Akademi tutuklu, kan banyosu yapmak isteyenlere beraat

Barış için akademisyenlerden, bu toprakların yetiştirdiği değerli bilim insanı, HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu savaşa karşı çıktığı ve barış istediği için 5 ayı aşkın süredir Ankara Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde hapishanesinde tutuklu bulunuyor.

 

Cumhuriyet Gazetesi'nden Sibel Bahçetepe'nin sorularını yanıtlayan Hamzaoğlu, seçim sonuçlarına ilişkin olarak, "Barış ve barış talebinin muhalefetin değiştirme umudunu yükselttiğini söyleyebilirim. Eğer, sandıktan ne çıktı, bir cümleyle ifade edin derseniz; sandıktan, 'değiştirebiliriz, asla vazgeçmeyelim' çıktı" diyor.

 

Hazırlanan iddianameye ilişkin olarak Hamzaoğlu, "İddianamede tanımlanan suç unsuru, 322 kelime, 21 cümle ve 7 paragraftan oluşan bir basın açıklaması metni. Barış çağrısı ve savaş karşıtlığı amaç ve içeriğine sahip metin" diyor.

 

Hamzaoğlu, hazırlık savcısının, fiili hukuk kuralları ve kavramları ile ilişkilendirip, iddianamesine hukuki bir vasıf kazandırma, bir başka ifadeyle, hukuki muhakeme, gerekçelendirme ve yeterli şüpheyi delillere dayandırma gereksinimi duymaksızın TEM'den gelen resmi yazıyı iddianame olarak sunduğunu belirterek, "Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edilen iddianamede, tutuklu yargılanan iki kişi hakkında diğer dokuz kişiden farklı olarak; ne işlendiği iddia edilen suç, ne suç aletinin hazırlığı ne de yaygınlaştırılması ile ilgili herhangi bir delil, delil ile ilişkilendirme, hatta iddia dahi bulunmuyor. Yanı sıra, savaş karşıtlığı ve barışa davet olan bu basın açıklamasında propaganda niteliğinde bir fiil de söz konusu değildir. Kaldı ki, 'suç unsuru' olduğu iddia edilen basın açıklaması metni hâlâ kullanımda. Yani ne hazırlık savcısı ne de mahkeme heyeti 'suç aleti'nin ortadan kaldırılması için herhangi bir işlem yapmamış" diyerek iddianamen somut delillere dayanmadığını belirtiyor.

 

MİZAH DERGİLERİ DELİL SAYILDI

 

Hamzaoğlu, İddianamenin kendisiyle ilgili toplanan deliller bölümünde, Leman, Gırgır ve Penguen mizah dergilerinin önceki yıllarda yayımlanmış sayılarının kapak fotoğrafları, 2012-2013 yılında Evrensel gazetesindeki 'Çuravsu' başlıklı köşede ve Toplum ve Hekim dergisinde yine yıllar önce yayımlanmış, içeriği barış talebi ve savaş karşıtlığı ile bunların bilimsel bilgiler ışığında nedenlerini ortaya koyan yazılarının da yer aldığını belirterek, "Tabii ki bu dava dosyasının asıl sanığının 'Savaş karşıtlığı, barış talebi ve barış mücadelesinden' oluşan, yüzyılımızın ayrılmaz üçlüsünün olduğunu belirtmek gerekiyor" diye tarif etmiş.

 

BARIŞ TALEBİNE HERKES AYNI ANLAM YÜKLEMİYOR

 

Hamzaoğlu, barışın bütün insanlar için ne anlama geldiğine ilişkin soruya ise, "Öncelikle, barışın herkes için aynı anlam ve tanıma sahip olmadığını söylemek isterim. Bunun somut kanıtları ortada. Benim için Türk Tabipleri Birliği'nde (TTB), HDK'de birlikte çalıştığım arkadaşlarım için, 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı metne birlikte imza attığımız ve bir kısmı KHK'lerle üniversiteden atılan, bir kısmı ağır ceza mahkemelerinde yargılanmakta olan barış Akademisyenleri için, HDK bileşenlerinin her birisi ve TTB yönetimi için barış, uğrunda mücadele edilmesi, hayata geçirilmesi ve sağlık çalışanları için yaşamak ve yaşatmak için bedel ödenmesi göze alınabilecek kadar gerekli ve değerli bir kavram. Öte yandan, başka bir kesim için, teröre destek vermekle eş değer negatif bir anlama sahip. barış talep etmek suç teşkil ediyor, barış talep edenler ise terör destekçisi hatta terörist olmakla suçlanıyor." şeklinde yanıt veriyor.

 

BARIŞ MÜCADELESİ İLE EKMEK MÜCADELESİ ÖRTÜŞMELİ

 

Hamzaoğlu, barış talebiyle gündelik yaşamda ekmek-emek mücadelesinin mümkün olup olmadığına ve nasıl olabileceğine ilişkin soruyu ise "Barış talebi ile emek-ekmek mücadelesini buluşturamadan barışın her iki bağlamdaki anlamıyla/ tanımıyla hayata geçirilmesi de ekmek-emek mücadelesinden işsizliği, yoksulluğu ve sömürü oranını azaltıcı sonuçlar elde edebilmek günümüz Türkiye'sinde neredeyse mümkün değil. Kapitalizmin ekonomik etkilerini insanlar etnik, inanç gibi alt kimlikleri üzerinden yaşıyor ve algılıyorlar. İnsanların üst kimliklerinin/ sınıf kimliklerinin bilincine varmasını beklemeden bir şeyler yapmak zamanı. Şöyle tamamlayalım, 2018 yılı ve sonrasında barış talebi ekmek-emek mücadelesiyle, ekmek-emek mücadelesi barış talebi ve mücadelesiyle örtüştürülemediği sürece, kendimizi her iki alanda da başarısızlığa mahkûm etmiş oluruz" diyor.

 

MAHKEMEYE 19 TEMMUZ'DA ÇIKACAK

 

Kocaeli Üniversitesi'ndeki görevinden KHK'yle ihraç edilen Prof. Hamzaoğlu, SKM Sözcüsü Fadime Çelebi ile birlikte tutuklandı. Tutuklanmalarına gerekçe olarak HDP bileşeni partilerin eş sözcüleri ile birlikte savaşa karşı yapılan ortak basın toplantısında okunan metin. İddianamede tutuklu bulunan Hamzaoğlu ve Çelebi ve HDP bileşeni Partilerin temsilcileri için, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "terör örgütü propagandası yapma" iddiasıyla 8 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Duruşma, 19 Temmuz saat 10.00'da Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.