KADIN

Gazeteci Ezîzî: Suçumuz 'Jin, jiyan, azadî'yi birle�tirmektir

TAHRAN
1 A�ustos 2024 Per�embe

Hakk�nda idam cezas� verilen gazeteci Pex�an Ezîzî, "�erife Muhammedi, ben ve idam s�ras�nda bekleyen di�er kad�nlar, sadece özgür ve onurlu bir ya�am aray�� nedeniyle mahkûm edilen ilk ve son kad�nlar de�iliz ve olmayaca��z. Ancak can verilmeden özgürlük de gerçekle�mez. Özgürlü�ün bedeli a��rd�r. Suçumuz 'Jin, jiyan, azadî'yi birle�tirmektir" dedi.

�ran'da 4 A�ustos 2023 tarihinde gözalt�na al�nan, 11 Aral�k'ta tutukland�ktan sonra 23 Temmuz'da �ran rejimi taraf�ndan hakk�nda idam cezas� verilen gazeteci Pex�an Ezîzî, tutsak bulundu�u Evin Cezaevi'nde bir mektup kaleme ald�. Mektubunda kad�nlar�n ölümden de�il köle olarak ya�amaktan korktu�unu belirten Ezîzî, "Hakikat ve özgürlük yolunda ad�m atan ki�i, ölüm ve ya�ama ba�ka bir anlam katm��t�r. Biz ölümden de�il, onursuz ve köle bir ya�amdan korkar�z. Özgür ya�am, kad�nlar�n (o en eski sömürgeler) onurlar� ve haysiyetleri için kararl� ve sa�lam bir �ekilde, özgür ya�am için ölümü kucaklad�klar� yerde ba�lar" dedi.

'BEN YA�ADIKÇA ESARETTEN ÖLMEYES�N D�YE'
Gazeteci Pex�an Ezîzî'nin Jinnews'te yer alan mektubu �öyle: "Ellerini rahmin duvarlar�na yap��t�rm��t� dü�memek için, kürtaj ilaçlar�na direniyordu. Ta çocuklu�undan beri kalmak için ve ac� çeken bir annenin sesiyle, direnmeyi ve ya�amay� ö�reten bir sesle, nas�l olunaca��n� ö�reniyordu: 'Seni ba�l�yorum al��as�n diye, ben ya�ad�kça esarette ölmeyesin diye.'

"Ya�am ve zaman aras�nda bir sava� sürmekte. Ellerini hücre duvar�na tutunmu�tu dü�memek için. Uzun zamand�r kalmak ve var olman�n, dahas� nas�l var olman�n bir yolunu bulmak için gece gündüz demiyordu. Devlet terörü yöntemiyle ve ba�lar�nda yirmi silahla, sözde terörist yakalad�klar�n� sanarak (ayn� terörizm ki, aç�kta gözda�� vermek onun yöntemlerinden biridir). 17 ya��ndaki genç o�lan, y�llar sonra teyzesini görürken, babas�, k�z karde�i ve eni�tesiyle birlikte yere yat�r�l�yor. Elleri arkadan ba�l�, ba�lar�nda silah, kutsal bir aileyi (�slam Cumhuriyeti'nin kutsal temellerinin üzerine kuruldu�u ayn� kutsal aile) s�rtlar�na basarak zincire vuruyorlar. Aile devletinin iktidar�n� ve zaferini gösteren bir gülümseme; operasyon ba�ar�yla tamamland�.

'CEZALAR �Ç�N EN BÜYÜK VE EN A�IRIZ'
"Yukar� do�ru hareket ediyorlar, daha da yukar�… Binlerce ailenin katledilmesi ve parçalanmas� sahneleri gözlerinin önünden trajik bir film gibi geçiyor. A��r� fiziksel zay�fl�k içinde ellerini Evin'in 33. hücresinin (yukar�daki) duvar�na kilitliyor. 88'de de ayn� 'Kürt olmak', 'kad�n olmak' ve 'kendisi olmaya çal��mak' suçlamas�yla kapat�ld�� ayn� hücre. Üç kez kalp krizi geçiren, kanser nedeniyle yeni ameliyat olan ve vücudu hala 60'l� y�llar�n kur�un izlerini ta��yan babas�n�n öksürüklerini 4'üncü ko�u�tan duyuyor ve di�er ko�u�lardan, korku içindeki tek çocu�unu defalarca görme talebinde bulunan bir k�z karde�in ç��l�klar�n� i�itiyor. Daha ilk sorgu gününde, davan�n yarg�ya intikal etmemesi ve her �eyin sessizce halledilmesi önerisi sunuluyor! Sonuçlanmayan bir öneri. Sorgu s�ras�nda defalarca as�yorlar, 10 metre yerin dibine indiriyorlar, tekrar ç�kar�yorlar ve yeralt�ndan yukar� çekiyorlar. Toplumsal aç�dan hayal k�r�kl��na u�ram�� ve yenilmi� olarak nitelendiriyorlar! Bu olaylar�n vukuyla dolu tarihsel bir haf�za! Kürdistan'da ya�ayarak çocuklu�undan beri yabanc� olmad�� bir edebiyat. Ta çocuklu�undan beri bölücülük, ikinci cins ve vatanda� olmama damgas� yemi�ti. Ya bunun aksini kan�tlamak için öteki olan�n kuca��na s��nmal�yd� (ki önceden bir s�n�r sakini olarak, merkez, kendi s�n�r�n� onunla belirlemi�ti), ya da gururla halk�na hizmet etmeliydi. Evet, biz merkezi iktidar için küçü�üz, say� de�iliz ama cezalar için en büyük ve en a��r�z…

'KÜRD�STAN'IN BEDEN�N� PARÇALADILAR'
"Varl��n� sürdürmek için en �iddetli yöntemleri uygulamaktan çekinmeyen ulus-devlet zihniyeti; iktidar�n ve �iddetin yeniden üretimi…Mekân tan�mayan bir oryantalizm! Kendisi ile öteki aras�nda ayr�m yapan ve marjinalle�tirme ve minimize etmede (öz-yap�) hiçbir politika ve �iddeti uygulamaktan kaç�nmayan her türlü merkeziyetçi ve otoriter zihniyet. Toplumsal gerçeklere (tarih boyunca inkâr edilen ve imha politikalar�n�n uyguland�� en büyük gerçek) maddi ve nesnel (gerçekçi de�il) yakla��m, yani pozitivist bilim (çok karma��k bir bilim olan sosyoloji de�il), kesinlikle kapitalist modernite stratejisi (antikapitalist de�il) do�rultusunda ad�m atmak ve hareket etmek anlam�na gelir. Oysa ayn� kapitalist modernite stratejisiyle Ortado�u bölgesinde Kürdistan'�n bedenini parçalad�lar ve ayn� Kürtler do�u�tan bölücülük damgas� yediler! Kürdistan, tarih boyunca hiçbir devletin hakimiyet alt�na alamad�� dinamik bir toplumdur. Ça�da� Kürt toplumunun temel fark�, milliyetçili�i a�mas� ve sosyalist topluma ula�mas�d�r.

'�NKAR VE DÜ�MANLIKLA DE��L TÜM �NANÇLARA SAYGIYLA'
"�nkâr ve dü�manl�kla de�il, tüm inançlara sayg�yla…Bölücülükle mücadele, bir statüko garantisi olu�turmay� gerektirir. Kürt insan�n�n bölücülük damgas�yla mahkûm edildi�i ayn� �ey. Sorguda bir kez daha, toplumsal hayal k�r�kl�� ve yenilgisi ona hat�rlat�l�r. Pragmatist ve pozitivist bir grup insanla trajik-komik bir durum! Günlük politika ve uygulamalar�yla kapitalist moderniteyi besleyenler. Bizim meselemiz kimliksel, güvenlik meselesi de�il! Ulusal güvenli�i korumak ad�na kimlik meseleleri ve toplumsal güvenli�in inkâr ve yok edildi�i, hatta daha da ötesi, sorunlar� çözmesi gerekenlerin kendilerinin derin ki�ilik sorunlar� oldu�u, öyle ki tüm meselenin onlar için ki�isel hale geldi�i yerde, kriz doruk noktas�na ula��r! Bir insan, cinsiyetiyle (ilk alg�sal boyutu), diliyle, kültür ve sanat�yla, yönetimiyle, ya�am tarz�yla ve özgürlü�üyle, k�sacas� ideolojisiyle insand�r. Bu boyutlardan herhangi biri ya�amda dü�ürüldü�ünde, insani bir ya�am için art�k yer kalmaz. Bir insan olarak kad�n�n iradesini ve özsayg�s�n� dü�ürürsen, özgür ya�am için art�k yer kalmaz ve bu, insani-ahlaki ve siyasi standartlardan dü�ü� anlam�na gelir. Kendi kimli�iyle ya�am�n anlams�zla�t�� yerde, ya�am savunmac� bir �ekil al�r ve isyan a�amas�na girer. Tekrarlanan grevlerin ve kimliksel-tarihsel bask�lar�n sonucu olan en kötü fiziksel ko�ullarda, her türlü hakaret, a�a��lama ve tehditler yeniden ba�lar. Aylarca süren sessizlik bir ç��l��a dönü�ür: Ben terörist de�ilim. Bir devlet adam� olarak her seferinde otoritesini gösteren sorgu memurunun yumruklar� iner, bir ses ç��l��a dönü�ür, neden gerçe�i gizliyorsun?

'MESELE AKAN GERÇEKL�KLE �LG�L�D�R'
"En büyük toplumsal gerçe�i, yani kad�n� ve kimli�ini, Kürt olmay�, ya�am� ve özgürlü�ü gizlediniz, hangi gerçek ve hangi gerçe�i gizleme! �nkar, imha, asimilasyon, sistematik bir �ekilde en kötü toplumsal hasarlara yol açan ve her türlü gerçek aray��n� kendine muhalefet ve ba�kas�yla mücadele olarak gören ayn� politikalar, yine ayn� politikalarla sorgulan�r ve k�s�r bir döngüden ibaret olan bir süreç (bat�l)! Halka borçlu olmay� ve ulus-devlet s�n�rlar� d��nda sosyal-ahlaki hizmetler yapmay� suç sayar ve senaryo üretir (toplumsal güveni ortadan kald�rmak için defalarca ba�ka senaryolarla tehdit edilir!) Bir toplumu demokratikle�tirmenin ulus-devlet s�n�rlar� d��nda gerçekle�ti�ini ve ahlaki-siyasi bir toplum in�a etmenin, eksik devlet politikalar�n� düzeltme ve tamamlama yönünde bir faaliyet oldu�unu unutur. Çünkü ulus-devlet çizgisinden (bat�dan do�uya) kaynaklanan otoriter, cinsiyetçi ve dinci zihniyet, toplumsal-siyasi-ekonomik ve kültürel krizlerin sebebidir ve do�al olarak sebep olan �ey, çözüm de olamaz. Krizden ç�k�� için gerekli toplumsal, siyasi irade ve bilince sahip olanlar bizzat halkt�r. Kad�nlar toplumunun, Kürtlerin ve tüm marjinalle�tirilmi� topluluklar�n gerçe�ini gizlemek, çarp�tma vadisine dü�mektir, hem de tarihsel bir çarp�tma ve bu en büyük gerçe�i gizlemedir. Tarihsel bir inkârd�r bu, mesele çözmek de�il. Meselenin tan�m�nda bile sorunlusunuz ve çözüm sunmada çaresiz… Sorunu olan sadece Kürt de�ildir. Mesele, akan gerçeklikle ilgilidir. Meselenin özü gözlerden saklanm�� ve bu konudaki ara�t�rma ve incelemeyi anlams�z k�lm��lard�r. Toplumsal gerçekli�in incelenmesi daha bilimsel, felsefi, gerçekçi ve toplumsal yollarla yap�lmal�d�r.

'OTOR�TEYE GÖRE �EK�LLEND�RMEK DEMOKRAS�N�N �HLAL�D�R'
"Gerçe�e daha yak�n yakla��mlar benimsenmelidir. Meselenin gerçek çözümü yerine yüzeysel çözümü asla çözüm olamaz. Kad�nlar�n ve marjinalle�tirilmi� topluluklar�n potansiyelini tehdit korkusuyla yok etmek, demokrasi ve siyasetin asla soyk�r�m, inkâr ve imha d��nda tarihsel bir haf�zaya sahip olan zorlu toplumsal gerçekliklerden korkmamas� gerekti�i gerçe�ini göz ard� eder. Gerçek anlamda siyaset, tam da kar�� tarafta olanlar�n ona kat�ld�� zaman var olur. Herkesin gücü, hiçbir �eyi olmayan insanlar�n gücü, siyaset için yarat�lmad��n� dü�ündü�ün insanlar�n toplumsal kayg�lar� ele almaya ba�lad�� yerde ne korku ne tehdit vard�r, karar al�rlar ve bunun yetene�ine sahip olduklar�n� gösterirler. Hükümdar�n sözü, gerçe�i aramak, irade olu�turmak için bir motivasyon olmal�d�r. Hem yolu hem yolcuyu ve kimli�ini merkeze ve otoriteye göre �ekillendirmek demokrasi de�ildir, bu demokrasinin ihlalidir.

'SADECE VAR OLMA DE��L NASIL YA�AYACA�IMIZIN ZAMANI'
"Adalet, bizzat krizin sebebi olan yasalarla cezaland�rmak de�ildir. Çünkü di�eri sonuçtur. Adalet, bir �eyi onu hak edene, yani kendi kimli�ine sahip olana vermektir. Ölüm, yoksulluk, sömürü, kibir, ikiyüzlülük veren ayn� zamanda cezaland�r�rsa, adaletin yerini buldu�unu ve hakikatin dile geldi�ini, di�erininse hakikati gizledi�ini söylememizin ne anlam� olabilir? 'Merkez' ve 's�n�r (Farsçada merz)' aras�ndaki fark sadece bir 'k' harfidir, o da hakikati gizleme anlam�na gelir ki bu da merkezde gizlidir. Aylard�r yaln�z kald�� hücre. Kitaps�z, temas ve ziyaret olmaks�z�n, tekrarlayan kanamalar ve grevlerle, art�k yürüyemeyecek kadar sa�l��n� yitirmi� halde. Var olmayan �eyleri itiraf ettirmek için ard� arkas� kesilmeyen sorgular, kendi de�erli sayd�klar� bilgileri bo�altma ve 'ba�ka biri' olma çabas�! Yapt�klar�, güç ve enerjiyi analiz edip taraftar toplamaktan ba�ka nedir, kendi kendine yüksek sesle tekrarl�yor, kaç�n�lmaz ak�� olan büyük bir denizin küçük bir damlas�. Biraz daha ayakta durabilmek için ayaklar�na masaj yap�yor, kalk�yor ve dü�üyor. Bu be� ayda kaç kez 'yokluk' s�n�r�na gitme deneyimi ya�ad�. Öngörülemez de�il. Bu ini�ler ve ç�k��larla yola koyulduk, ya�am�n anlam� bu, insan� öldürmeyen ac� güçlendirir. Ta çocukluktan beri, üstelik kat be kat, s�n�rda ya�amak çocuklu�umuzun hikayeleri, �iirleri ve �ark�lar�yla, ihaneti ve kahramanl��, a�k� ve nefreti, ölümü ve ya�am� ba�ka türlü ya�ad�k. S�n�rda, var olma ve yok olma aras�nda ya�amay� tüm benli�imizle hissettik, deneyimledik. Art�k sadece var olma zaman� de�il, nas�l ya�ayaca��m�z�n zaman�.

'YANIK VE KAN KOKUSU ORTADO�U'YU SARMI� DURUMDA'
"Mahkum do�du�umuz o an, tüm ömrümüzü kendimizi kan�tlamaya adamal�y�z. Kendimiz olamay�z ama kendimiz olmal�y�z. Yan�k ve kan kokusu tüm Ortado�u'yu sarm�� durumda. Her biriyle, di�eri yeniden gözlerinin önünde canlan�yor. Gördü�ü ilk ceset 18 ya��ndayken, kocas� ve kocas�n�n karde�i taraf�ndan ba�tan a�a�� yak�lan Hatice'ninkiydi, elleri kenetlenmi�, hayat� ate�e verilmi�ti. Bitmeyen gerçek hikayeler. Çal��mas� ve üniversitesi gere�i yak�ndan kar��la�t�� ve toplumun durumunu resmeden onlarca ba�ka sosyal sorun. DA�� sald�r�s�nda e�leri, karde�leri ve babalar� gözlerinin önünde kafalar� kesilen onlarca kad�n ve çocuk, esir al�n�p defalarca tecavüze u�rayan ve baz�lar� kendilerini ate�e veren k�z çocuklar�. Gö�üslerinde sütleri kuruyan çocuklu anneler, ta�lama ta�lar�n�n üzerinde yüzlercesinin ba��n� koyup kurudu�u yal�n ayak çocuklar. Bir yandan Türkiye'nin hava sald�r�lar�, di�er yandan DA��'in sald�r�lar�yla cesetleri yanan ve parçalanan onlarca kad�n sava�ç�. Haticeler, çocuklar ve yasl� anneler için feda olan mücadeleciler. Uykudan s�çr�yor, kalkacak gücü yok, kusuyor? Tarihsel bir kusma…Ortado�u'da kriz trajik boyutu a�m��t�r. Tüm toplumsal hayat� sarsm�� ve bölge, oryantalist bak��la kapitalist modernitenin stratejisi ve küresel strateji do�rultusunda yürütülen eksik ve çeli�kili politikalarla kan ve topra�a bulanm��t�r.

'KÜRD�STAN B�Z�MD�R'
"Zorla sandalyeye oturdu, tehditler ve a�a��lamalar yeniden ba�l�yor. Elleri sava�tan derin yara izleriyle dolu. Neden on y�l Suriye'ye gittin, neden Avrupa'ya gitmedin? Sorunun dibinde, Avrupa ve Bat�'n�n çekicili�i tüm varl��yla hissediliyor. Sanki hayallerinden bahsediyorlard� ya da kar�� olduklar� �eye yönlendiriyorlard�! Oldu�umuz yerde de�iliz ve gitti�imizde olmam�z gerekiyor! 88 dosyas�ndaki hayal k�r�kl��n�z ve yenilginizden sonra zafer iddia ediyorsunuz, ama ben yapay s�n�rlar�n d��nda insanl��a hizmet ettim ve siz hala 88'in ayn� sorgu memurusunuz, hatta ba� sorgu memuru bile olamad�n�z! Sa�l�kl� bir siyasi-sosyal ortam�n yoklu�u nedeniyle ülkemden fersah fersah uzakla�t�m. Hayat�n anlam� anlams�zla�m��t�. Yine bana ait olan bir yere gitmek için uzakla�t�m (dedi�iniz gibi, Suriye Kürdistan� bizimdir, Irak Kürdistan� ve Türkiye Kürdistan� bizimdir!). Yani 'kendi mal�mdan' daha uzak bir yere gitmedim. Tabii e�er sizin mal�n�zsa, bizim de�il?! Ortado�u'nun devrimin gerçekle�mekte oldu�u ba�ka bir yeri. Hayaller öldürülemez. Yüzy�l�n direni�i yani Kobanê (ki mesele sadece tek tarafl� bir mücadele de�il, ideolojikti) ile doruk noktas�na ula�an ve tüm bölge ve dünya için bir dönüm noktas� olan alternatif ve demokratik bir sistem. Demokratikle�menin yeni bir bölümünün ba�lang�c�. Tüm ac�lar�na ve zorluklar�na ra�men, sava� ma�durlar� kamplar�nda çal��mak, y�llarca inkar ve imhaya maruz kalm�� bir toplum için en büyük ahlaki-vicdani hizmet olabilirdi. S�n�rlar� a�arak devrimci hale gelen sosyal hizmet görevini yerine getirmek!

'M�LYONLARCA �NSAN PKK ÜYES� M�?
"Ses yükseliyor, orada olan herkes PKK örgütü üyesi mi? Yani milyonlarca insan PKK'li mi? O zaman örgüt nedir? Öcalan liderinin felsefesine inanmak, ki o bir sosyolog olarak Ortado�u ve Kürdistan'�n derinlemesine analizlerini sunmu� ve 1999 uluslararas� komplosundan bu yana 25 y�ld�r �mral�'da tek ki�ilik hücrede tutuluyor, ulus-devlet sisteminin d��nda sosyal hizmet yöntemlerini benimsemeyi seçtim ve bu bir onurdur. Sizin sorun tan�m�n�z yanl��. Önce zihinsel sonra yap�sal bir devrime inanmak, modern devrimlerin temellerinden biridir. Devrimin içinde do�al olarak bir ki�ilik olu�ur ve �ekillenir, sosyal-siyasi sorumluluklar� yerine getirme ba�lam�nda ihanet ve kahramanl�k daha belirgin hale gelir. Çünkü toplumsal meselelerin derinliklerine girersiniz ve mevcut durumu ve halk� örgütleme ve düzenleme ihtiyac�n� yak�ndan tan�rs�n�z. Sava��n ortas�nda sistematik yöntemler benimsemek ve ahlaki-siyasi bir toplumu yeniden in�a etmek. �ran'�n bile DA��'le sava�t�� yer. Daha somut ve daha yüksek i�levsel de�ere sahip çözümler ö�renirsiniz. Demokratik modernite in�a edilmedikçe, kapitalist modernitenin müdahalesinden ve bölgeye müdahaleden asla kurtulunamaz. Ortado�u yine sosyal süreçteki temel rolünü üstlenmelidir.

'DEVR�M S�STEM� KEND� YOLUNDA �LERL�YOR'
"Modern demokratik Ortado�u tarihinde, ulus-devlet güçleri ve demokratik yönetim gücü birlikte hareket eder; bu diyalektik bir yöntemdir. Bütünü anlamak için yerel farkl�l�klar� kabul etmek gerekir. Bu, bölücülük ve y�k�c�l�k anlam�na gelmez! Suriye'de demokratik ve devrimci halk güçlerinin y�k�c� güce sahip olmas�na ra�men, bunun yerine kendi sistemlerini kurmay� tercih ettikleri ve Esad'�n merkezi otoritesini küçülttükleri gibi. Devrim sistemi kendi yolunda ilerliyor. Cinsiyetçilikten geçi� için ailenin demokratikle�tirilmesi, din kar��tl�� de�il dincilikten geçi� için dinin demokratikle�tirilmesi, merkezi otoriterlikten kaç�nmak için sistemin tüm kurumlar�n�n demokratikle�tirilmesi, diktatörlük tuza��na dü�meden ve bölge halklar�n�n kimliklerini olu�turan geleneklerini temizlemeden ortak bir otorite in�a etmektir. Kad�n� ve ötekile�tirilmi� kimlikleri gören ve hesaba katan bir sistem, do�u�tan mahkum edildi�i 'bölünme'ye kar�� yeni bir paradigma ile kar�� ç�kar. Çünkü yalan, halk� aldatma ve kad�n�n cinsel yenilgisinden olu�an, otoritenin yeniden üretimi olan devlete ve onun özüne inanmaz. Tüm faaliyetlerim ve çabalar�m, tarihsel olarak zorunlu bir yol olan toplumsal de�i�imler için ya�am deneyimlerime ve tarihsel kimli�ime kar�� tarihsel borcumu ödemek ve hizmet etmek içindi. Elbette demokratik bir topluma ula�man�n do�ru yolu, insanlar�n kendilerinin toplumsal meseleleri tart��maya açt��, bunlar� dert edindi�i ve çözüm buldu�u ahlaki-siyasi bir toplum in�a etmek için demokratik yöntemler benimsemektir, bu demokrasinin ta kendisidir!

'GAZZE ARASINDAK� FARK GÖZETMEYEN B�R HAYAL VE ÖZGÜRLÜ�ÜN TA KEND�S�'
"Demokratik ulus paradigmas� (s�n�r içindeki tüm uluslar) ile Ortado�u'nun derin krizinden ç�k�� için halk�n örgütlenmesini, özgürlük sosyolojisi ve jineoloji ile politikalar�nda bar�nd�ran demokratik özyönetim. Derin tarihsel-toplumsal-siyasal analiz ve çözüm önerileriyle, insanlar�n sorunlar� ve krizleri çözmek için aya�a kalkt�� yerde bilimler. Bar��, ekonomi, e�itim, hizmetler, sa�l�k, kültür ve sanat, din ve inanç, gençlik ve kad�n komiteleri kurarak en kritik sava� ko�ullar�nda günlük yüzlerce sorunu çözüyorlar. Kad�n ve erkek yan yana, özgür ortak ya�am ve ortak ba�kanl�kla, krizde bo�ulmu� bir toplumu yeniden in�a ediyor ve hayata yeni bir anlam kat�yorlar. Anlam�ndan soyutlad�klar� o ayn� hayat. Özgürlük yolunda ilerlediklerine dair sars�lmaz bir inanç ve zihinsel devrimin tüm ac�lar�na ve �st�raplar�na ra�men, özgürlü�ü an be an ya��yorlar. Suriye, �ran, Irak, Türkiye, Afganistan ve bölgenin di�er ülkeleri ile binlerce insan�n (do�udan bat�ya) soyk�r�m� ve kan� üzerine �antaj yap�lan Gazze aras�nda fark gözetmeyen bir hayal ve bu özgürlü�ün ta kendisidir.

'ÖZGÜRLÜ�ÜN BEDEL� A�IRDIR'
"Hakikat ve özgürlük yolunda ad�m atan ki�i, ölüm ve ya�ama ba�ka bir anlam katm��t�r. Biz ölümden de�il, onursuz ve köle bir ya�amdan korkar�z. Özgür ya�am, kad�nlar�n (o en eski sömürgeler) onurlar� ve haysiyetleri için kararl� ve sa�lam bir �ekilde, özgür ya�am için ölümü kucaklad�klar� yerde ba�lar. �erife Muhammedi, ben ve idam s�ras�nda bekleyen di�er kad�nlar, sadece özgür ve onurlu bir ya�am aray�� nedeniyle mahkûm edilen ilk ve son kad�nlar de�iliz ve olmayaca��z. Ancak can verilmeden özgürlük de gerçekle�mez. Özgürlü�ün bedeli a��rd�r. Suçumuz 'Jin, jiyan, azadî'yi birle�tirmektir.

Pex�an Ezîzî
Temmuz 2024
Evin Kad�n Hapishanesi"

Gazeteci Ezîzî: Suçumuz 'Jin, jiyan, azadî'yi birle�tirmektir

�lgili Haberler