26 Nisan 2024 Cuma

Serhat Rojavalı yazdı | Şengal katliamının 6. yılı: Direnerek yeni katliamları önleyebiliriz

Ezidi halkımız ve bütün Kürdistanlılar, DAİŞ katliamının altıncı yılında, faşist Türk devletinin saldırılarına karşı büyük bir kararlılıkla başta Şengal olmak üzere bulundukları her yerde mücadeleyi yükselteceklerdir. Halkımız, Barzani-KDP çizgisinin işbirlikçi ve saldırgan politikasını bir kez daha mahkum edecek ve YBŞ-YJŞ'nin varlığını sürdürmek ve onu büyütmek için kararlılıklarını göstereceklerdir. 

Faşist şef Erdoğan, ABD ve diğer gerici bölge devletlerinin besleyip kolladıkları DAİŞ çeteleri, bundan 6 yıl önce 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal'e saldırdı. Ezidi halkını katliamdan geçirdi, toplu mezarlara gömdü. Kadınları ve çocukları kaçırdı, tecavüz etti, köle pazarlarında sattı. Bu büyük katliamın üzerinden tam 6 yıl geçti.

Şengal, dört yıl önce, yani işgal edildikten iki yıl sonra DAİŞ çetelerinden kurtarılarak özgürleştirildi. Katliam nedeniyle Şengal'i terk etmek zorunda bırakılan Ezidi halkının bir bölümü için, güven içinde tekrar evlerine dönmelerinin koşulları sağlanmış oldu.

DAİŞ'in saldırısı karşısında başta Irak devleti ve KDP-Barzani yönetimi olmak üzere diğer bölgesel ve emperyalist küresel güçler hiçbir şey yapmadı. Saldırının ilk günü, KDP ve Irak devletinin silahlı güçleri Şengal'den kaçtı. Ezidi halkını yeni bir katliamla yüz yüze bıraktı. Savunmasız kalan halk evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Kadını, çocuğu ve yaşlısıyla onbinlerce kişi önce kutsal olan Şengal Dağı'na sığındı. Ezidilerin bir bölümü Rojava'ya ulaşmaya çalıştı.

Kitlesel katliama ramak kala sınırlı sayıda HPG gerillası hızla Şengal'e ulaştı. Bu az sayıdaki gerilla birliği sadece ferdi silahlarla büyük bir soykırımın önüne geçmeyi başardı. KDP'nin kaçarken geride bıraktığı silahlara el koyarak, halkla birlikte DAİŞ çetesine karşı büyük bir insanlık duruşu ortaya koydular. Oluşturulan koridor ile Şengal halkının güvenli alanlara ulaştırılmasını sağladılar.

DAİŞ saldırısına karşı ilk olarak harekete geçen HPG gerillalarına, Şengal savunması için Rojava'dan geçen YPG-YPJ güçleri de katıldı. Kısa süre sonra MLKP savaşçıları da mütevazi bir kuvvetle Şengal'deki bu tarihi direnişte yerini aldı. Devrim güçleri can feda bir direnişle Şengal halkını savundu. DAİŞ'in yeni katliamlarının, tecavüz ve kaçırmalarının önüne geçti. Sonrasında aylar sürecek bir direnişi başlattılar ve öncülük yaptılar.

Gelişmiş silahlarla donatılmış Irak Ordusu ve KDP peşmergelerin yap(a)madıklarını, sınırlı sayıdaki HPG gerillaları yaptı. Çetelerin katliam saldırısına karşı halkın önünde barikat oldular. Şengal'de kaçışın yerini artık destansı bir direniş aldı. Şengal'de kalan Ezidi genç kadın ve erkekler ile YBŞ (Şengal Savunma Birlikleri) ve YJŞ kuruldu. Halkın örgütlenmesi için bir meclis kuruldu. Çete saldırıları nedeniyle Rojava ve Başur Kürdistan kentlerine kaçan Ezidiler, aşama aşama topraklarına dönmeye başladı.

İşte Şengal bölgesi, Ezidi toplumu, kadınları ve çocuklarının bugün sahip olduğu kazanımlar, özgürlük güçlerinin Şengal halkıyla birlikte savaşmasının sayesinde oldu. Bu mücadelede başta Zeki Şengali olmak üzere nice şehitler verildi. Onlar halklarımızın bilincinde ve yüreğinde hak ettikleri yeri çoktan aldılar. Ezidi halkımız, tüm Kürdistanlılar ve dünya ezilenleri bugün bu kahramanların destansı direnişlerine sahip çıkarak, onları bulundukları her yerde savunarak ancak özgürlüklerini ve onurlarını savunabilirler. Onlara karşı sorumluluklarını yerine getirmiş olurlar.

Ezidiler, Şengal'deki halkçı, direnişçi, kadın özgürlükçü kazanımlar üzerinde kendi kendisini savunan ve yaşamını örgütlemeye çalışıyor. Ezidilere karşı KDP, Irak ve Türk devletinin saldırıları bugün de sürüyor. Yenilgiye uğrayan DAİŞ'in rolünü doğrudan üstlenen işgalci Türk devletinin Şengal topraklarına, halkına ve özsavunma birliklerine saldırıları artarak devam ediyor. 3 Ağustos 2014'te DAİŞ katliamına karşı Şengal toprakları ve halkını, savun(a)mayan KDP ve Irak devleti, şimdi de Türk devletinin saldırılarına ses çıkarmıyor, hatta onlara birçok konuda yardımcı oluyor.

Şengal'de büyük bedellerle kazanılan özgürlük, doğrudan Türk devletinin tehdidi altında. Faşist Türk devletinin, özgürlük güçlerini rahat şekilde hedef alması dikkat çekici. Yaşananlara ayrıntılı bakıldığında, ABD emperyalizmi, bölge devletleri ve KDP'nin bu saldırılarda ortaklaştıklarını görebiliriz. Bu güçler, çıkarları nedeniyle yer yer farklı tutumlar içine girseler de, özgür Kürt'ü ve iradesini ezmek, kazanımlarını ortadan kaldırmak konusunda ortaklaşıyorlar.

Faşist şef Erdoğan'ın, "Sincar'ın ikinci Kandil olmasına izin vermeyiz, gerekli müdahaleyi yaparız" sözleri ile Mesut ve Neçirvan Barzani'lerin, "PKK'nin artık Şengal'den çıkması gerekiyor" açıklamalarının birbirinden hiçbir farkı yok. Yine ABD'nin PKK yöneticilerine dair politikası da aynı konseptin bir başka biçimi. Saldırıların ortak noktası, "PKK düşmanlığı" üzerinden özgür Kürt'e yöneliktir. Bu sadece Şengal için geçerli değil elbette. Başur ve Rojava Kürdistan'ı için de bu saldırganlık politikası yürürlükte. Faşist şef Erdoğan ve işbirlikçi Barzaniler de, "Eğer PKK Şengal'den çıkmazsa vuracaklarını" açıkladı. Geçmişte DAİŞ korkusuyla kaçıp Ezidileri katliamla yüz yüze bırakanlar, Şengal'i katliamdan kurtarıp özgürleştirenlerin, Şengal dağından çıkarılmaları için silah kullanmaktan sakınmadı. Ezidi halkının bilge insanı Zeki Şengali'nin, DAİŞ'e karşı savaşta önemli görevler almış YBŞ Komutanı Zerdeşt Şengali'nin şehadetlerinde, sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasında "kahraman" kesildiler. Ezidi halkımız, özellikle de Ezidi kadınları bu yaşananları asla unutmayacak ve asla affetmeyecektir.

Ezidi halkımız ve bütün Kürdistanlılar, DAİŞ katliamının altıncı yılında, faşist Türk devletinin saldırılarına karşı büyük bir kararlılıkla başta Şengal olmak üzere bulundukları her yerde mücadeleyi yükselteceklerdir.

Halkımız, Barzani-KDP çizgisinin işbirlikçi ve saldırgan politikasını bir kez daha mahkum edecek ve YBŞ-YJŞ'nin varlığını sürdürmek ve onu büyütmek için kararlılıklarını göstereceklerdir. 

Şehitlerden, kadın ve erkek savaşçılardan devralınan onurlu mücadele ve özgürleşen irade Şengal halkının, kadınlarının ve çocuklarının bilincinde ve yaşamında hak ettiği yeri almayı sürdürecektir.