9 Mayıs 2024 Perşembe

Tür çeşitliliğini azaltan müsilaj nedenleri arasında termik santraller de var

Marmara Denizi'ndeki müsilajın münferit bir olay olmadığını kaydeden MAREM projesi yürütücüsü hidrobiyolog Artüz, müsilajı oluşturan deniz kirliliğinde termik santrallerin de payı olduğunu kaydetti. 

Marmara Çevresel İzleme (MAREM) projesi yürütücüsü, hidrobiyolog Levent Artüz, Bir artı Bir'den Siren İdemen ve Anıl Olcan ile yaptığı söyleşide müsilajı oluşturan deniz kirliliğinde termik santrallerin de payı olduğunu belirtti.

Bir artı Bir'deki söyleşisinde Marmara Denizi'ndeki müsilajına ilişkin, "Gördüğümüz, bir cesedin çürümesidir" diyen MAREM projesi yürütücüsü, hidrobiyolog Levent Artüz bu kirlilikte Marmara Bölgesi'nde bulunan termik santralların da payının bulunduğunu aktardı.

'MARMARA'DA KİRLENMEDEN ÖTÜRÜ TÜR ÇEŞİTLİLİĞİ AZALDI'
Müsilajın münferit bir olay olmadığını ifade eden Artüz, bundan sonra da benzer anomalilerin görülebileceğini kaydetti. Marmara Denizi tarihinde ilk defa 2007'nin Eylül ayında müsilaj agregat görüldüğünü hatırlatan Artüz, "Marmara Denizi'nin tür çeşitliliği vahim bir darbe yedi, içi boşaldı, dolayısıyla türler arasındaki rekabet ortadan kalktı. Esas sorun Marmara'da kirlenmeden ötürü tür çeşitliliğinin azalması ve kirliliğe dayanabilen türlerin fert adetlerindeki patlamalar şeklindeki artıştır" dedi.

'BİR UCU AÇIK VE DENİZ İÇİNDE OLAN BORULARDA KİMYASALLAR VAR'
Artüz, santrallerde kullanılan soğutma sularının denizlerden alındığını söyledi. Artüz, "Marmara'dan tuzlu soğuk suyu alıyorsunuz, sıcak su veriyorsunuz. O boruların içinde kısa sürede fouling organizma dediğimiz midyeler, tunikatlar çoğalıyor. Boru daralıp su geçmez hale geliyor. Boruları temizlemek için kimyasal madde kullanılıyor. Daralan boruların içine bu canlıları öldürmek için klor, klordioksit ve farklı kimyasallar basılıyor. Boruların bir ucu açık ve deniz içinde. Daha bakir olan Güneybatı Marmara'ya ve o bölge için planlanan termik santrallere bakalım. Orada santrallerin dışında, gemi parçalama ve metalürji fabrikaları var. Bu yapılar Akdeniz foklarının mağaralarının üzerine kuruldu. Mağaraların tepelerini delip içlerine beton enjekte ettiler. Marmara Denizi'nde çok az kalan deniz kaplumbağası popülasyonu var. Bu kaplumbağaların nerelere yumurtladıklarını araştırmak ve korumaya almak için araştırma yapmak istiyoruz ama finans bulamıyoruz. Kaplumbağaların yumurtladıkları alana Şarköy Termik santralı yapılmak istendi, ÇED raporu safhasında durduruldu. Tekirdağ Marmara Denizi'nin 'rehabilite edebilirsek en azından biraz balık gelir' diye düşündüğümüz yerlerinden biri" diye konuştu.