Londra'da 'kriz ve krize karşı mücadele' paneli

İngiltere'nin başkenti Londra'da Dr. İbrahim Okçuoğlu'nun katılımıyla kriz ve krize karşı mücadele konulu panel düzenlendi.

 

Göçmen İşçiler Kültür Derneği'ndeki (Gik-Der) panel saygı duruşu ile başladı. Panel iki başlıkta yürütüldü. Birinci kısımda kriz hangi koşullarda oluşur nasıl gelişir üzerine duruldu. Okçuoğlu, ekonomik kriz sorununa Marksizm-Leninizmin doğru çözüm getirdiğini; krizsiz kapitalizmin olamayacağını, kapitalist üretim biçimine özgü olan krizin fazla üretim krizi olduğunu, borsa, spekülasyon, banka vb. krizlerin kapitalizmden de önce patlak verdiklerini, ama kapitalizm koşullarında fazla üretim krizinin refakatçisi durumunda olduklarını söyledi.

 

Fazla üretim krizlerinin belli bir dönemselliğinin olduğunu; Marks-Engels döneminde (kapitalizmin serbest rekabetçi döneminde) her 10-12 senede bir patlak verdiklerini, emperyalist çağda ise özellikle 1929-32 krizinden sonra yaklaşık her 7-8 senede bir patlak vermeye başladıklarını; sermaye çevriminin dört aşamasının (kriz, durgunluk, canlanma, yükseliş) yerini kriz, durgunluk ve canlanma aldığını ifade eden Okçuoğlu, "Burada söz konusu olan durgunluğun bilinen genel durgunluktan farklı olarak uzun dönem devam ettiğini; inişli-çıkışlı bir seyir izlediğini, ekonomiyi ne ondurduğunu ne de öldürdüğünü, böyle bir sürecin 1929-32 krizinden  ve 2008 krizlerinden sonra yıllarca sürdüğünü ve bugün dünya ekonomisinin ve birçok ülke ekonomilerinin hala böyle bir durgunluk aşamasında" dedi.

 

Okçuoğlu, grafiklerin yardımıyla Türk ekonomisinde gelişmeyi gösteren ekonominin yeni bir fazla üretim krizine girdiğini, bu krizin şiddetinin/derinleşmesinin sadece iç siyasi gelişmelere değil, aynı zamanda dış siyasi/ekonomik gelişmelere de bağlı olacağını vurguladı.

 

Genel sanayi, imalat sanayi, ara malları üretimi ve kapasite kullanımı verilerinden hareketle ekonomide kriz olgusuna değinen Okçuoğlu, Türk ekonomisinin dünya ekonomisinden ayrı olarak, daha erken yeni bir fazla üretim krizine girdiğini belirtti.

 

Okçuoğlu, krizin patlak vermesinde döviz kurlarındaki gelişmenin önemli bir rol oynadığını, ama bugün açısından -kriz patlak verdirdiği için- bütün ekonomik gelişme ve göstergelerin ekonomik kriz çerçevesinde ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Bunun ötesinde kriz ve işsizliğe de değinen Okçuoğlu, teknolojinin yoğun kullanımından dolayı günümüz kapitalizminde işsizliğin kitlesel kronikleşmesi üzerinde de durdu.

 

Okçuoğlu, krize karşı mücadelede ortaklaşabilen bütün güçlerin ortak hareket etmeleri ve sonuç alınmak isteniyorsa mücadelenin sokakta sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

Panelin ikinci bölümü soru ve cevaplarla devam etti.