11 Mart 2025 Salı

Kadınlar İzmir'den haykırdı: Unutmak, affetmek yok

Şubat deprem katliamının ikinci yılında sokağa çıkan İzmirli kadınlar AKP-MHP iktidarının politikaları sonucu on binlerce insanın katledildiğini, hayatta kalanlara ise açlık ve yoksulluk ile ölümün dayatıldığını vurguladı. İzmir Kadın Platformu, unutmayacaklarını ve hesap soracaklarını söyledi.

Şubat deprem katliamında yaşamını yitiren on binlerce insan İzmir'de kadınlar tarafından anıldı. Katliamın ikinci yılında İzmir Kadın Platformu'nun çağrısıyla çok sayıda kadın Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan Türkan Saylan Merkezi önünden limana yürüdü. 

"Unutmak yok, affetmek yok. Güvenli kentler, güvenli hayatlar istiyoruz" pankartıyla yürüyen kadınlar yürüyüş boyunca AKP-MHP iktidarının rant odaklı sermaye politikaları nedeniyle on binlerce insanın depremde katledildiğini, hayatta kalanların aclik ve yoksulluğa, sokakta yaşamaya mahkum edildigine dikkat çekti. "Unutmayacağız, affetmeyeceğiz" diyen kadınlar hesap soracaklarının altını çizdi. 

Limanda yapılan açıklamanın metnini Nuray Öztürk okudu. Öztürk, deprem bölgesinde hala konteynerde yaşayanların olduğunu hatırlattı. Yürütülen davalarda sanıklara uygulanan iyi hal indirimlerine işaret eden Öztürk, "Depremin üzerinden tam iki yıl geçmesine rağmen başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere bölge halkı sağlıklı bir yaşama kavuşmadı. Bir doğa olayını felakete dönüştüren sorumlular da hala hesap vermedi. Hala kaybolmuş yakınlarını arayanlar, hala çadır ve konteynırlarda yaşayanlar, teslim edilmemiş konutlar, yenisi yapılmamış okul, hastane ve kamu binaları, bile isteye uzatılan adalet arayışları… Deprem yıkıntıları arsında ranta alan açmada sınır tanımayan AKP iktidarı… Defalarca kez çıkarılan imar afları ile bu felaketin sorumlusu olanlar, Meclis'e sundukları kanun teklifleriyle yeni imar afları çıkarma peşinde! Rezerv alan adı altında halkın elinde kalan az sayıda konuta, tarım alanlarına, zeytinliklere göz dikmiş durumdalar. Depremde ortadan kaybolanlar, başta Hatay olmak üzere deprem illerinde halkın karşısına; evlerini terk etmezlerse elektrik ve sularını kesme tehdidiyle çıkıyor. Yıkılan binalarla ilgili soruşturma ve dava süreçleri hala devam ediyor. Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin adalet arayışı bile isteye uzatılıyor. Tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi deprem davalarında da beraat ve iyi hal indirimleri uygulanıyor" dedi.

Deprem sonrasında verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Öztürk, depremde en çok kadın ve çocukların etkulendiginin altını çizen Öztürk, şöyle devam etti: "Deprem bölgesindeki bütün illerde barınma, beslenme, sağlık, eğitim ve güvenlik ihtiyaçları hala giderilebilmiş değil. Yıkılan 680 bin konut, 170 bin işyeri yerine yapılan sadece 75 bin konut teslim edildi. 2024 yılında yapımı tamamlandığı iddia edilen konutların ise ne zaman teslim edileceği belirsiz. Kurası çekilen konutların bir kısmı henüz oturulacak şekilde tamamlanmadığı gibi altyapı hizmetleri de eksik, maliyeti bilinmeyen boş senetlere imza attırılıyor insanlara. Kurada ismi çıkanlar konteynırlardan kapı dışarı edilirken, kira yardımları ise geçtiğimiz yıl nisan ayında kesildi. İşsizlik ve yoksulluk had safhada… Bütün bunlardan yine en çok etkilenen kadın ve çocuklar. Kadınlar depremin ikinci yılında da artan bakım emeği yükü ile karşı karşıya. Barınma alanlarındaki tüm işler kadınların üzerine yıkılmış durumda. Kadınlar bir yandan yoksullukla, diğer yandan çadır ve konteynırlarda artan bakım yükleriyle birlikte yaşam savaşı veriyor. Kadınlar ve kız çocukları için barınma alanları, sokaklar ve olmayan caddeler güvenli değil. Konteynır kentler ve çadır alanlarının çoğunda güvenlik görevlileri yok, çoğu yerde sokak lambaları bile yanmıyor. Şiddet gören kadınların başvurabileceği danışma merkezleri, acil durumlarda sığınabileceği güvenli alanlar yok. Konteynır bölgeleri ya da çadır kentlerin çoğunda kreş ve oyun alanları yok, var olanlar ise yetersiz. Kadınlar ya işsizlik ya da güvencesizlikle karşı karşıya."

Öztürk, ayrıca şu talepleri sıraladı: "Taleplerimizi hep birlikte her yerde haykırmaya devam ediyoruz. Deprem bölgesinde kadınların hızla ulaşabileceği yerlere kadın danışma merkezleri, şiddete karşı koruma ve önleme merkezleri, sığınma evleri kurulsun. Esnek çalışma uygulamalarına son verilerek, kadınlara güvenceli iş olanakları yaratılsın. Kadın hastalıklarıyla ilgili ücretsiz ve kapsamlı taramalar yapılsın. Ücretsiz psikolojik destek noktaları derhal hayata geçirilsin. Eğitim hakkı elinden alınan çocuklara, gençlere parasız, nitelikli eğitim sağlansın. Bütün eğitim kademelerinde ücretsiz servis, bir öğün ücretsiz yemek sağlansın, yıkılan okul ve hastane binalarının yerine derhal yenileri yapılsın. Deprem bölgesindeki tüm üniversiteli kadınlara KYK bursu verilsin. Barınma alanları içine veya yakınlarına ücretsiz kreşler açılsın. Elektrik kesintilerinin son bulması, yangınların önüne geçilmesi için etkili çalışma başlatılsın. Şehir içinde yaşanan ulaşım sorunu acilen iyileştirilsin. Zeytinliklere, arazilere, tarlalara istimlak adı altında el koyma yasaları kaldırılsın. İmar affı yasa teklifi geri çekilsin."