22 Aralık 2024 Pazar

Adana'da aile hekimi darp edildi

Adana'nın Seyhan ilçesindeki aile sağlığı merkezinde çalışan aile hekimi Mahmut Özcan, tahlil sonuçlarına sistemdeki arıza nedeniyle ulaşamadığı için hasta yakınları tarafından darp edildi. Adana Tabip Odası, olayın takipçisi olduğunu belirtti.

Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili Mahallesi'nde bulunan aile sağlığı merkezinde görevli aile hekimi Mahmut Özcan, muayene olmaya gelen hastasına test yaptırdı. Ardından Özcan'ın sistemdeki arızadan dolayı tahlil sonuçlarına ulaşamaması üzerine hasta yakınları hastaneye gelerek, Özcan'ı darp etti. Yaralanan Özcan, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Aile hekimine şiddet uygulayanlar ise gözaltına alındı.

Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Mürşit Enis Akyüz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, her türlü hukuki desteği vereceklerini ve saldırganların cezasız kalmaması için olayın takipçisi olacaklarını kaydetti.

'SAĞLIKTA ŞİDDET, NEREDEYSE TOPLUMSAL BİR HİSTERİ HALİNİ ALMIŞ DURUMDA'
Şiddet haberini öğrendikten sonra Özcan ile iletişime geçtiklerini ifade eden Akyüz, "Hekim arkadaş ile iletişime geçtiğimde, onun güvenliği ile ilgili ciddi bir endişe duyduk; polislerin dahi saldırıya uğradığı bir ortamdan bahsediyordu. Ambulans ile hastaneye gideceğini söyledi ve Adana Tabip Odası Başkanı Ahmet Hilal ile beraber hastaneye giderek hekim arkadaşımızın yanında olduk, sağlığı ve hastanedeki durumu ile ilgilendik" dedi. 

Sağlıkta her geçen gün artan şiddet hakkında değerlendirmede bulunan Akyüz, "Maalesef ki sağlıkta şiddet, neredeyse toplumsal bir histeri halini almış durumda. Tabip Odası olarak, şiddetin kasten engellenmediğini düşünmekte çok haklıyız. Sağlıkta şiddet haberleri ülkemizin gündemine ‘sağlıkta dönüşüm programı' ile girdi. Hastaları müşteri olarak gören bu sistemin tıkandığı her noktada sağlık çalışanı ile hasta karşı karşıya getirildi" şeklinde konuştu.

SAĞLIKTA ŞİDDETE CEZASIZLIK NEDEN OLUYOR
Akyüz, "Hastalara televizyonda sunulduğu iddia edilen hizmetleri sahada göremeyen hastanın beklentisine karşılık; günde 100 üzeri hasta bakmaya zorlanan, muayene odasındaki hemşiresi, tıbbi sekreteri elinden alınmış, yüksek bir beklentiye karşılık vermeye çalışan ama bir yandan sürekli tükenmişlik yaşayan bir hekim buldu. Esasen sağlık sistemi, katkı payları, şehir hastaneleri gibi yollarla özelleştirilmeye çalışılıyor iken; daha yeni Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Dünyada ilacı hastasına ücretsiz veren tek ülke' olduğumuzu açıkladı. Oysa ki hastalar ilaç ve muayene katkı payları ödüyor. Sanki devlet almıyor ama hastalar dolandırılıyor gibi bir izlenim ısrarla oluşturuluyor" diye belirtti.

Sağlıkta şiddetin bu gibi nedenlerden dolayı çıktığını ifade eden Akyüz, şöyle devam etti: "Sağlıkta şiddetin toplumsal histeri halini almasına da şiddetin cezasız kalması neden oldu. Hep birlikte haberlerde doktoru döven ve sonra salınan, tutarlı bir ceza almayan, ceza alsa da paraya çevrilen veya ertelenen cezaları görüyoruz. Bu da belki hekime saldırmayı düşünmeyecek kişiler için dahi hekimin dövülebilir olduğu izlenimi yarattı, sonuçta ‘Çok çok parasını verir döverim'lere kadar durumu getirdi."

Sağlık sisteminin doğal olarak gerginliklerin olabileceği bir sistem olduğunu belirten Akyüz, "Bilgisayarımız bozulduğunda ve anlamadığımızda dahi sinirlenirken, bir yakınımızın sağlığı ile ilgili bir endişemiz olduğunda, hiçbir olumsuzluk yoksa bile geriliriz. Bu gergin ortamda şiddet uygularsam cezasız kalacağımı biliyorsam elbette şiddet körüklenir. Burada devlete düşen, her ne sebeple olursa olsun şiddet uygulayanın ağır ceza alacağına dair intiba uyandırmaktır" dedi.

'ÜLKEDE ŞİDDET CEZASIZ KALIYOR VE İKTİDAR, SESSİZ KALARAK BUNA ORTAM SAĞLIYOR'
Devletin sadece ceza vermek ile yükümlü olmadığını vurgulayan Akyüz, şunları ifade etti: "Aynı zamanda kendi çalışanının güvenliğini sağlamakla da yükümlüdür devlet. Oysa ki sağlık bakanlığı, şiddete karşı hekimlere dağıttığı broşürde resmen hekimlerle alay etti. Gerginlik olduğunda hekime ‘Gülümseyin, mümkünse espri yapın' gibi önerilerde bulundu. Şiddetin sebebi hekimmiş gibi açıklamalar yapılması üzerine biz adana tabip odası olarak ‘sağlık bakanını korumasız gezmeye davet ediyoruz' diye bir açıklama yaptık. Kendileri koruma ordusu ile gezerken, kendilerine bırakın şiddeti, hakaret edilmesi durumunda ciddi cezalar söz konusu iken hekimlere şiddetin ‘basit yaralama'dan yargılanması ve hekimlere gülümseyin denilmesi, aslında iktidarın, sağlıkta şiddeti durdurmak gibi bir niyeti olmadığını da gösteriyor. Çünkü hekimler bu ülkenin aydınlık kesimini oluşturuyor ve sayı olarak az bir kesim. Benzer bir durum ülkemizdeki öğretmenler için de geçerli olmaya başladı. Kadına şiddete karşı da adım atılıyormuş gibi yapılıp atılmadığını görüyoruz. Aslında gördüğümüz genel resim şu ki: ülkede şiddet ve şiddet eğilimi artıyor, şiddet cezasız kalıyor ve iktidar -en azından sessiz kalarak- buna ortam sağlıyor."

'SAĞLIKÇILAR ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜN KARŞISINDADIR'
Akyüz sözlerini, "Bizler tabip odaları olarak, şiddete uğrayan meslektaşımıza oda üyeliğine bakmaksızın, oda olarak masrafları üstlenerek hukuki destek veriyoruz. Ancak görüldüğü gibi hukuki destek yetmiyor, TTB olarak her koşul ve konumda sağlıkta şiddete karşı adım atılması için çabalıyoruz ve çabalayacağız. Gerek açıklamalar gerekse iş bırakmalar yolu ile sağlık çalışanlarının kaybettirilmeye çalışılan saygınlığını mutlaka koruyacağız. Halkımız da bilmelidir ki şiddet bir halk sağlığı sorunudur ve sağlıkçılar şiddetin her türlüsünün karşısındadır" diyerek sonlandırdı.