Gripin grevi: Hava soğuk ama kalpler sıcak

Toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 28 Kasım'da greve çıkan Gripin işçileri, fabrika önündeki bekleyişlerini sürdürüyor. Yüzde 25 zam talepleri karşılanmayan işçiler, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ücretlerinin eridiğini ve geçinemez duruma geldiklerini ifade ediyor. Petrol-İş Sendikası'na üye işçiler, tüm taleplerde anlaşıldığını, ancak patronun yüzde 17 artış diretmesinin sürdüğünü belirtti.

 

Soğuk hava ve yağışa aldırış etmeden halay çekerek ısınan çoğunluğu kadın 80'nin üzerinde işçi talepleri karşılanıncaya kadar greve devam edeceklerini ifade etti. Büyük çoğunluğu uzun yıllardır fabrikada çalışan işçiler, ilk defa greve çıkmanın heyacanını yaşıyor. Üretimin durduğu fabrika, Türkiye'nin en çok tanınan markalarından birine ait. Gripin işçileri, sürekli kar eden bir şirketin işçiye zammı çok görmesine tepkili.

 

Grevin üçüncü gününde CHP Milletvekilleri Turabi Kaya, Turan Aydoğan ve Özgür Karabat dayanışma ziyaretinde bulundu.

 

EV GEÇİNDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ: TALEP ETTİĞİMİZ RAKAM HAKKIMIZ

 

18 yıldır Gripin'de çalışan İşyeri Temsilcisi Şirin Akay, "İşverenin tavrının işçiden yana olmasını bekliyoruz. Bu 3 günlük grev sürecimizde herhangi bir görüşme sağlanmadı. Görüşme sağlamak için bekliyoruz. 83 sendikalı çalışanımız var ve çoğunluğu burada grevde. Kadın çalışanlarımız daha ağırlıklı o sebepten greve katılımın büyük bir kısmı kadınlardan oluşuyor. Grev çadırımızı kuramadık çünkü müsait bir alan olmadığını söyleyerek belediye izin vermedi, geriye kalan alanlar ise site alanları ve özel mülk olduğu için izin alamadık. Bu bizim ilk grevimiz o yüzden bunun heyecanı var üzerimizde. Taleplerimizden ödün vermeyeceğiz ve anlaşma sağlanana kadar burada grevimizi sürdüreceğiz" dedi.

 

Fabrikada çalışan kadınların çoğunun tek başına ev geçindirmeye çalıştığını ifade eden Akay, "Bizim ücretlerimiz oldukça düşük, geçim çok zorlaştı. Kendimizi geçindirebilecek bir ücret talep ediyoruz ve talep ettiğimiz yüzde 25 ciddi bir rakam değil, zaten hakkımız olan rakam" diye konuştu.

 

GREV VE DİRENİŞTEKİ İŞÇİLER GÜÇ BİRLİĞİ YAPMALI

 

ETHA'ya konuşan Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, 200. gününü dolduran Flormar direnişi ve Gripin grevini değerlendirdi. Tekik, grev ve direnişlerin lokal düzeyde kalmasının yarattığı sıkıntılara dikkat çekti.

 

Tekik, "Krizin faturasını reddediyoruz diyen herkes saldırıyla karşı karşıya kalıyor. Ancak, düne kadar mücadele etmekten, slogan atmaktan bir haber olan kitle yavaş yavaş ayağa kalkış gerçekleştiriyor. Kapitalizmin, sömürünün azgınlaşması ve dizginsizleşmesi Türkiye'de kendi içinde bir direnişin de itirazın da ortaya çıkmasına vesile oluyor. Lokal eylemlerin sermayeyi ve siyasi sözcüleri sarması beklenemez. Bunun birleşmesi ve süreklileşmesi gerekiyor. Biz sendikacılar bunu temenni şeklinde sık sık dile getiriyoruz ama bunun artık bir temenniden öteye geçmesi gerekir. Nasıl bir birleşik cephe kurarak bu hatta örgütlenebiliriz bunun yolunu bulmamız gerek. Bölük pörçük adacıklar halinde duran direnişleri birleştirerek nasıl bir tek yumruk haline getirebiliriz bunu düşünmeli ve bir an önce sonuç alabilecek hamleler yapmalıyız" diye belirtti.

 

PETROL-İŞ: TÜRK-İŞ SINIFTAN YANA TUTUM ALSIN

 

Enflasyon ve pahalılık işçilerin son dönemde temel sorunu haline gelmişken yeni bir asgari ücret pazarlığına gidilecek. Önümüzdeki günlerde Türk-İş, patronlar ve hükümet arasında gerçekleşecek pazarlık üzerine konuşan Tekik şunları kaydetti: "Biz konfederasyonumuz üzerinde baskı unsuru olmaya çalışıyoruz. Hem asgari ücret konusunda hem kıdem tazminatı ile ilgili tutum konusunda hem de DİSK, KESK vb. emek örgütleriyle birleşik, ortak bir hat örülmesi konusunda. Elimizi taşın altına koyacağız söyleminin yanlış olduğunu konfederasyonumuza eleştirmek sureti ile ifade ediyoruz. Kabul edelim ya da etmeyelim bugün Türkiye'de en etkili olabilecek konfederasyon Türk-İş. Türk-İş'in bahsettiğim bu konulara özeleştirel yaklaşıp mutlaka daha sınıftan yana, daha mücadeleden yana bir tavır ve tutum içerisine girmesinin zamanının geldiğini düşünüyoruz."