Bandırmalı kadınlar: Eşit işe eşit ücret
Bandırma İDO iskelesi önünde bir araya gelen çok sayıda kadın, erkek egemen sistemin saldırılarına karşı direnişi yükselteceklerini kaydetti. "Eşit işe eşit ücret" talebini yineleyen kadınlar; hakları, hayatları ve kazanımları için alanlarda olduklarının altını çizdi.
Bandırma Emekçi Kadınlar Platformunun çağrısıyla çok sayıda kadın sloganları ve talepleriyle İDO iskelesi önünde buluştu. "Kadın, yaşam, özgürlük" ve "Jin, jîyan, azadî" sloganlarını haykıran kadınlar, "Yaşasın 8 Mart", "Tek adama karşı çok kadın", "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin, jîyan, azadî", "Sanat kadını, kadın dünyayı değiştirir", "Sayemizde tesadüfen yaşıyorsunuz", "Boşanmayı değil cinayeti engelle", "Kadına şiddet insanlık suçudur", "Vardık, varız, var olacağız" sloganlarının öne çıktığı dövizleri taşıdı. Kadınlar eylem alınan davul ve zurnayla yürüdü.
MİTİNG ZÜLFİYE ERCAN'A ATFEDİLDİ
İDO iskelesi önünde uzun süre sloganlarla halay çeken kadınlar, sık sık erkek egemen sistemin saldırılarına karşı mücadeleyi yükselteceklerini kaydetti. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün tarihçesine atıfta bulunan kadınlar; direnen, mücadele eden kadınları selamladı. Sendikaya üye oldukları için işten atılan Adın İşçisi kadınların direnişini kazanımla sonuçlandırdığını aktaran kadınlar mitingi, 17 Ocak 2025'te geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaşamını yitiren Zülfiye Ercan'a atfetti.
'EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET' TALEBİ YİNELENDİ
Mitingde okunan basın metninde 2025 yılının "Aile Yılı" olarak açıklanmasının sonucunun kadın ve çocuklar aleyhine olduğu belirtildi, "Kadınlar olarak erkek egemen kapitalizmin yarattığı derin yoksulluğu, işsizliği, ayrımcılığı, eşitsizliği ve gericiliği, cinsiyetçiliği, şiddetin her türlüsünü yaşıyoruz. İş gücüne katılım ve istihdam oranlarının düşük, işsizlik oranlarının yüksek olmasına, düşük ücret ve güvencesiz emek, kayıt dışı performansa dayalı çalışmak durumunda bırakılmaya, eşdeğer iş yaptığımız halde daha düşük ücret almaya, gelirimizin ailenin 'reisi' erkeğin gelirine ek görülmesine itirazımızı yükseltiyoruz. Eşit işe eşit ücret talebimizi bir kez daha yineliyoruz" denildi.
Kadınlar, neden alanlarda olduklarını ise şu maddelerle açıkladı:
🔹"İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 sayılı sözleşmenin etkin uygulanması,
🔹Kadın örgütlerinin de görüşleri alınarak kadına yönelik şiddetle daha etkili bir mücadele sağlanmasını amaçlayan düzenlemeler yapılması için alanlardayız.
🔹Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılığın terk edilmesi, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmesi için İLO'nun iş yerinde şiddet ve tacizi önlemeye yönelik 190sayılı sözleşmenin onaylanması için alanlardayız.
🔹Güvenceli iş, güvenceli gelecek demek için; insanca yaşamaya yetecek ücret için alanlardayız.
🔹Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyet sağlanması için alanlardayız.
🔹Kadın istihdamının önündeki engellerden olan çocuk, hasta, yaşlı ve engelli bakımının kamusal hizmet olarak sunulması, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal desteklerin hayata geçirilmesi için alanlardayız.
🔹8 Mart'ın kadınlar için ücretli izin sayılması için alanlardayız.
🔹Kadınlar ve LGBTİ+ya yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önleyen yasalar, düzenlemeler yapılması için Kadın Bakanlığı kurulması, toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının oluşturulması ve hayata geçirilmesi için alanlardayız.
🔹Barış içinde, ötekileştirilmeden bir arada yaşamak için alanlardayız.
🔹Demokratik ve laik bir yönetim için alanlardayız.
🔹Emeklilik ve sağlık haklarımıza yönelik hak gasplarından vazgeçilmesi, insanca yaşayacak ücret dağılımında adalet ve sosyal hizmet ve desteklerinin; çocuk ve engelli bireyler için kreş ve bakımevlerinin arttırılması için alanlardayız.
🔹ÇEDES gibi projelerle cemaat ve tarikatlarla oluşturulan protokoller, müfredat değişiklikleri, 'kindar ve dindar nesiller' yetiştirme amacı ile eğitimin bilimsellikten, laiklikten uzaklaştırılmasını kabul etmediğimiz için alanlardayız.
🔹Aile yılında; kız çocuklarının okullaşma oranının günden güne azalırken, 'çocuk gelinlerin' artarak aile içinde çocuğun istismar edilmesine; çocuklarımızın MESEM adı altında güvencesiz ve ucuz iş gücü görülerek emeklerinin sömürülmesine ve iş cinayetlerine kurban edilmesine karşı alanlardayız."