1 Mayıs 2024 Çarşamba

Tahir Elçi Kürsüsü: Sağlık hakkına yönelik keyfi ve politik tutumları şiddetle kınıyoruz

Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü'nde bu hafta hasta tutsakların yaşadığı problemler işlendi. Diyarbakır Barosu YK üyesi Çoban, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın yaşadıklarını vurgulayarak "En temel insan haklarından olan yaşam ve sağlık hakkına yönelik bu tarz keyfi ve politik tutumları şiddetle kınıyoruz" dedi.

Diyarbakır Barosu, öldürülen başkanları Tahir Elçi'nin faillerinin bulunması için her hafta Diyarbakır Adliyesi önünde düzenledikleri "Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü" etkinliğinin 205'inci haftasını gerçekleştirdi.

Etkinlikte konuşan Diyarbakır Baro Yönetim Kurulu (YK) üyesi Mehmet Emin Çoban, Edirne F Tipi Cezaevi'ndeki Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sağlık durumunu gündeme getirdi. 

Çoban, Demirtaş'ın çeşitli bölümlere sevkinin istenildiğini ancak 7 gün geçmesine rağmen gerçekleştirilmediğini hatırlatarak, "En temel insan haklarından olan yaşam ve sağlık hakkına yönelik bu tarz keyfi ve politik tutumları şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.

İnsan hakkı ihlallerinin en çok yaşandığı yerlerin başında hapishanelerin geldiğini ve hapishanelerde sağlık hakkının engellenmesi nedeniyle yaşamını kaybedenlerin sayısının her gün arttığına dikkat çeken Çoban, İnsan Hakları Derneği (İHD) Nisan 2019 raporuna göre ülkede 485 ağır olmak üzere bin 334 hasta tutsak olduğunu dile getirdi.

"Uluslararası mevzuat devletlerce özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklenmiştir" diyen Çoban,  sağlık hizmetlerinin gecikme olmadan sağlanacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine işaret etti.

'SORUŞTURMA SAVCININ ÇABASI YOK'
Tahir Elçi'nin katledilmesinin üzerinden 205 hafta geçmesine rağmen faillerinin tespit edilip cezalandırılması ve yürütülen soruşturma kapsamında bir ilerlemenin olmadığını, soruşturma savcılığının herhangi bir çabasının dahi bulunmadığının altını çizen Çoban, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Baromuzun çabalarıyla hazırlanılan bilirkişi raporunda geçen kuvvetle muhtemel şüphelilerin isimlerinin dosyada bulunmasına rağmen şüpheli sıfatıyla hiç kimsenin ifadesinin bu zamana kadar alınmadığını bir kez daha buradan duyurmak isteriz. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın faillerin yargı önünde hesap vermeleri için ivedilikle işlem tesis etmesini talep ediyoruz."