Karasu: Mafya düzenini yıkacağız
Gençlik Meclisleri'nden Karasu, devlet-mafya-kontra ilişkileriyle ortaya saçılan pisliği ve karanlık süreci gençliğin dağıtacağına işaret etti, "Mafya düzenini yıkacağız, bizden çaldıklarınızı alacağız" şiarıyla başlattıkları kampanyaya dair bilgi verdi. Sokakta olmanın önemine işaret ederek, "Bu düzeni yıkacağız" dedi.
Gençlik Meclisleri'nden Doğanay Karasu, devlet-mafya-kontra örgütlenmelerine ilişkin ETHA'ya konuştu.
Tayyip Erdoğan'ın Gezi ayaklanmasının yıldönümüne denk getirdiği cami açılışı sırasında Demirören AVM önünde eylem yapan Gençlik Meclisleri, bu eylemde başlattıkları kampanyanın startını verdi. "Mafya düzenini yıkacağız, bizden çaldıklarınızı alacağız" şiarıyla başlayan kampanya, sokakta, bir mücadeleyle sürecek.
Doğanay Karasu, Gezi'de ve Boğaziçi direnişinde açığa çıkan gençlik dinamizminin bu karanlığı yırtacağına dikkat çekti. "Biz gençlik olarak bu dönemin ön açıcıları olacağız. Önümüzdeki güzel günlerin de habercisi olacağız. Bu düzeni yıkacağız" diye konuştu.
DEVLET MAFYALAŞTI, MAFYA DEVLETLEŞTİ
Son dönemde devletin kendi içinden ifşalarla devlet-mafya-kontra ilişkileri gündeme gelmiş oldu. İlk harekete geçenler de gençlik örgütleri oldu bu konuda. Açığa çıkan bu ilişkileri nasıl ele alıyorsunuz?
Devlet mafya ilişkileri yeni değil. Aslında bu kadar gündem olmasının nedeni kendi içlerindeki çatlaktan ortaya çıkan itiraflar. Güncel duruma baktığımız zaman da devletin mafyalaştığını, aynı zamanda da mafyanın devletleştiğini görüyoruz. Devlet içinde mafyanın gerçekten merkezi bir konum aldığını açıkça görmüş olduk. Aynı zamanda da gördüğümüz gibi uyuşturucu ticaretinin merkezinde devletin içindeki insanların durduğunu, siyasi suikastlarda yine devletten insanların adının geçtiğini gördük. İşte MİT'in TIR'larıyla Suriye'deki çetelere gönderilen silahlardan bahsediliyor. Buda açıkça devletin de aynı zamanda mafyayla iç içe geçmiş olduğunu gösteriyor.
SOKAK HAREKETİNİ GÜÇLENDİRMELİYİZ
AKP iktidara geldiği günden bu güne bu tür ilişki biçimlerinden hep kendini soyutladı. Bugün saklayamadıkları bir gerçekle karşı karşıyalar. Yönetememe krizi ve bugün ortaya saçılanlar üzerinden baktığımızda, bu krizi derinleştirmek ve varolan durumu teşhir etmek için nasıl bir tutum alınmalı?
Türkiye sol hareketleri ya da gençlik örgütleri olarak, taleplerimizi daha görünür kılmak ve bu düzeni teşhir etmek için sokaktaki hareketi güçlendirmemiz gerekiyor. Aynı zamanda elimizde sosyal medya gibi bir imkan var. Sosyal medya üzerinden de binlerce insana ulaşabiliriz. Ama bu araçla birlikte refleksleri güçlü şekilde sokakları hareketlendirmemiz gerektiğini düşünüyoruz biz. Biliyorsunuz cuma günü bir eylem gerçekleştirdik Demirören AVM'nin önünde. Tam da Taksim'deki cami açılışı sırasında gerçekleştirdik. Sosyal medya alanını da kullanınca, bu eylemi binlerce insanın gördüğüne şahit olduk. Yani bunları sıklaştırarak, kitlelere ulaşarak, insanların taleplerini görünür kılarak bu mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
MAFYA DÜZENİNİ YIKACAĞIZ, BİZDEN ÇALDIKLARINIZI ALACAĞIZ
Hem diğer gençlik örgütleri ortak iş yapma hem de Gençlik Meclisleri'nin kendi özgün çalışmaları bakımından somut planlarınız varsa onları da dinleyelim.
Yani ortak iş yapma konusunda tabi ki biz her zaman o zeminde duruyoruz. Özellikle bu dönemde ortaklaşmak, sesimizi daha gür çıkarmak bizim için çok değerli.
Aslında biz bir kampanya başlattık. Bu kampanyanın startını da Demirören AVM önünde vermiş olduk. "Mafya düzenini yıkacağız. Bizden çaldıklarınızı alacağız" şiarıyla önümüzdeki dönemde mücadeleyi yükseltmeyi hedefliyoruz.
BU DÜZENİ YIKACAĞIZ
Bu süreç Gezi'nin yıldönümüne denk gelmiş oldu. Gezi'de en fazla harekete geçen gençlerdi. Z kuşağı, AKP'nin en çok korktuğu kesim. Bu yılın başından itibaren de aslında Boğaziçi direnişiyle başlayıp diğer kentlere ve İstanbul'a yayılan öğrenci hareketi gelişti. Gençlik örgütleri bu süreçte nasıl bir hat oluşturmalı?
Gezi'nin üzerinden 8 yıl geçti, fakat hepimiz hala Gezi ruhunu, inancını, enerjini hala taşıyoruz. Taksim'deki caminin açılışının tam da Gezi'nin yıldönümüne denk gelmesi bir tesadüf değil. Biz bunun farkındayız. İktidar Gezi'den, Gezi'nin ruhundan, Gezi'deki o kitleden hala korkuyor. O korkusunu söylemlerinde de görüyoruz. Caminin açılışında yine Gezi'ye değinmeden edemedi kendisi.
Yani gençlik her dönem bir yol açıcı olmuştur. Bir buzkıran rolü üstlenmiştir. Boğaziçi direnişleriyle birlikte ivme kazanan bir mücadele, onun peşinden gelen sokak eylemleri yani önümüzdeki günler mücadele açısından, sokak açısından çok hareketli geçirilebilecek günler. Gezi'nin yıldönümüyle ve bu ortaya saçılan pisliklerle de birlikte mücadele daha da çetinleşecek, daha da kızışacak. Umutsuzluk yok kesinlikle. Biz karanlık süreci yırtıp atacağız. Bu düzeni yıkacağız. Buna inanıyoruz. Yani biz gençlik olarak bu dönemin ön açıcıları olacağız. Önümüzdeki güzel günlerin de habercisi olacağız. Zaten yapılan işlerde bunu gösteriyor. Hepimize mücadelede başarılar diliyorum.
Yarın: Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu MYK üyesi Birkan Polat