17 Mayıs 2024 Cuma

Günay: TMMOB, TTB ve barolara saldırı hazırlığı var, güçbirliğini geliştirmeliyiz

HDP Sözcüsü Günay, iktidarın salgın sürecini fırsata çevirerek TMMOB, TTB ve barolara saldırı hazırlağında olduğunu belirtti, "Sıranın bize gelmesini beklemeden güçbirliğini geliştirmeliyiz" dedi. Günay, ölüm orucunda yaşamlarını yitiren Grup Yorum üyeleri Bölek ve Gökçek ile Mustafa Koçak'ın ölümünden iktidarın sorumlu olduğunu belirtti.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, haftalık olağan basın toplantısında iktidarın pandemiye karşı "normalleşme" programını, emek ve meslek örgütlerine yönelik saldırı hazırlığı, darbe tartışmaları ve HDP üzerindeki baskıları değerlendirdi. 

'İBRAHİM'İN, HELİN'İN, MUSTAFA'NIN ÖLÜMÜNÜN SORUMLUSU AKP VE MHP'DİR'
Yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek için ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı dileklerini ileten Günay, şunları söyledi: "Partimiz ve duyarlı kamuoyu seferber oldu, vicdan sahibi herkes harekete geçti. İbrahim'in ve arkadaşlarının dile getirdiği taleplerin hiçbiri karşılanmayacak talepler değildi. Helin Bölek ve Mustafa Koçak da bu uğurda hayatlarını kaybetmesine rağmen, AKP iktidarı bu taleplere kulaklarını tıkadı.Bu kayıpların tek sorumlusu, ülkeyi konser yapılamaz, sanat yapılamaz hale getiren ve bu talepleri görmezden gelen AKP ve MHP iktidarıdır. Sanatın, konserin, kültürün, örgütlenmenin özgürleştiği bir ülkeyi yaratmak vicdan sahibi herkesin sorumluluğudur. Bizler de onların anısını ve mücadelesini yükselteceğimizi buradan bir kez daha ifade ediyoruz."

'HDP BU TOPRAKLARDAKİ HER BİR DEVRİMCİ GELENEĞİ SAHİPLENEN BİR PARTİDİR'
İdam edilişlerinin yıldömünde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da anan Günay, şunları söyledi: "3 devrimci fidanın adalet, özgürlük, eşitlik mücadelesindeki onurlu dik duruşları ve 'Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği' haykırışları unutulmadı. Onların öncü ruhunu, işaret ettikleri halkların demokratik mücadelesini partimiz HDP hayata geçirmenin mücadelesi içindedir.

"Bizler açısından demokratik, adil, özgür bir Türkiye özleminden ve tüm halkların eşit koşullarda yaşama mücadelesinden vazgeçmemek; demokrasi, özgürlük ve eşitlik için yaşamını yitirenlerin anısına sahip çıkmanın en doğru yoludur. HDP bu topraklardaki devrimci geleneğin her birini sahiplenen, onları ortak mücadele etrafında bir araya getiren çok bileşenli yapısıyla, aslında gelenekten geleceğe bir halklar köprüsü inşa etmenin iddiasında ve bu iddiasını da sürdürmeye devam ediyor."

'AVM'LER AÇILIYOR AMA MECLİS KAPALI: ÇÜNKÜ SERMAYEYİ DÜŞÜNÜYORLAR
Korona salgını nedeniyle iktidarın açıkladığı normalleşme planı ile sermayeyi düşündüğünü vurgulayan Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın yayılmaya devam ediyor ve salgının yol açtığı kayıplar da maalesef artıyor. Ancak buna rağmen hükümet pandemide ‘normalleşme süreci' adı altında kararlar almaya başladığını açıkladı. AVM'leri açacaklarmış. Toplum sağlığını esas almayan, sermaye odaklı yürütülen bir pandemiyle mücadele süreci yaşıyoruz maalesef. Muhalefetin, toplumsal kesimlerin ve bilim insanlarının önerileri dikkate alınmıyor. AVM'ler açılıyor ama Meclis kapalı. Meclis neden kapalı? Bunun bir izahı var mı? Demek ki aslında ortada bir normalleşme yok. Hiçbir şey normal değilken, açıklamalar böyle şaibeliyken, hiç kimse kendini güvende hissetmiyorken sırf ekonomi toparlansın diye, para kazandıracak ama hayati önemi olmayan tüm sektörler insan hayatı hiçe sayılarak açılıyor fakat Meclis açılmıyor.

"Çok kez ifade ettik, buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Böyle bir süreçte Meclis kapalı tutulmamalı. Meclis'in kapalı tutulduğu her gün hayatını kaybedenlerin vebali omuzlarımıza yüklenmektedir. Meclis bir an önce açılmalı, tek gündemi de salgın ve salgının olumsuz etkilerini azaltmak olmalıdır. Salgınla mücadele gündemiyle Meclis hemen toplanmalıdır."

'TURİZM BAKANININ ŞİRKETLERİ KAZANSIN DİYE GENÇLERİN GELECEĞİ KURBAN EDİLDİ'
YKS sınavlarının da yapılacağını hatırlatan Günay, "İktidar süreci yönetemediği için gençler ve aileler mağdur edildi. Sınav ertelendi, tekrar erkene çekildi. Milyonlarca gencin dolayısıyla ülkenin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir mesele sırf Turizm Bakanının şirketleri kazansın diye kurban edildi, sınav erkene alındı. Ülkenin geleceğini düşünmek yerine şirketlerin cirolarını düşünen bir iktidar pratiği ile karşı karşıyayız. İktidarı yeniden ülkenin geleceğini düşünmeye davet ediyoruz" dedi.

Günay, 2020 bütçesinin halkı güvenceye alacak şekilde yeniden güncellenmesi gerektiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın süreci ile beraber pek çok önerimiz oldu iktidara. Bunlardan en önemlisi bütçenin yeniden düzenlenmesi idi. Türkiye'de ağır ekonomik tablonun yarattığı tahribatı onarmak için Meclis acilen adım atmalıdır. 2020 yılı bütçesi salgınla mücadele eden vatandaşların temel ihtiyaçlarını güvenceye almak için yeniden ele alınmalıdır. Buna ilişkin önerilerimizi paylaşmak istiyorum.

-MSB, Cumhurbaşkanlığı, İçişlerinin israf bütçesi kısılsın, yandaşlara aktarılan kaynak kesilsin

-İçişleri Bakanlığına ayrılan bütçenin bir kısmının İşsizlik Fonuna aktarılarak, başta geliri olmayan kadınlara olmak üzere aylık 2 bin 500 TL doğrudan gelir desteği sağlanması,

-Cumhurbaşkanlığı bütçesinin bir kısmı ile işyeri kapatılan esnafa 6 ay boyunca ayda 2 bin 500 TL doğrudan gelir desteği sağlanması,

-Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin bir kısmı ile çiftçi borçları ve desteklerinin ödenmesi,

-Yandaş vakıflara ve derneklere ayrılan kaynakların tamamının gençlerin KYK borçlarının silinmesi için harcanması,

-Yandaş şirketlere aktarılan transfer ödemelerinin durdurulması, elde edilen kaynakla elektrik, doğalgaz, su ve internetin ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olması,

-Yandaş şirketlere yapılan garanti ödemelerin durdurularak elde edilen kaynağın bütün sağlık hizmetlerinin ücretsiz kılınması için harcanması,

-Kamuda lüks araç ve uçak saltanatına son verilip en düşük emekli maaşının 2 bin 500 tl yapılmasını öneriyoruz.

'YANDAŞLARIN VE SARAY'IN BÜTÇESİ KESİLİRSE KAYNAK SAĞLANIR'
"Peki, nereden gelecek bu kaynak? Bütçedeki değişiklikler ile 200 milyar TL tasarruf sağlanacak. Barış Sürecinin devam ettiği 2014 yılında güvenlik bütçesi toplamı 50 milyar TL idi. 2020 yılında ise bu bütçe 200 milyar TL oldu. İçeride dışarıda barış yoluna devam etseydik 100 milyar lira ile güvenlik sağlanacaktı.

"İkincisi bütçeden 70 milyar TL yandaş şirketlere, köprü otoyol projelerine garanti ödemeleri ve transferler adı altında aktarılıyor. Bu ödemeler bu olağanüstü dönemde durdurulmalı. Cumhurbaşkanlığı ve yan kuruluşlarına 40 milyar TL harcanıyor. Bunun 30 milyarının kesilmesini öneriyoruz. Bu bütçeler kesildiğinde vatandaşın mağduriyeti giderilecektir.

'İKTİDAR BAROLARI VE MESLEK ÖRGÜTLERİNİ ELE GEÇİRMEK İSTİYOR'
Erdoğan'ın TTB, barolar ve TMMOB gibi meslek örgütlerini hedef aldığını hatırlatan Günay, şunları söyledi: "Bu meslek örgütlerinin ve kurumların yapısında değişiklik yapılacağını söyledi. AKP aslında uzun süredir planladığı meslek örgütlerine yönelik müdahaleyi, pandemi süreciyle beraber yeniden gündemine aldı. Salgın sürecini kendisine nimet olarak gören iktidar baroların sesini kısmak, STK'leri ele geçirmek için bu değişiklikleri planlıyor. 

'GÜÇBİRLİĞİ GELİŞTİRMELİYİZ'
"İktidarın, Türkiye demokratik muhalefetinin önemli bir parçası durumunda olan TMMOB ve barolar gibi kurumları hedef almasına şaşırmadık. Salgınla mücadele ederken onlarca üyesini yitiren TTB'nin hedef seçilmesi de tesadüf değil. Çünkü bu kurumlar hakikatleri söylüyor; çünkü bu kurumlar üretiyor, çünkü bu kurumlar muhalefet ediyor iktidara. Daha da önemlisi halk sağlığı için salgınla mücadele ediyorlar. Bir kez daha gördük ki muhalif olan tüm kesimler iktidarın saldırısının hedefindedir. Bu saldırılara karşı, sıranın bize gelmesini beklemeden, hemen dayanışma ve güçbirliği geliştirmek durumundayız. Çok geç olmadan dayanışma ve güçbirliği için adım atmalıyız. Bunun için partimiz üzerine ne düşüyorsa yapmaya, demokratik güçbirliği için adım atmaya hazırdır. Bu tür saldırılara karşı mücadele etmekten bugüne kadar geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız."

'DEVLET DEDİKODULARLA YÖNETİLEMEZ, DARBEYE İLİŞKİN BİLGİ VARSA AÇIKLASINLAR'
Gündemdeki "darbe" tartışmalarına da değinen Günay, HDP'nin askeri ve siyasi darbelere karşı olduğunu söyledi. Günay, "İktidar veya bir parti darbeye karşı ise öncelikle samimi olacak. Otoriter politikalarını sürdürmek için kriz algısı yaratmaya ihtiyaç duyarak darbe söylentisi çıkarmayacak. Varsa bir darbe hazırlığı partimiz her zaman bu darbe mekaniğine karşı, demokrasiden ve demokratik değerlerden yana tavır almaya, darbecilerle mücadele etmeye hazırdır. Ama darbeye karşı samimi mücadele edilmelidir. Samimi mücadele Türkiye toplumuna ve halklarına karşı dürüst olmakla başlar" diye konuştu.

"Ordu, istihbarat, jandarma hepsi bugün AKP iktidarının elinde. Ellerinde somut bilgi varsa açıklasınlar. Ortada dolaşan dedikodular üzerinden halkı panik havasına sokmak toplumu kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Bir siyasi iktidar, devleti dedikodularla yönetemez, yönetmemelidir. Dolayısıyla varsa bildikleri açıklasınlar."