İzmir Kadın Platformu: Yangın değil yoksulluk öldürdü
İzmir'in Selçuk ilçesinde bir evde çıkan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yapan İzmir Kadın Platformu, sorumlunun iktidar olduğunu, yangının değil yoksulluğun öldürdüğünü belirtti.
İzmir Kadın Platformu, Selçuk'ta bir evde çıkan yangının ardından beş çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada kadınlar "Yangın değil yoksulluk öldürdü", "Sermayeye değil çocuklara bütçe" sloganlarını attı.
Platform adına basın metnini Nuray Öztürk okudu. İzmir'in Selçuk ilçesinde hurdacılık yaparak çocuklarına bakmaya çalışan anne Melisa Akcan'ın hurda parasını almak için yaşadıkları baraka evden ayrıldığı sırada çıkan yangında çocukların yaşamını yitirdiğini hatırlatan Öztürk, "AKP Grup Sözcüsü Özlem Zengin meclis kürsüsünden utanmadan Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı tarafından ailenin 18 kez ziyaret edildiğini, 110 bin 705 lira, kaymakamlık üzerinden de 9 bin lira civarında, elektrik desteği verildiğini söyleyerek, ‘aile tüm bunlara rağmen çocuklarına kendi bakmayı tercih etmiş. Kimsenin çocuğunu zorla alma kastı yok, öyle bir imkan da yok. Annenin de hayat tarzı...' diyerek tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi acılı anneyi hedefe koyabildi" dedi.
2021 Aralık-2024 Kasım tarihleri arasında en az 43 çocuğun yangınlarda hayatını kaybettiğini belirten Öztürk, "Her facianın altından yoksulluk ve devletin sorumluluğunu yerine getirmediği gerçeği ortaya çıkmışken bu açıklamaları kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
'7 MİLYON ÇOCUK YOKSULLUK İÇİNDE YAŞIYOR'
İktidarın sermaye yanlısı politikaları yüzünden çocukların öldüğünü dile getiren Öztürk, "Siyasal çıkarlarınız için palazlandırdığınız, devlet yurtları yetersiz olduğu için mecbur bıraktığınız tarikat cemaat yurtlarında çocuklar yanarak ölüyor, istismara uğruyor. Uyuşturucu ticaretinin merkezi haline getirdiğiniz ülkemizde çocuklar uyuşturucu bataklığına saplanıyor, taciz, tecavüz, istismara uğruyor. 13 yaşında çocuklar AİDS kapıyor, ölüyor. Sermaye ve onun en çürümüş hali çetelere terk ettiğiniz sağlık sistemi içinde yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde can veriyor. Sermayeye ucuz iş gücü devşirmek için dizayn edilen MESEM'ler aracılığıyla okulda olması gereken çocuklar tezgah başlarında can veriyor. 2023 Eylül - 2024 Ağustos döneminde en az 66 çocuk iş cinayetlerinde öldü. Ucuz işçilikte Avrupa'nın Çin'i konumuna getirdiğiniz ülkemizde 2 milyon çocuk işçi var" diye konuştu.
Öztürk, TÜİK verilerine göre 7 milyon çocuğun yoksulluk içinde yaşadığını, yaklaşık her üç çocuktan birinin yoksul doğduğunu ve bu çocuklardan 200 bini açlık sınırı altında yaşadığını da ekledi.
'25 KASIM'DA MÜCADELEMİZİ BİRLEŞTİRELİM'
Kadınlar ve LGBTİ+'liler olarak kadın ve çocuklara sunulan yoksulluk, şiddet ve ölüm dolu bu yaşamı kabul etmediklerini belirten Öztürk, "Bizim canımız sizin ölüm düzeninize feda olmayacak. Yan yana durmaya, birbirimizden güç almaya, taleplerimiz için örgütlenmeye devam edeceğiz. Eşit, özgür, şiddetsiz, güvenli bir yaşam talebimizi garanti altına alacak olan tek şey örgütlü mücadeledir. Evde, işte, okulda, bulunduğumuz her yerde taleplerimiz için örgütlenelim, 25 Kasım Pazartesi günü saat 19.00'da Alsancak Gar önünde mücadelemizi birleştirelim" dedi.