resmi bir açıklamaya dayanmadığı için ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu aktardı. Suriye'de Mazlum Abdi, devamında şunları söyledi: "Suriye'de yeni bir dönem başladı. Abdi konuşmasına şöyle devam etti: "Fırat'ın doğusunda bizim, batısında SMO (ÖSO) ve HTŞ'nin kontrol ettiği yerler var. Şuan siyasi bir süreç başlıyor. Biz üstümüze düşeni yapacağız. Her kesimin temsilcileri bu süreçte yer almalı. İlerde ne olacak bilmiyoruz, her şeye karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Her yerde haklarımızı almak için birlik olma zamanı.

'HERKES KENDİ TOPRAKLARINA DÖNMELİ'
"Yerinden edilen insanların kendi topraklarına dönmelerinin zamanının geldiğini düşünüyoruz. Sorunların silah ile çözülmesi taraftarı değiliz, buna gerek olmadığını düşünüyoruz. Herkesin kendi yerlerine dönmesi gerek. Efrîn'e yerleşen kişiler Efrîn'in dışından gelenlerdi ve kendi yerlerine kimisi döndü. Efrîn şuan boşalıyor, Efrînlilerin kendi topraklarına dönmeleri gerek. Bu kendi kendine olmaz, anlaşmalar ile olur. Serêkaniye'de, Girê Spî'de insanların topraklarına dönmeleri zamanı geldi. Bunun için görüşmelerin olması gerek. Savaş ile değil diyalog ile sorunların çözülmesi gerek.

'KİMSE DIŞARIDA BIRAKILMAMALI'
"Daha önce yapılan görüşmelere Kuzey ve Doğu Suriye'nin temsilcileri katılmadı. Suriye halklarının yüzde 40'ı bu görüşmelerde yoktu. Bunun için başarılı olunmadı. Bundan sonra Suriye halklarının katıldığı görüşmeler olacak. Bu bizi mutlu ediyor. Halkımız örgütlü. Daha örgütlü bir şekilde bu sürece katılabilir. Siyasi bir süreç olacaksa hiç kimse dışarıda bırakılmamalı.

'TÜRKİYE ÇÖZÜM OLMASIN DİYE UĞRAŞIYOR'
"Bizimle Minbic'te savaşan gruplar ile görüştüğümüzde bize 'Türkiye bizimle konuşmalı' diyorlar. Türkiye olmadan bir karar veremiyorlar. Türkiye'de tankI, topu, uçağı ile çözümün olmaması için uğraşıyor. Suriye halkları kendi sorunlarını kendi çözmeli. Biz Suriye'de başat bir gücüz. Türkiye bunu artık görmeli. Biz bu toprakların asli unsuruyuz. Biz kendi topraklarımızdayız. Şuan her yerde savaş bitti sadece savaş çatışma yaşatan Türkiye ve desteklediği gruplar. Anormal olan onlar. Herkes bunu artık görmeli. Kürt tarafları bir araya gelerek hareket etmeli. Ayrıştırma olmaz. Kendi içimizde görüş farklılıklarımız olabilir ama dışarıya karşı bir olmamız gerek. Federe Kürdistan'daki güçlerin de bu sürece olumlu katkıda bulunmasını umut ediyoruz."

'TEHLİKE GEÇMEDİ, HALKIMIZ BİRLİK OLMALI'
"Uluslararası güçler ile üzerinde anlaştığınız bir şey var mı" sorusuna yanıt veren Mazlum Abdi, bugüne kadar Şehba, Til Rifat ve Minbic üzerinde saldırılar olduğuna, işgalci Türk devletinin saldırılarını devam ettirmek istediğine dikkat çekti.

Türk devletine saldırılarını durdurması için yapılan baskının sonuç verip vermeyeceğinden emin olmadıklarını aktaran Abdi, "Genel bir ateşkes için çalışmalar var, diplomatik girişimlerimiz var. Dostlarımız aramızda gidip geliyorlar. Silahsız bir bölgeden bahsediliyor, biz her şeyi görüşmeye hazırız. Tehlike geçmedi. Hala tehditler var. Halkımız uyanık olmalı. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Her zamankinden fazla birliğe ihtiyacımız var. Halkımız güçlerinin yanında yer almalı. Bu zahmetli günleri daha önce de yaşadık. Halkımızın desteği ile bunları geçtik, yine geçeceğiz" diye konuştu.