22 Aralık 2024 Pazar

Kemalbay: Ev kadınlarına sigorta ve emeklilik hakkı tanınmalı

HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, "Tüm Ev Kadınlarının Sigortalanması ve Emeklilik Hakkına Kavuşması , Ev İçinde Bakıma Muhtaç Kişilere Bakan Yurttaşlara Ücret Verilmesine yönelik Kanun Teklifi"ni Meclis Başkanlığına sundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "ev kadınlarına sigorta ve emeklilik hakkı tanınması" talebiyle Meclis Başkanlığı'na kanun teklifi verdi.

Kemalbay teklifine gerekçe olarak kadınlara verilen ücretlerin düşüklüğü, kamusal kreş ve bakım hizmetlerine erişemiyor olmaları nedeniyle kadınların ev içi rolleri kabul etmesiyle çocuklara, bakıma muhtaç yaşlı, hasta, engelli bireylere bakmaya mecbur kaldığını belirterek, bu durumun 'ev kadınları' sayısının artmasının faktörü olarak sıraladı. Kemalbay, "Kadınlar evi çekip çevirirken bütün ailenin yükünü sırtlanmakta, temizlikten, yemek yapmaya, çocukların eğitiminden, alışverişe, bakım hizmetine her gün yeniden üretim işlerinin bütün aşamalarını yerine getirmektedirler. Kadınların görünmeyen emeği üzerine kurulan bu düzen, erkek egemen anlayışla şekillenen kadının ev içi rollerini de pekiştirmektedir" diye belirtti.

Kadınların emeklerinin bir karşılığının ve sosyal güvenlik haklarının olmadığını kaydeden Kemalbay, bu durumun kadını "kocaya veya babaya bağımlı" olmasını beraberinde getirdiğine dikat çekti.

Kemalbay gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:

"Ev kadınlarının emeklerinin bir karşılığı olmadığı gibi, sosyal güvenlik hakları ya yoktur ya da 'kocaya veya babaya bağımlı' olarak bulunuyor. Eşi işsiz ya da güvencesiz ev kadının da sosyal güvenlik hakları bulunmuyor. Önemli bir üretim alanı olan evlerde ev kazaları adı altında görünmez kılınan çalışmaya bağlı kazalar ve hastalıklar yaşanmaktadır. Ev içi şiddet de yine ev kadınlarının karşı karşıya bulunduğu en ciddi tehlikelerdendir. Türkiye'de her gün en az bir kadın erkek şiddeti ile yaşamını yitirmektedir. Bunların önemli bir bölümü eş ya da birinci derece akrabalarından yani ev içi şiddetten kaynaklanmaktadır."

Türkiye'deki iş yasasına göre haftada çalışma süresi 45 olduğunu söyleyen Kemalbay, İngiltere'de bir sigorta şirketinin yaptığı araştırmaya göre ev işleri ve çocuk bakımı izin 74 saat süre harcandığını aktardı. Kemalbay şöyle devam etti:

"Kadınların ev içi mesaisinin uzunluğuyla kıyasladığımızda kadınlara ne kadar büyük bir karşılıksız emek harcadığını görebiliriz. Türkiye'de bir araştırmaya göre ev kadınların yaklaşık 69.2'si ev işlerini bir yardımcı olmadan tek başına yapmaktadır. Bir ev içerisinde yapılan temel işler; yemek, temizlik, ütü, çocuk bakımı gibi işler profesyonel istihdam alanında ayrı ayrı adlandırılan iş kollarıdır. Hane içinde yapılan işler sayısız işkolunda yapılan işlere bedeldir. Evdeki üretimin piyasa karşılığı, çamaşırhane, çocuk yuvası, huzur evi, hasta, yaşlı, engelli bakım merkezi, kuru temizleme, lokanta, sağlık merkezi ve daha pek çok sektörde üretilmektedir.

"Bakım hizmetlerinin kamusal alanda ve yurttaşlara bir hak olarak sunulmaması sebebiyle engelli, hasta ve yaşlı bakıma muhtaç kişilere evde kadınların bakması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu kişilerin bir kısmına şarta bağlı evde bakım yardımı adı altında ödeme yapılıyor ve bu da hükümet tarafından kadınlara bir mükâfatmış gibi sunuluyor. Her yıl yardımlara harcanan para nispeten artarken kadınlara yönelik hizmetlere verilen bütçe azalıyor. Kadınların hak temelli kazanımlarının gerilemesi, bunun yerine yardımlara bağımlı kılınması kadınların ihtiyaçlarının, emeklerinin oy stratejileri için kullanıldığını da göstergesidir."

Evde bakım yardımının kadınların statüsünü değiştirmediğini ve hayatlarında kalıcı bir iyileşme yaratmadığına dikkat çeken Kemalbay, "O nedenle kadınlara yardım değil, sosyal, ekonomik, siyasal haklarına cinsiyetçiliğe maruz kalmadan erişme ve kullanma imkânları verilmelidir. Kadınlar yardım değil hak talep etmektedir" diye belirtti.

KADINLARA YARDIM YERİNE ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİK HAKKI VERİLMELİDİR
Aylık bağlanmasına rağmen sigortalarının yapılmamasının güvencesiz çalışmanın devlet tarafından da benimsendiği anlamına geldiğini söyleyen Serpil Kemalbay, "Bu durum sadece bakım hizmeti veren kadınları değil, Türkiye'de güvencesiz koşullarda çalışan tüm işçileri ilgilendirmektedir" dedi ve şu talepleri sıraladı:

"Ev içi emek sorunsalı; evde bakım hizmetleri ile katmerleşirken sosyal devlet ilkesi gereği güvence sağlaması gereken devletin bu pozitif yükümlülüklerini yerine getirmemesi kabul edilemez. Evde bakım işini üstlenen kişilerin haklarının verilmesi, evde bakım yardımı aylığı yerine iş kanunu çerçevesinde ücret ödenmesi ve sosyal güvenlik kapsamına alınması için Bakanlık acilen elini taşın altına koymalıdır. Sosyal bir hak olarak bakım işini üstlenen kişiye ücret ve sigorta hakkı verildiğinde, hasta bezi, ilaçları, gıdaları, hastalığı ile ilgili aparatları vs. de ihtiyaçlar bakıma muhtaç kişilere ayrıca sağlanmalıdır. 

"Ayrıca sosyal devlet ilkesi gereği bakıma muhtaç kişilere karşı asıl olarak devlet yükümlülüklerini üstlenmelidir. Kreş, bakıma muhtaç kişiler için rehabilitasyon merkezleri, çamaşırhaneler vb. ev içi işleri kamusallaştıracak ve yurttaşlara şartsız sunacak politikalar hayata geçirilmelidir. Kayyım atanan yerel yönetimler demokrasinin gereği olarak seçilmişlere iade edilmeli, kayyım uygulamasıyla el konulan yerel yönetimlerde kapatılan kadın kurumları kadınlara iade edilmelidir. Kayyım ilk icraatları olarak belediyelerin açtığı sosyal tesisleri, kreşleri, bakım birimlerini, çamaşırhaneleri kapatması kadınlara bugüne kadar ağır bedeller ödetmiştir, bu hukuksuz uygulamalar esastan ortadan kaldırılmalıdır.

"Sonuç olarak evde bakım işi 24 saat süren son derece ağır, yıpratıcı bir kişinin üstesinden gelemeyeceği bir çalışmadır. Ciddi meslek hastalıklarına, fiziki veya psikolojik rahatsızlıklara ve iş kazalarına yol açabilmektedir. Bakım hizmetleri için sosyal devlet ilkeleri gereği köklü bir sosyal politika stratejisi izlenmeli, bakım hizmetlerinin tüm yurttaşlara kamusal bir hizmet olarak sunacak yapısal düzenlemelere geçilmelidir.

"Bu sebeple ülke genelindeki yoksulluğu aşmak, kadınların görünmeyen emeğini görmek ve tanımak için, kadınların toplumsal, siyasal, ekonomik hayata eşit katılımını sağlayıncaya kadar;

"Ev içinde bakıma muhtaç kişilere bakan yurttaşların şartlı yardım yerine tamamına sosyal bir hak olarak ücret ve sosyal güvenlik hakları verilmelidir.

"Tüm ev kadınlarının sigortalanması ve emeklilik hakkına kavuşması sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak sağlanmalıdır.

"Bu noktada gösterilecek çaba kadın yoksulluğunu yenmeye katkı sunmak kadar, toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamayı, kadın emeğinin gayrisafi milli hasıladaki görünmeyen payından kadınların bir nebze olsun dönmesini sağlamayı, toplumun, erkeğin, devletin kadınlara olan borcunun ödenmesine de bir yerden başlamak anlamına gelecektir."