2 Mayıs 2024 Perşembe

Rojava'da kadına yönelik erkek şiddetine karşı mücadele nasıl yürütülüyor?

Kadınlar, erkek şiddetine karşı mücadelede çeşitli deneyimler biriktirdi. Gerçek adalet için mücadeleden özsavunmaya kadar çeşitli mücadele araç, biçim ve örgütleri devreye sokuldu. Bu konuda en ileri pratiğin sergilendiği yer elbette Rojava oldu.

25 Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne giderken, Rojava’da erkek şiddetine karşı nasıl bir mücadele hattı geliştirildiği sorusuna yanıt vermek, deneyimlerden öğrenmek bakımından önemli.

Rojava kadın devrimi, kadınların erkeklerin her türlü şiddetine maruz kalmasının meşru görülmesinin yanı sıra yasal olarak da tanındığı bir coğrafyada gerçekleşti. Örneğin devrimin gerçekleştiği 19 Temmuz 2012 tarihinde, evlenme, boşanma ve kısmen de miras paylaşımı Esad rejimi hukuku tarafından “Şahsi Meseleler Kanunu”na göre düzenleniyordu. Bu kanunun özeti; kişinin mezhebine göre uygulama yapmaktı. Bu uygulamanın mağduru da elbette ki kadınlar oldu. Çünkü söz konusu kanuna göre Sünni Müslüman erkekler çok eşli olabiliyordu. Bu durum yasaldı. Kadınlar için evlenme yaşı; resmi olarak 17’ydi. Ancak mahkeme kararıyla bu yaş düşürülebiliyordu. Erkeklerin işlediği kadın cinayetleri, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi "namus" kategorisine sokularak cezasız bırakılıyordu.

Sadece Sünni Arap ya da Sünni Kürt kadınlar değil, Nusayri Arap kadınlar bakımından da tablo pek parlak değildi. Nusayri Arap kadınları kimi kamu kurumlarında çalışabiliyorlardı ancak bu durum cinsiyetçi rollerde herhangi bir değişim yaratmıyordu.

Rojava devrimi işe, erkeklerin istedikleri kadar kadın ya da kız çocuğu ile evlenmesinin hem kültürel hem de yasal bir hak olarak tanındığı topraklarda, “kız çocukları ile evlilik”, “çok eşlilik”, “başlık parası” ve “berdel” gibi kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddeti yasaklayarak başladı. Devrimin hemen ardından TEVDEM'in toplumsal yaşamı düzenlemek için yayınladığı ilkeler arasında, kadına yönelik cinsel şiddet anlamına gelen evlilik biçimlerinin yasaklanması yer aldı. Devrim ilk olarak "kumalık" sistemi olarak bilinen çok eşliliği yasakladı. Evlilik yaş sınırı 18 olarak belirlendi, çocuk yaşta evliliğe ve çok eşliliğe karşı kampanyalar yürütüldü. Ayrıca genç kadınların kendilerinden yaşça büyük erkeklerle rızaları dışında evlendirilmeleri de yasaklardı. Bu ilkeleri ihlal edenler de cezasız bırakılmadı.

TEVDEM’in bu ilkeleri, 2015 yılında bir Kadın Kanunu ile yasallaştırıldı. Söz konusu kanunun ilk maddesi şöyle: “Erkek egemen mantığa karşı mücadele, Demokratik Özerk Rojava’daki bütün bireylerin omuzlarındaki sorumluluktur.” Kanun, “berdel”, “başlık parası”, “çok eşlilik” ve “kız çocuklarının evlendirilmesi”ni yasakladı. Kadınların mirastan eşit pay alabilmesi, boşanma ve şahitlik gibi konularda da erkeklerle eşit sayılması, Kadın Kanunu ile tanımlandı.

Rojava devrimi, bir kadın devrimi olarak kadınların yaşamını temelden değiştirirken, yasal değişikliklerin yanı sıra, özsavunma anayasal bir hak olarak tanındı. YPJ’de sembolize olan özsavunma, sadece bir toprak savunması değildir. İlk toplumsal sözleşmenin 28. maddesi, özsavunmayı “her türlü cinsiyet ayrımını kaldırma” olarak tanımlar: “Kadınlar, özsavunma ve her türlü cinsiyet ayrımını kaldırma, reddetme hakkına sahiptir."

TEMEL KURUM MALA JİN’LER
Rojava'da kadınların erkek şiddetine karşı güvenceleri kurdukları örgütler oldu. Devrimin simgelerinden biri olan kadın evleri/mala jin'ler bunların başında geldi. Mala jin’e, eşinin hakaretine, şiddetine maruz kalan, eve kapatılan, terk edilen, “kuma” getirilen kadınlar ile küçük yaşta para karşılığında evlendirilmek istenen ya da borç karşılığı satılan kız çocukları başvuruyor. Bazen de erkek arkadaşlarının varlığından ailesi haberdar olan 15-16 yaşlarında genç kadınlar, mala jin’den yardım istiyor.

Şiddet gören kadın mala jin’e gittiğinde önce, yaşadıklarını anlatıyor. Kadının yaşadığı şiddet belgeleniyor. Ardından kadın asayişine bilgi verilerek, erkek gözaltına alınıyor. Sonra da yargılama süreci başlıyor. Mala jin, hazırladığı dosyayı mahkemeye sunuyor ve kadını yargılama boyunca savunuyor.

Mala jin’ler boşanmak isteyen kadınların da başvurduğu merkezler. Ortada şiddetin olmadığı boşanma başvurularında önce sorunun nedenleri anlaşılmaya çalışılıyor. Konu mala jin’deki uzlaşma komitesinde konuşuluyor. Önce bir sözleşme yapılarak, taraflara süre veriliyor. Sözleşme ihlal edilirse, konu mahkemeye taşınıyor ve boşanma işlemi başlatılıyor. Mala jin, mahkeme sürecinde kadının savunmasını da üstleniyor. Eğer kadın boşanmaktan vazgeçerse, mala jin, aile ile görüşmelerini sürdürüyor, kadının ev içindeki durumunu kontrol ediyor.

SON RAPORLAR NEYİ GÖSTERİYOR?
Cizire Bölgesi’nin 1 Ocak ile Haziran 2019 tarihleri arasına ait bir raporu, mala jin’lerin nasıl bir role sahip olduğunu göstermesi bakımından önemli. Rapora göre, 6 aylık süre içinde mala jin’e bin 101 şikayet başvurusu oldu. Bunlardan 470’i mala jin’de görüşülerek çözüldü. 270 dosya hala mala jin’in gündemindeydi. 252 dosya savcılığa taşındı. 109 dosya da hakimlikteydi. Bu dosyalardan 58’i çok eşlilik ile ilgiliydi. Mala jin müdahale ederek 28 çok eşliliğin önüne geçti. 12 çok eşli evlilik mahkeme kararıyla engellendi. Haziran 2019 itibariyle 18 dosya da mahkemenin gündemindeydi.

Rojava’da kadın örgütlerinin 7 yıldır mücadele yürüttüğü konulardan biri de çocuk yaşta evlilikler. Bu konuda ilerleme sağlansa da tamamen sona ermiş değil. 2019 yılının ilk ayında çocukların evlendirilmesi ile ilgili Qamişlo’daki mala jin’e 44 başvuru yapıldı. Mala jin, 37 evliliğe engel olarak çocukları erkeğin şiddetinden kurtardı. 7 dosya da mahkemeye taşındı.

HALK MAHKEMELERİ KADIN KATİLİ ERKEKLERE MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİYOR
Rojava'da kadına yönelik şiddet en ağır suçlardan biri. Çünkü devrim, kadına yönelik şiddeti topluma yönelik bir suç olarak görüyor. Şiddet gören bir kadın şikayetinden vazgeçse bile, yasalar, şiddet uygulayan erkeğin cezalandırılmasını öngörüyor. Kadın cinayeti davalarında 10 yıldan 20 yılı kadar hapis cezası veriliyor. Halk mahkemelerinin müebbet hapis cezası verdiği örnekler de var. Örneğin son bir yıl içinde Amude’de Alan adında bir erkek müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Qamışlo’da ise Ebu Rüstem adında bir erkeğe afsız müebbet hapis cezası verildi. Rojava’da da kadınların mahkemelere katılımı ve taraf olması önemli. Kadınların katılmadığı davalarda, katil erkeklerin akrabalarının cezanın düşük verilmesi için mahkeme heyetini ikna etmeye çalıştığına dair örnekler az da olsa var.

Erkek şiddeti özellikle Sünni Arap kadınları arasında yaygın. Örneğin Cizre bölgesinde 2019 yılının ilk 6 ayında öldürülen 7 kadından 5’i Arap’tı. Qamışlo’daki Sara Kadın Merkezi yetkilileri bu durumu “Kadın savunmasının öne çıkmasından dolayı özellikle Kürtler arasında azalma var” şeklinde yorumluyor.

7 YILDA NEREDEN NEREYE GELİNDİ?
Kuzey ve Doğu Suriye Adalet Divan Üyesi Şerin İbrahim’in verdiği bilgiye göre, çok eşlilik, küçük yaşta evlilik, berdel, kan karşılığı evlilik ve akraba evliliklerinde büyük oranda azalma var. Ancak Şerin İbrahim’in de dikkat çektiği gibi, tamamen sona ermiş değil. 7 yıl içinde sona ermesini beklemek de hayalcilik olur elbette. Ancak gerek örgütsel olarak gerek de yasal olarak kadınlar, erkek şiddetine karşı mücadelede büyük kazanımlar elde etti.

KAZANIMLAR REJİMİN MEDENİ KANUNU’NU DA ETKİLEDİ
Rojava devriminin bu kazanımlarının Suriye’nin merkez politikasına da etkisi oldu. Suriye rejiminin Medeni Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldı. Örneğin evlilik yaşı 18’e yükseltildi. İkinci evlilikte, mahkeme kararı aranıyor. Boşanma davalarında ise çocukların velayeti konusunda da değişikliklere gidildi.