28 Nisan 2024 Pazar

Genel-İş'ten Urla'daki araziye el konulmasına tepki

DİSK Genel-İş Sendikası işçilere tatil yeri yapılmak üzere 1975'te verilen sendikaya kazandırılan Urla'daki arazinin Cumhurbaşkanlığı kararı ile acele kamulaştırılmasına tepki gösterdi.

DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'nın kurucu genel başkanı Abdullah Baştürk döneminde alınan İzmir'in Urla ilçesindeki 61 dönümlük arazi "turizm yatırımlarına tahsis" amacıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla acele kamulaştırıldı.

Genel-İş Sendikası İzmir şubeleri, işçilere tatil yeri yapmak üzere 1975 yılında sendikaya kazandırılan araziye AKP'nin hukuk dışı bir şekilde el koyduğunu belirterek, protesto etti. 

Genel-İş üyeleri, bu hukuksuz karara karşı, 12 Eylül'de el konularak Anayasa Mahkemesinin kullanıma verilen eski DİSK binası önünde basın açıklaması yaptı.

'ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI HUKUKSUZDUR'
Acele kamulaştırma kararının hukuksuz olduğunu vurgulayan Genel İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan, bölgenin SİT alanı statüsünde olduğunu ve 13 Eylül'de yine bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle "Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi" ilan edilerek SİT alanı statüsünden çıkarıldığını kaydetti. 

Çalışkan, şunları söyledi: "Önce taşınmazlar üzerine kamulaştırma şerhi konulmuş, hemen sonra da Cumhurbaşkanlığı kararıyla acele kamulaştırma yapılmıştır. Yapılan işlemlerin sürati son derece dikkat çekicidir. Henüz sendikamıza ve diğer mağdur köylüye resmi olarak kamulaştırma kararı tebliğ edilmemiştir. Yapılan acele kamulaştırma işlemi de başka bir hukuksuz durumdur. Yurt savunması gibi olağanüstü hal durumlarına özgü hallerde yapılması gereken acele kamulaştırma yönteminin işçilere ve köylülere ait taşınmazların lüks turizm tesisleri için tahsis edilmesinde kullanılmaya cüret edilmesi ayrıca manidardır."

'İŞÇİNİN ELİNDEN ALINIP ÖZEL KİŞİLERE VERİLECEK'
Çalışkan, 500'ün üstünde parselin oluşturduğu kıyı alanının kamulaştırılarak, özel kişi ve kuruluşlara uzun dönemli kiraya verileceğini söyledi.

Çalışkan, şöyle devam etti: "Bazı kişi ve kurumlara ayrıcalık tanınıp kamulaştırma kapsamı dışında tutulduğu bilgileri de gelmektedir. Sendika ve bazı vatandaşlara ait taşınmazlara el konulup özel kişi ve kuruluşlara kiraya vermek bu kamu yararı kavram ve ilkesine aykırıdır. Zamanında işçilerin tatil yapması hedeflenerek alınmış bu arazinin, köylülerin, vatandaşların elinden taşınmazların alınarak lüks otel yatırımlarına dönüştürülmesi, onların gelirleri itibariyle asla yararlanamayacakları, işçilere fiilen yasak bir kamulaştırmanın neresi kamu yararı amacı taşıyacaktır. Sonuç olarak geçen 40 yılın hiçbir şeyi değiştirmemesi demokrasi bakımından acı ve utanç vericidir. İşçi sınıfına, haklarına, değerlerine askeri yönetim dönemindeki bakış açısının bugün de sürüyor olması son derece üzücüdür. İşçi sınıfının da bu durumu iyi değerlendirmesi gerekmektedir. Biz işçi sınıfına ait bütün diğer değerler gibi bu konuda da mücadele etmekten vaz geçmeyeceğiz. Başta acele kamulaştırma işleminin iptali için dava açmak olmak üzere her türlü mücadeleyi yapacağız."