18 Nisan 2024 Perşembe

'Krizin çıkışı barıştan geçer'

Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu yaşanan ekonomik krizin faturasının yine dar gelirli kesimleri etkileyeceğini belirterek "Döviz kurlarında yaşanan hızlı yükseliş; dövizle borçlanmış yurttaşları, firmaları ve kurum/kuruluşları borç çevriminde krize sokmaktadır. İşçiler, kamu emekçileri, emekliler ve işsizlere yansımaları ise çok boyutlu olmaktadır" dedi.
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri yaşanan ekonomik krize karşı basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada "Krizin faturasını krize yol açanlar ödemelidir" denildi.
 
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu yaşanan ekonomik krize karşı AZC Plaza önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Orhan İlim, yaşanan ekonomik krizi, küresel kapitalist bulanımın ve ülkedeki siyasal rejim krizinin bileşkesi olarak tanımladı. 
 
Yaşanan ekonomik krizin faturasının yine dar gelirli kesimleri etkileyeceğini belirten İlim, "Döviz kurlarında yaşanan hızlı yükseliş; dövizle borçlanmış yurttaşları, firmaları ve kurum/kuruluşları borç çevriminde krize sokmaktadır. İşçiler, kamu emekçileri, emekliler ve işsizlere yansımaları ise çok boyutlu olmaktadır" diye konuştu.
 
İktidarın ekonomik krize karşı daha çok otoriterleşme tutumunun krizi derinleştirmekten öte bir sonuç doğurmayacağı belirtilen İlim, iktidarın ekonomik krizi  ancak savaş söylemlerinden uzaklaşması ile aşabileceğini ifade etti. 
 
İlim taleplerini ise şu şekilde:
 
*İç ve dış politikada çatışma ve savaş söylem/pratiği terk edilmeli ve barış politikası savunulmalıdır. 
 
*OHAL rejimi ihraçları, kayyımları, medya gaspları ve benzeri tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmalıdır. Yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi yeniden tesis edilmelidir.
 
* Benzin ve mazotta ÖTV üzerinden uygulanan zamlar geri çekilmelidir.
 
*Kamu kurum ve kuruluşlarında yandaş ve israfa yol açan yönetim anlayışı derhal terk edilmeli ve kanun dışı harcamalar idarecilere rücu edilmelidir.
 
*Varlık Fonu, Kredi Garanti Fonu, Savunma Sanayi Fonu gibi kamuoyu denetimine açılmalıdır.  
 
*Rantçı sermayeyi destekleyen "yatırım ve istihdamı arttırmayan" teşvik sistemi lağvedilmelidir. 
 
*Vergi sistemindeki adaletsiz bölüşüme son verilmeli ve dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır. Rant, faiz ve sermaye gelirleri vergilendirilmelidir.