11 Aralık 2024 Çarşamba

Halklar işgal saldırılarına karşı sokağa çıktı

Avrupa kentlerinde sokağa çıkan halklar Rojava'ya yönelik işgal saldırılarının derhal sona ermesini istedi. "Gün sokağa çıkma, serhıldana durma günüdür" vurgusu yapılan eylemlerde, direnen Rojava halkları selamlandı. 

Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarına karşı dünya halkları sokağa çıktı. Düzenlenen eylemlerde Rojava'yı savunma çağrısı yapıldı. 

ALMANYA
Almanya'nın başkenti Berlin'de Dest Dan Kadın Meclisi ve Nav Berlin Meclisi'nin çağrısıyla düzenlenen Brandenburger Tor'da çok sayıda kişi bir araya geldi. Nav Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Türk devleti tarih boyunca Kürt halkına karşı katliamlar yapmıştır. Bu katliamlar karşısında direnen tüm isyanları bastırmıştır. Ancak son 50 yıllık mücadele sayesinde Kürtler, mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın paradigması ekseninde yürütülen mücadele, Rojava'da yaşam buldu. Rojava'da kazanımlar elde eden Kürtlere yönelik bugün Türk devleti ve desteklediği çeteler saldırılar düzenliyor. Bu saldırılara karşı uluslararası alanda da bir sessizlik hakim. Bugün Avrupa devletleri rahat bir şekilde uyuyabiliyorsa, bu da Kürtler ve mücadeleleri sayesindedir. Bu nedenle Avrupa devletlerinin, DAİŞ barbar çetesine karşı mücadele yürüten Kürtlere karşı sorumluluklarını yerine getirmesini istiyoruz."

Nav Berlin üyesi Zafer Karakaya ise şunları dile getirdi: "Rojava'ya yönelik yapılan işgal girişimlerine karşı bulunduğumuz her alanda sesimizi yükseltmeliyiz. Her an, her dakika Rojava'dan gelen sese kulak vermeliyiz. Bu nedenle buradan bir kez daha Rojava'da direnen halkımızın sesini duyurmaya ve direnişlerinin yanında olduğumuzu belirtiyoruz."

Eylem sırasında sık sık "Jin, Jiyan, Azadî", "Biji Berxwedana Rojava" ve "Biji Berxwedana YPJ-YPG" sloganları atıldı.

Bavyera eyaletinin Münih kentinde Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi'nin (KCDK-E) çağrısı üzerine Türk konsolosluğu önünde bir araya gelen çok sayıda kişi, Rojava'ya yönelik işgal saldırılarının durdurulmasını istedi.

Eylemde sık sık "Katil Erdoğan", "Terörist Türkiye", "Biji Berxwedana Rojava", "Biji Berxwedana Minbic", "Biji Berxwedana YPG" ve "Biji Berxwedana YPJ" sloganları atıldı.

Mannheim kentinde yüzlerce kişi, "Biji Berxwedana Rojava", "Biji Berxwedana Gerilla", "Biji Serok Apo", "Jin, Jiyan, Azadî" ve "Biji Berxwedana QSD" sloganlarıyla yaptığı eylemde saldırıların durmasını istedi.

Köln kentinde Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin çağrısıyla düzenlenen eylemde, YPG ve YPJ bayrakları açıldı. MLKP ve çok sayıda örgütün katıldığı eylemde Türk devletinin Rojava'da hem işgal saldırıları hem de katliamlar gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. 

Eylem sloganlarla sona erdi.

Frankfurt kenti Rathenauplatz-Alte Oper meydanında yapılan açıklamada Türk devleti destekli çetelerin ve Türk devletine ait insansız hava araçları tarafından doğrudan sivil halkın yerleşim yerlerinin hedef alınarak yeni bir soykırım, imha politikasının hedeflendiği belirtildi. Avrupa'da yaşayan herkesin seferber olması gerektiğinin önemine dikkat çeken konuşmacılar, alanlara çıkma çağrısında bulundu.

Saarbrücken'de de Bahnhof Straße'de Kürdistanlılar ve dostları bir araya gelerek, Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldıran işgalci Türk devletini sloganlar atarak protesto etti.

Dortmund kentinde düzenlenen eylemde kitle, "Diktatör terörist Erdoğan, Kürdistan'dan defol" sloganı atarak Kürdistan'daki katliamlara son verilmesi çağrısında bulundu. Uluslararası dayanışma çağrısı yapılan mitingde, dünya kamuoyu Türk devletine ve Erdoğan rejimine karşı harekete davet edildi. Mitingde ayrıca, "Yaşasın Rojava'nın direnişi! Yaşasın YPG'nin direnişi" sloganları atılarak direniş selamlandı.

Freiburg şehrinde işgalci Türk devleti ve beslediği çetelerin saldırıları protesto edildi. Eylem, Şehîd Nuda Kadın Meclisi'nin öncülüğünde gerçekleştirildi. Birçok Kürt ve dostlarının katıldığı eylemde QSD, YPG ve YPJ bayrakları taşındı. "Bijî Berxwedana Rojava" (Yaşasın Rojava direnişi), "Bijî Berxwedana Gerîla" (Yaşasın Gerilla direnişi), "Terörist Erdoğan" ve "Bijî Berxwedana YPG/YPJ" (Yaşasın YPG/YPJ direnişi) sloganlarının atıldığı eylem, devrimci şarkılar eşliğinde uzun bir süre devam etti.

Hamburg kentinde Rojava'ya yönelik işgalci Türk devleti ve çetelerinin işgal girişimlerine karşı bir yürüyüş düzenlendi. Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) öncülüğünde gerçekleşen, Kürdistanlılar ve dostlarının katılımıyla düzenlenen yürüyüş, devrim şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı. TCŞ Hamburg adına yapılan açıklamada, "Soykırımcı Türk devleti çeteleriyle birlikte Minbic'ı işgal etmek için savaş uçaklarıyla yoğun şekilde saldırılarını sürdürüyor. Esad sonrası bölgede hegemonyasını sürdürmek ve Kürt soykırımını gerçekleştirmek için dünyanın dört bir tanından topladığı çeteleriyle Rojava halklarını özgür yaşam topraklarını işgal etmek istiyor. Bizler Kürt gençliği olarak onurumuzu korumaya ve tüm Kürdistan gençliğini bu yapılmak istenen saldırılara karşı direnişe çağırıyoruz. DAİŞ nasıl gittiyse Türk devleti ve ona bağlı çeteler de gidecek. Direnişin ana damarı gençlik, onları gönderecek, Kürt halkının ve dostlarının direnişi bozacak. Tüm halkımızı, Kürdistan gençlerini Minbic ve Rojava'yı Kobanê ruhuyla savunmak üzere alanlara çıkmaya çağırıyoruz. Ve diyoruz ki Minbic'da, Rojava'ya tüm saldırılar bitinceye kadar tüm alanları direniş alanına çevirelim" denildi.

Yürüyüş, Hamburg Hauptbahnhof'ta başlayıp kentin en işlek güzergahı olan Saturn, Mönckebergstraße, Bergstraße, Jungfernstieg boyunca ilerledi ve Gänsemarkt'ta son buldu. TCŞ aktivistleri yürüyüş güzergahında "Defend Rojava", "Lebe nicht den Kapitalismus Lass den Kapitalismus nicht Leben" , " Frieden für Rojava und Syria, Nein zum Krieg" pankartları ile YPG, YPJ ile TEV-DEM bayraklarını taşıdı.

Yürüyüş boyunca ıslıklar, tilililer ve "Bijî Berxwedana Rojava", "Bijî Serok Apo", "Bijî Berxwedana YPG", "Bijî Berxwedana YPJ", "Bijî Berxwedana QSD" sloganları atan gençler, Almanca ve Kürtçe Türk devleti ve çetelerinin işgal saldırıları ve planları hakkında açıklamalar yaptı.

AVUSTURYA
Avusturya'nın başkenti Viyana'da, olumsuz hava koşullarına rağmen DemKurd'un organizasyonu ile halk, işgalci Türk devletinin ve ona bağlı çetelerin Rojava'daki saldırılarını protesto etmek için toplandı. Etkinlik parlamentonun önünde başladı. Protestoya katılan halk, "Biji berxwedana Rojava" ve "Biji serok Apo" sloganları attı. Halk, ellerinde "Rojava'yı savun" yazılı pankartlar taşıyarak direnişi selamladı.

Eyleme katılanlar, Rojava'daki direnişin önemini vurguladı ve Türk devletinin saldırılarının durdurulması çağrısında bulundu. Kürt gençleri, eylem sonrası enternasyonalist gençlik gruplarıyla birlikte sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirdi.

FRANSA
Fransa'nın Marsilya kentinde CDK-E'nin eylem çağrısı üzerine TCŞ (Tevgera Ciwanên Şoreşger) öncülüğünde Avrupa Parlamentosu binası önünde eylem yapıldı. Devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başlayan eylemde, Marsilya Meclisi adına Erhan Erzîrom bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmada, işgalci Türk devleti ve faşist çetelerine karşı Kürt halkının asla boyun eğmediği belirtilirken, Avrupa ve NATO devletlerinin de işgale karşı durması gerektiği vurgulandı.

Fransa'nın başkenti Paris'in Drancy banliyösünde, Drancy Halk Meclisi'nin çağrısıyla yüzlerce Kürdistanlı akşam saatlerinde sokağa çıktı. Halk, Drancy Belediyesi'ne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüş esnasında sık sık "Bijî Berxwedana Rojava", "Bijî Berxwedana YPG" ve "Bijî Berxwedana YPJ" sloganları atıldı. Drancy Belediyesi önünde sona eren yürüyüşün ardından, belediye önünde Drancy Halk Meclisi adına bir basın açıklaması düzenlendi. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Hepimizin bildiği gibi, 25 Kasım'dan bu yana Rojava'da Türk devleti eliyle saldırılar başlatıldı. Bu saldırıların amacı, Rojava'da Kürtlerin bir statü sahibi olmaması, özgürlüğünü ve toplumsal, kültürel, siyasi haklarını kazanmamasıdır. Kürt halkı yüz yıl önce yok sayıldı; kimliksizlikle, soykırımla ve katliamlarla yüz yüze bırakıldı. Bugün özgürlük hareketinin mücadelesinin geldiği aşama, Kürtler için bir özgürlük dönemidir. Biz yurtsever ve onurlu Kürtler olarak dünyanın neresinde olursak olalım, mücadelemize sahip çıkmalıyız. Bugün Rojava'da, başta Minbic'de direnen QSD, YPG ve YPJ güçlerinin destansı direnişini selamlıyor ve sahipleniyoruz. Saldırılar son bulana kadar alanlarda olacak, özgürlük savaşçılarına ve onurumuza sahip çıkacağız. Bu temelde, tüm halkımızı bu tarihsel sorumluluk ve bilinçle alanlarda ses çıkarmaya davet ediyoruz."

Paris'in Villiers Le Bel banliyösünde de eylem yapıldı. Şehid Evîn Goyî Kadın Meclisi ve TCŞ (Tevgera Ciwanên Şoreşger) öncülüğünde Villiers Le Bel garı önünde toplanan Kürdistanlılar, buradan Demokratik Kürt Toplum Merkezi'ne (DKTM) kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte sık sık Rojava direnişine vurgu yapan sloganlar atıldı.

Villiers Le Bel DKTM önünde yapılan basın açıklamasında, Rojava Devriminin şehitlerin kanıyla gerçekleştiği; Öcalan tarafından bin bir emekle yaratılan bu değerleri Kürt halkı olarak sonuna kadar koruyacakları kaydedildi.

İSVİÇRE
İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S), İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S), Tevgera Ciwanên Şoreşger'in (TCŞ) çağrısı üzerinde Zürih'in Helvetia meydanında bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Minbic'a saldırıları protesto etti. Eylen, devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

İlk olarak YJK-S sözcüsü Selma Sürer bir konuşma yaptı. Sürer, Minbic'de yaşananlara dikkat çekerek, "İşgalci Türk devlet günlerdir Rojava'yı, Minbic'i bombalıyor. Biz Rojava'yı yüreğimizde hissediyoruz. Bütün dünya bilsin ki Rojava'daki kazanımları asla kimseye vermeyeceğiz. Bizi öldürerek bitiremezler. Biz öldükçe daha güçlü olacağız. Diasporada yaşayan Kürdistanlılar, duyarlı olmalıdır. Bütün dünya sessiz kalıyor. Onlar çıkarları olunca seslerini çıkarıyorlar. Gerillamız direniyor, biz de üzerimize düşeni yerine getirmeliyiz. Kimseye ihtiyacımız yok. İhtiyacımız birliğimizedir. Her koşulda halkımızı savunacağız" dedi.

Eyleme katılan Revolutionärer Aufbau Schweiz (Devrimci İnşa İsviçre), Rise Up For Rojava (Rojava için ayağa kalk) adına Almanca bir konuşma yapıldı. Konuşmacı, saldırılara karşı Rojava ile dayanışmayı büyüteceklerini dile getirdi.

"Bijî Berxwedana Minbicê", "Bijî Berxwedana QSD' sloganlarıyla yürüyüşe başlayan binlerce kişi,  yol boyunca sloganlar ve marşlarla Rojava direnişiyle dayanışma gösterdi. Eylemciler, Langstrasse caddesi üzerinde bir süre oturarak uluslararasını güçlerin sessizliğini protesto ederken, telefonlarının ışıklarını yakarak Minbic'de direnişte olanları selamladı. Tekrar yürüyerek Helvetiaplatz'a gelen kitle, attıkları sloganlarla Rojava'ya dönük saldırıları protesto etti.

Yürüyüş ardından ise Bewegung für Sozialismus (Sosyalizm için Hareket) adına Bella Müller, İsviçre PYD adına Sekvan Naso ve CDK-S Eşbaşkanı Dilan Çetinkaya konuştu. Çetinkaya, Minbic'da direnenleri selamlayarak başladığı konuşmasında, "Bütün halkımız ve dostlarımız bu süreçte hassas olmalıdır. Zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ancak şuna eminiz; dünyanın en çirkin erkekleri YPJ'li kadın savaşçılarının gülüşlerine yenilecek. Selam olsun direnen her bir bireye. Gün Rojava'ya sahip çıkma günüdür" dedi.

Lozan kentinde saldırıların ilk gününden bu yana eylemler devam ediyor. Lozan Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve Lajîn Kadın Meclisi'nin çağrısıyla bir araya gelen Kürdistanlılar ve devrimci yapılar, miting düzenleyerek açıklamalarda bulundu. Lozan Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına Hatice Kandal, işgal saldırılarına karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.

Lozan POP (Lozan İşçi Partisi) Başkanı Julien Schwab ise, Esad rejiminin yıkılması sonrası Erdoğan diktatörlüğünün bölgede El Kaide ve DAİŞ benzeri çetelere destek vererek işgal saldırılarında rol aldığını söyledi.  Kürt bölgelerinde sivil altyapının hedef alındığına dikkati çeken Schwab "Başta belediye binaları, hastaneler, elektrik santralleri olmak üzere Kürt kontrolü altındaki birçok yer bombalanmaya devam ediyor. Uluslararası hukuk hiçe sayılarak, sivil halka yönelik katliamlar sürdürülüyor" dedi. Schwab, şöyle devam etti: "Bizler için Kürt bölgelerinde saldırıların sonlandırılması demek, barışın ve demokrasinin geri gelmesini sağlayacak siyasi bir çözüm anlamına gelmektedir. Biz POP olarak bölgede her zaman olduğu gibi güvendiğimiz tek demokratik güç olan, kardeşlerimizin, Kürtlerin yanındayız. Diktatör lider Erdoğan'a Kürtlere yönelik katliamlarına son vermesi çağrısında bulunuyoruz."

İsviçre Demokratik Kürt Toplumu (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği'nin (YJK-S) işgal saldırılarına karşı seferberlik çağrısı yaptığı Fransızca basın metni ise Ruken Azık tarafından okundu.

Eylem, 11 Aralık Çarşamba günü YJK-S öncülüğünde Cenevre Birleşmiş Milletler Ofisi önünde düzenlenecek mitinge katılım çağrısı ardından sonlandırıldı.

İSVEÇ
İsveç'in Malmö şehrinde düzenlenen eylemde Rojava'ya yönelik saldırılara tepki gösterildi, dayanışmanın yükseltilmesi çağrısı yapıldı. 

DANİMARKA
Danimarka'nın Jutland eyaletinde de Rojava halkıyla dayanışmak ve işgalci Türk devletinin insanlık dışı saldırılarını protesto etmek amacıyla sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirdi.

KIBRIS
Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da Teofilos Kürt Kültür Merkezi ile  Kıbrıs PYD öncülüğünde eylem gerçekleştirildi. Yüzlerce kişi Özgürlük meydanında bir araya geldi. Devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşu sonrası yürüyüş yapıldı. Yürüyüş esnasında YPG, YPJ flama ve  bayraklarının yanı sıra PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşıyan kitle, sık sık "Bijî Berxwedana Rojava", "Bijî Berxwedana Minbic" ,"Bijî Berxwedana YPG" ,"Bijî Berxwedana YPJ"  ile Türk devleti ve Erdoğan aleyhine sloganlar attı.

Kentte bulunan ABD Konsolosluğu'nun önüne gelen kitle, Kıbrıs polisinin konsolosluk binasının önüne bıraktığı beton ve demir bariyerlerle karşılaştı. Eylemciler bu durumu protesto ederek oturma eylemi başlattı. Saatlerce süren oturma eyleminin sonucunda yapılan görüşmeler ile birlikte konsolosluk yetkilileri, PYD heyeti ile görüşmeyi kabul etti. Konsolosluk yetkilileri ile görüşen PYD temsilcisi Yasin Terbuş ile diğer heyet üyeleri Rojava'da faşist Türk devleti tarafından yapılan katliam ve soykırım saldırılarını anlatan dosyayı konsolosluk yetkililerine verdi.

Terbuş görüşme ardından yaptığı konuşmada, "Gün şikayet etme günü değil, ayağa kalkma, serhildana durma ve bulunduğumuz her yeri, her ülkeyi, her sokağı Kobanê ruhu ile direnişe çevirme günüdür. Bu direniş sadece bir şehir için değildir. Bu direniş insanlığın onurunu koruma mücadelesini veren özgürlük fedailerinin yanında yer almayı ifade eder. Çünkü Rojava'yı savunmak, halkların özgürlüğünü savunmaktır. Rojava'yı savunmak, kadın özgürlük çizgisini savunmaktır. Rojava'yı savunmak, doğayı ve ekolojiyi savunmaktır, halkların özgürce bir arada yaşamasını savunmaktır. Rojava'yı savunmak, insanlık değerlerini savunmaktır. Kim ne yapabiliyorsa bugün yapmalı çünkü yarın çok geç olabilir. Bu direniş ile birlikte halklar, bizler ve insanlık kazanacaktır. Yeni bir tarih yazılıyor ve bu tarihi de şu an barbar, faşist ve işgalci Türk devletine karşı fedaice savaşan kahramanlar tarafından yazılıyor" dedi.