18 Mayıs 2024 Cumartesi

Müsilaj deniz yüzeyinde azaldı peki ya su altı

Müsilaj yoğunlu deniz yüzeyinde az görülmeye başladı. Suyun sıcaklığının artası mikrobiyal faaliyetleri de hızlandırdığı için yüzeye yaklaşan müsilaj kümeleri taba haline dönüşmeden parçalanıyor bu yüzden daha az görünüyor. Ancak su altında tehlike devam ediyor. Pro. Sarı, 30 metrenin aşağısını müsilajla kaplı olduğunu ve kırmızı mercanların ağır hasar aldığını kaydetti. Sarı, temizlik işe yarasa da kalıcı çözümler gerektiğini en başta da sanayi atıklarının engellemesi gerektiğini kaydetti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yaptığı açıklamalarda sık sık müsilajın temizlendiğini iddia ediyor. Yüzeyde müsilajın azaldığı gözlemleniyor peki suyun altı?

Uzmanlar sık sık asıl tehlikenin su altında olduğunu kaydediyor.  Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da bu isimlerden. Sarı, müsilaj yoğunluğunun denizin yüzeyinden 7 metre derinliğe kadar olan kısımda hafiflediğini, ancak 7 metre ile 30 metre arasında, yani denizin derinlerinde geçen haftalardan daha yoğun olduğunu söyledi.

'MÜSİLAJDAN KAYNAKLI SU ALTI ZİFİRİ KARANLIK'
BBC Türkçe'den Neyran Elden'in haberine göre Sarı, "Geçen hafta Marmara Adası açıklarında yaptığımız dalışta 30 metrenin aşağısında su altının yoğun müsilaj tabakasından dolayı tamamen zifiri karanlık olduğunu gördük. 40 metre derinlikte el fenerlerimizle dolaştık" dedi.

'YÜZEYE ULAŞANA KADAR MÜSİLAJ PARÇALANIYOR BU YÜZDEN AZ GÖRÜNÜYOR'
Sarı, yüzeydeki müsilaj tabakasının hafiflemesine rağmen, derinlerde aynı yoğunlukta devam etmesini birden fazla etkene bağladı. Profesör birinci sebebin denizin yüzeyindeki su sıcaklığının artması olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: "Su sıcaklığının artması mikrobiyal faaliyetleri de hızlandırdı, müsilajın parçalanma süresi kısaldı. Artık yüzeye yaklaşan müsilaj kümeleri tabaka haline dönüşmeden parçalanıyor. Bu sebeple de yüzeyde daha az görüyoruz. İkinci sebep, yüzeydeki temizlik ve müsilaj toplama çalışmalarının başarıya ulaşmış olması. Kıyılarda birikmiş olanlar toplanıyor, bunun da mutlaka katkısı var."

'YÜZEYDEKİ SİRKÜLASYON KUVVETLENDİ'
Sarı, İstanbul Boğazı üzerinden Karadeniz akıntıları, Çanakkale Boğazı üzerinden Ege ve Akdeniz akıntılarından etkilenen Marmara Denizi'nin yüzeyindeki su karışımlarının mevsime ve sıcaklığa bağlı değişimler sebebiyle arttığına dikkat çekti. Sarı, "Şu anda Marmara Denizi'ne Karadeniz'den gelen su miktarı arttı. Yüzeydeki sirkülasyon kuvvetlendiği için ilk 7 metredeki müsilaj yoğunluğu azaldı" diye konuştu.

'KIRMIZI MERCANLAR CİDDİ HASAR GÖRDÜ'
Müsilajın ekosisteme, hareketsiz türlere olan etkisinin gittikçe arttığını belirtti. Kırmızı mercanların üzerinde yoğun müsilaj kümelerinin kaplanmasından kaynaklı hasar oluştuğunu söyleyen Sarı, müsilaj sorunu devam ettiği takdirde hasarın daha da artacağını ve mercanların nefes alamaz hale geleceğini vurguladı.

'SANAYİ KURULUŞLARININ ATIKLARINI ENGELLEMEMİZ GEREKİYOR'
Temizlik çalışmalarının sonuç verdiğini, ancak daha kalıcı çözümlere odaklanılması gerektiğini belirten Sarı, şunları kaydetti: "Eylem planına yönelik faaliyetler sürüyor ama başarılı olabilmemiz için yapılması gereken en önemli adım atıkların önünü kesmek. Marmara Denizi'ne giden evsel atıkları, endüstriyel atıkları, tarımsal atıkları ve gemi atıklarının denize gitmesini engellememiz lazım. İlk olarak sanayi kuruluşlarının atıklarının engellememiz lazım. Çünkü ruhsatlarını alırken uymaları gereken şart, atıklarını arıtmadan denize bırakmamaktı. Bunu etkin uygulamalarını sağlayacak denetimleri hızlandırmalıyız. Böylece denizin yükünü bir parça azaltabiliriz."