Editörümüz Gürbüz: Faşist saray rejimine karşı mücadeleyi büyütelim
4 Mayıs'ta ETHA'da yapılan haberlerimiz gerekçe gösterilerek tutsak edilen editörlerimizden Nadiye Gürbüz, Jinnews'in sorularını yanıtladı. Özgür basına yönelik saldırıların yıllardır sürdüğünü ancak özgür basın emekçilerinin boyun eğmediğinin altını çizen editörümüz Gürbüz, şimdi sosyalist, yurtsever basınla daha fazla dayanışma zamanı olduğunu kaydetti. Gürbüz, aşist saray rejiminin seçim sonucunu tanımayacağını ve paramiliter güçlerle saldırı örgütleyeceğine dikkat çekti, "Sosyalist, özgür basın emekçileri bu durumu kavramalı. Ama en önemlisi, mücadele dinamikleri bunu görmeli ve hazırlanmalı" dedi.
Ajansımızın editörlerinden Nadiye Gürbüz, tutsak olduğu Silivri Hapishanesinden sosyalist, özgür basınla daha fazla dayanışmaya; yazıları, haberleri okumaya, paylaşmaya ve faşist saray rejiminin manipülasyonlarına karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörlerinden Gürbüz, 30 Nisan sabahı Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne (ESP) yönelik İstanbul merkezli operasyon kapsamında evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, 4 Mayıs'ta ise yaptığı haberler gerekçe gösterilerek "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanmıştı. Editörümüz Gürbüz, Jinnews'ten Marta Sömek'in sorularını yanıtladı.
Editörümüz Gürbüz'ün verdiği yanıtlar şöyle:
'TUTUKLANMAMIN TEK NEDENİ ETHA'DA YAYINLANAN HABERLER'
Öncelikle gözaltı ve tutuklama sürecinizde neler yaşadığınızı anlatabilir misiniz?
Sosyalist bir basın emekçisi olarak bu ilk tutsaklığım değil. Hapishaneler her zaman sosyalist, özgür basın emekçileri için tehdit olarak kullanıldı. Pek çok farklı gerekçe sunularak çok sayıda arkadaşımız tutsak edildi. Bugün benim tutuklanmamın tek nedeni de editörlük yaptığım Etkin Haber Ajansı'nda yayınlanan haberler. Neyle suçlandığımızı bilmeden gözaltına alındık. Gözaltı süresince bu durum devam etti. Adliyede, savcılık aşamasında sorulan sorular ETHA'da yayınlanan haberler ve "yasa dışı örgütlerle bağ kurma" çabasını içeriyordu. Bana da yaptığımız haberleri ve çalıştığımız kurumları, sosyalist gazeteciliği savunmak düştü.
Son 11 ayda 34 özgür basın emekçisi mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandı. Siz de tutuklu gazetecilerden birisiniz. Öncelikle özgür basına dönük bu saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
'BUGÜNE KADAR DİRENDİK, YILMADIK, VAZGEÇMEDİK'
Polis fezlekesini iddianameye dönüştüren savcılar, bu fezlekeleri tutuklamaya gerekçe yapan hakimler, bir hafta içerisinde aralarında benim de bulunduğum 7 gazeteciyi tutuklayarak faşist sistemin bekası için çabaladıklarını bir kez daha gösterdi. Faşist saray rejimi, devrimci sosyalistleri, işçileri, emekçileri, kadınları, Kürt halkını ve ezilen tüm halkları sindirmek için her türlü baskı, zor aygıtını kullanıyor. Sosyalist, özgür basın da bu kesimlerin sesi, soluğu olduğu, faşist saray rejiminin saldırı ve yalanlarını açığa çıkardığı için saldırıya uğruyor. Ancak bu gelenek yeni değil. Bugüne kadar direndik, yılmadık, gerçekleri yazmaktan vazgeçmedik.
'FAŞİST SARAY REJİMİ, SEÇİM SONUCUNU TANIMAYACAĞININ İŞARETLERİNİ VERİYOR'
Seçime günler kala yapılan operasyonlarla gazetecilerin tutuklanması ne anlama geliyor sizce? İktidarın saldırılarını arttırma nedeni nedir?
Faşist saray rejimi, seçim öncesi başlattığı gözaltı, tutuklama saldırısıyla, seçim sonuçlarını tanımayacağını, seçim ertesi başta hizbulkontra HÜDA-PAR olmak üzere paramiliter güçlerle saldırılarını arttıracağının işaretlerini veriyor. Kaybederse seçim sonuçlarını tanır diye bakmamak gerekir. Bu saldırıların bize gösterdiği bu. Sosyalist, özgür basın emekçileri bu durumu kavramalı. Ama en önemlisi, mücadele dinamikleri bunu görmeli ve hazırlanmalı.
'SOSYALİST, YURTSEVER BASINA DAHA FAZLA SAHİP ÇIKMA ZAMANI'
Yıllardan beridir sürdürülen baskı ve tutuklama politikaları karşısında özgür basın emekçileri geri adım atmayarak, her defasında daha çok çalışıp hakikati yazmayı sürdürüyor. Siz bu mücadeleye dair neler söylersiniz?
Sosyalist, özgür basın emekçileri sokak ortasında infaz, bombalı katliam saldırıları, gözaltı, tutuklama, uzun yıllara varan hapis cezalarıyla yıllardır karşı karşıya. Baskı ve şiddetin dozu, biçimi farklılaşsa da amaç hiç değişmedi. Ama bakın dün olduğu gibi bugün de yerimizi dolduranlar var. Bugüne kadar susmadık, gerçekleri yazmaktan vazgeçmedik, bugün de vazgeçmeyeceğiz. Gözaltındayken gönderdiğim mesajda da söylediğim gibi, bugün devrimci sosyalist, yurtsever basına daha fazla sahip çıkma zamanı. Şimdi genç yoldaşlarımız gerçekleri yazacak, bizlerin yerini dolduracak.
'SOSYALİST, ÖZGÜR BASINA DAHA FAZLA SAHİP ÇIKIN'
Son olarak kamuoyuna bir çağrınız var mı?
Sosyalist, özgür basına daha fazla sahip çıkın. Yazdıklarımızın, haberlerimizin daha fazla kesime ulaşması için çabalayın. Okuyun, okutun. Faşist saray rejiminin manipülasyonlarına karşı mücadeleyi ancak böyle büyütebiliriz.