İşgal edilen işletmelere 'havlunuzu alın gelin' çağrısı
Çeşme Çevre Platformunun "havlunu al da gel" eylemleri sürüyor. Sahillerin halka ait olduğunun altını çizen yaşam savunucuları direnişi tüm Türkiye'ye yaymaya çalıştıklarını kaydetti. Çeşme Çevre Platformu, halka anayasal hakkını kullanarak sahilleri ücretsiz kullanma çağrısı yaptı.
Kıbrıs ve Yunanistan'ın ardından havlu atma eylemleri olarak bilinen sahillerin ve plajların özelleştirilmesine, halkın denize erişiminin engellenmesine karşı mücadele şimdi de Türkiye'de yürütülüyor.
İzmir'in Çeşme ilçesinde sit alanı içindeki Gücücek Koyunun halka kapatılması yüzlerce kişinin tepkisi çekti. "Plajlar halkındır" diyen çok sayıda kişi; kıyılara, denizlere, plajlara ücretsiz ulaşımın anayasal hak olduğunun atını çizdi.
Evrensel'e konuşan Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü Ahmet Güler, Çeşme'deki özel işletme sayının gün geçtikçe arttığını belirtti. Güler, "Azmak Koyu'nu da ele geçirmeye çalıştılar ve orada 15 gündür eylem yapıyoruz. En son halka 12 Ağustos gününde, 'Burayı işgal etmiş işletmelere havlunuzu alıp gelin' çağrısı yaptık" dedi.
'SAHİLLERE ÜCRETSİZ GİRMEK ANAYASAL HAKTIR'
Sahillerin halkın olduğuna ve buraya herhangi bir ücret ödemeden girebilme hakkının Anayasal güvenceye alındığına vurgu yapan Güler, "Denize parmaklarımızı sokmak için neredeyse bin lira para verir hale geldik. Bu sebeple 'Sahiller halkındır' kavramını önce Çeşme'de, ardından Tüm Türkiye'de yaymak istiyoruz. Anayasa'ya göre plajlar halka aittir, halk ücretsiz kullanabilir, kimse buraları işgal edemez. Bu halkın bir hakkıdır. Ancak tüm bunlara rağmen bu hakkımız gasp edilmeye devam ediyor. Devlet ve yerel yönetimler de buna karşı durmuyor, aksine destekliyor" dedi.
'KIBRIS VE YUNANİSTAN'IN ARDINDAN BİZ DE BURADA MÜCADELE EDİYORUZ'
Kıbrıs ve Yunanistan'daki plaj eylemlerini hatırlatan Güler, "Kıbrıs'ta 'beleşe plaj' isminde bir hareketle 10 yıldır bu eylemler yapılıyor. Havlularını alıp, plaj işgalcilerinin yerlerine girip yatıyorlar. Nihayetinde bu eylemler Kıbrıs'ta olumlu sonuçlar doğurdu. Hükümet ve belediyeler plaj işgalcilerine yönelik tedbir aldı. Şimdi bu eylemler Yunanistan'da da başladı. Biz de burada sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
'GERİ ALDIĞIMIZ PLAJLAR OLDU ALAMADIKLARIMIZ DA MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR'
Çeşme Çevre Platformu olarak 10 yıldır plaj hakkı üzerine çalışmaları olduğundan bahseden Güler, "Birçok plaj işgaline eylemlerle, protestolarla ya da hukuksal yollarla mücadele ettik. Geri aldığımız plajlar da oldu alamadıklarımız da. Hazine arazilerinin, plajlarının işgal edildiği ve boşaltılması yönünde elimizde bir sürü mahkeme kararı var. Ancak ne yazık ki yerel yönetimler bu mahkeme kararlarını uygulamıyorlar. Örneğin Çeşme'de bir plaj hakkında 2 mahkeme kararımız var ama yerel yönetim orayı boşaltmıyor. Halkın hakkının gasbedilmesini engellemek hem devletin hem de yerel yönetimlerin görevidir. Ayrıca halkın da Anayasa'nın 57. maddesine göre her türlü doğa işgaline karşı durma hakkı vardır. Tıpkı Akbelen'de olduğu gibi" dedi.