5 Mayıs 2024 Pazar

Suruç Komitesi: 8-10 Temmuz'da adalet için Ankara'ya yürüyeceğiz

Suruç katliamının 6. yılında birleşik mücadeleyle, adalet talebi olan herkes bir araya getirilerek ortak mücadele yürütülecek. SGDF, Suruç Aileleri ve ESP’nin oluşturduğu kampanya komitesi, 8-10 Temmuz arasında birçok kentten adalet yürüyüşleri başlatacak. Yürüyüşler 10 Temmuz günü, 10 Ekim katliamının yaşandığı Ankara Garı önünde son bulacak.

Faşist, tecavüzcü IŞİD çetelerinin yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa etmek, Gezi'nin çocuklarını Rojava devrimiyle buluşturmak için yola çıkan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerine yönelik katliam saldırısının 6. yılı. IŞİD'in Urfa'nın Suruç kentinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde düzenlediği saldırıda 33 Düş Yolcusu katledilmişti.

Suruç katliamının ardından başlayan adalet mücadelesi altı yıldır kesintisiz sürüyor. Tüm baskı ve saldırılara karşı "Suruç için adalet herkes için adalet" şiarıyla Gençlik Örgütleri'nin öncülüğünde sokak sokak Düş Yolcuları için hesap sorma mücadelesi yürütülüyor.

Suruç katliamın 6. yılında, 8 Temmuz'da startı verilecek yürüyüşler 10 Temmuz'da Ankara Garı önünde sonlandırılacak. Devlet eliyle gerçekleştirilen katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınlarının adalet talepleri bir araya getirilerek hesap sormak hedeflenirken, birleşik mücadeleyle adalet istenecek.
"Suruç için adalet herkes için adalet" sloganıyla kampanya yürüteceklerini kaydeden Suruç Komitesinden Ebru Yiğit ve Yaren Tuncer ile Suruç katliamının 6. yılına ilişkin yürütülecek eylem ve etkinlik programını konuştuk.

YİĞİT: ÜLKENİN HER BİR METRE KARESİ ADALET İSTEYENLERLE DOLU
33 düş yolcusunun katledilişinin 6. yılında sosyalistler olarak katliamın aydınlatılması, sorumluların yargılanması talebiyle bir araya geldiklerini hatırlatan Ebru Yiğit, "Maalesef altı yıl geçti ama ülkedeki katliamlar aydınlatılmadığı gibi yeni katliamlara, siyasi suikastlara tanık olduk. Geçtiğimiz günlerde devletin hedef göstermesiyle, kontrgerilla saldırısıyla Deniz Poyraz arkadaşımız katledildi. Bu ülke maalesef katliamlar coğrafyası. Yıllardır tanıklık ediyoruz; Berkin Elvan'dan Hrant Dink'e, Roboski'ye, Suruç'tan Amed'e, Ankara'ya, Cumartesi Anneleri'ne kadar bu coğrafyanın her bir metre karesi devletin sorumlu olduğu katliamların aydınlatılması için mücadele veren insanlarla dolu. Bu mücadeleyi yürütenlerin bir parçası da kuşkusuz Suruç aileleri" dedi.

Katliamın 6. yılında, adalet isteyen bütün aileleri Ankara katliamının yaşandığı yerde buluşturarak adalet çığlığını Ankara'dan yükseltmeyi amaçladıklarını dile getiren Yiğit, "Suruç katliamının aydınlatılması demek, adalet talebi olan, bütün insanların talebinin karşılanması, katliamların aydınlatılması anlamına geliyor. Failleri, nedenleri ortak olduğu için adalet çığlıklarının aynı platformda buluşması gerekiyor. Ancak o zaman adaleti, özgürlüğü ve katliamların yargılanması sorumluluğunu yerine getirmiş olacağız" diye konuştu.

TUNCER: YARALILAR, AİLELER TUTUKLANDI
20 Temmuz 2015'ten bu yana Gençlik Örgütleri olarak mücadele ettiklerini söyleyen Yaren Tuncer de tüm saldırılara karşı Suruç'ta katledilenler için adalet mücadelesi yürütmekten bir adım geri durmadıklarını dile getirdi. 5 yıldır Suruç için yürütülen mücadeleleri hatırlatan Tuncer, devletin her dönem gençlik, mücadele eden tüm kesimler ve ezilenler üstünde bir sopa gibi katliamları kullandığını belirtti.

Tuncer, "6. yılına giderken 'Suruç için adalet herkes için adalet' şiarıyla, Gençlik Örgütleri ile sokakta omuz omuza birleşik eylemler örgütlemeye, açıklamalar yapmaya, bildiri dağıtmaya devam edeceğiz. 20 Temmuz günü de sokakta olacağız. Bu bakımdan öncelikli olarak tutuklu Okan Danacı ve Uğur Ok'un davalarını takip ediyoruz. Okan Yoldaş, Suruç'un 4. yılında, 'bundan sonra devrimciler konuşacak' dedi, katliamın 5. yılında tek başına Suruç şehitlerinin fotoğraflarının olduğu pankartı taşıdı ve dakikalarca direndi. Okan'ın tutukluluğu aslında Suruç katliamında yitirdiklerimizin ardından diz çökmeyen, yılmayan gençliğin mücadelesi. Uğur yoldaş da Suruç yaralısı ve patlamada akciğerlerinde ciddi rahatsızlıklar yaşadı. Suruç yaralısı olarak adalet mücadelesinden hiç geri durmadı. Kobanê inşa kampanyasına gidişte mücadele yürüttü. Bu nedenle tutuklu. Biliyoruz ki Efe Çatalbaş, Merve Nur İşleyici'ye, oğlunun cenazesindeki konuşması tutuklama gerekçesi yapılan Besna Erol annemize kadar, katledemedikleri yaralılarımızı, ailelerimizi, yoldaşlarımızı tutukluyorlar. Suruç katliamını yapanı buradan biliyoruz, yapan devlettir. İşte Gençlik Örgütleri olarak sokakta bunu söylüyoruz" ifadelerini kullandı.

Suruç'un 6. yılında sokak sokak birleşik mücadeleyle, adalet mücadelesi yürüten kesimlerle bir araya geleceklerini belirten Tuncer, birçok kentte "Suruç için adalet herkes için adalet" şiarıyla yürüyüşler düzenleyeceklerini, adalet kürsüsü kuracaklarını, buluşmalar gerçekleştireceklerini anlattı.

'10 TEMMUZ'DA ANKARA'DA OLACAĞIZ'
Devlet-mafya işbirliğinin çete lideri Sedat Peker'in ifşaatlarıyla ortaya saçıldığı bir süreç yaşandığını kaydeden Tuncer, devletin suçlarını sokakta anlatmaya devam edeceklerini söyledi, bu suçlar karşısında adalet mücadelesi yürütenlerle buluşmayı hedeflediklerini belirtti. Bu nedenle 20 Temmuz'a hazırlanırken 8-10 Temmuz arasını Ankara yürüyüşü olarak planladıklarını söyleyen Tuncer, "Gençlik olarak Suruç katliamının yaşandığı Amara Kültür Merkezi'nden Ankara'ya yürüme planımız var. Adalet mücadelesi yürütenlerle buluşacağız. Şenyaşar ailesinin, Antep katliamında yaşamını yitirenlerin ailelerinin çığlığıyla Ankara'ya yürüyüş gerçekleştireceğiz; 10 Temmuz'da büyük bir buluşma olacak Ankara'da" diye konuştu.

'DEVLET KAYNAKLI KATLİAMLAR AÇIKLANSIN, FAİLLER YARGILANSIN'
Ebru Yiğit, "Suruç katliamını her yıl olduğu gibi bu yıl da zamana yayarak adalet mücadelemizin bir parçası haline getirmek istiyoruz. O yüzden 8 Temmuz'da bütün kentlerde adalet talebi olan insanlarla, devletin katliamlarında hayatını kaybeden insanların yakınlarıyla, 'Suruç için adalet herkes için adalet' dediğimiz açıklamalar yapmak, ardından yürüyüşler gerçekleştirmek istiyoruz. Daha sonra da 9 Temmuz'da kent merkezlerinde adalet arayanlarla bir basın açıklaması yapıp, heyetlerimizi Ankara'ya yollayacağız. 10 Temmuz'da Ankara'da 10 Ekim katliamının ay dönümünde bir araya gelip 'Suruç için adalet herkes için adalet' deyip 'Bu ülkede devlet kaynaklı katliamlar açıklansın failleri yargılansın' diyeceğiz. 20 Temmuz günü Suruç katliamının yıl dönümünde bütün kentlerde sokakta olacak ve 'Suruç için adalet herkes için adalet' çığlığımızı yükselteceğiz" dedi.

'20 TEMMUZ SOKAKTA HESAP SORMA GÜNÜDÜR'
20 Temmuz'un Gençlik Örgütleri bakımında sokakta hesap sorma günü olduğunun altını çizen Yaren Tuncer, katliamın 6. yılında da 33'lerin düşlerinin yarım kalmayacağını sokakta söyleyeceklerini belirtti.

'HERKESİ BİRLİKTE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Faşizmin saldırıları ve baskısı altında kadınların, LGBTİ+'ların, işçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, gençlerin adalet talebi olduğunu hatırlatan Ebru Yiğit, bu mücadeleleri birleştirme, eşit, özgür bir ülkede birlikte yaşama talebini yükselteceklerini söyledi. Yiğit, son olarak şu çağrıyı yaptı: “Faşizmin saldırılarıyla, baskılarıyla, katliamlarıyla derdi olan, bu katliamların aydınlatılmasını isteyen herkesi, bu mücadele hattında ortaklaşmaya ve sesini birleştirmeye çağırıyoruz."