8 Mayıs 2024 Çarşamba

Kızıltepe davasında sanıkların zamanaşımından beraati istendi

Kızıltepe JİTEM Davası duruşmasında savcı, zaman aşımı sebebiyle tüm sanıklar hakkında beraat talebinde bulundu. Mahkeme heyeti duruşmayı 9 Eylül tarihine erteledi.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yılları arasında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ve kamuoyunda "Kızıltepe JİTEM Davası" olarak bilinen davanın 18’inci duruşması Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Sanıklardan Mehmet Salih Kılıçaslan duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Müşteki avukat Senem Doğanoğlu, Erdal Kuzu'nun yanı sıra sanık avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti savcının mütalaasından önce sanık Kılıçaslan'ın taleplerini sordu. Sanık daha önceki ifadesini tekrar ettiğini ifade ederek beraatını istedi.
 
Müşteki avukatlarından Erdal Kuzu, "Mahkeme süreci Nurettin Yalçınkaya'nın ölüp ölmediğinin tespit edilmesi ile geçti, bu kadar kanıt ve Yalçınkaya'nın kemiklerine ulaşılmasına, mezarı olmasına rağmen. Konu hakkında tanıklar dinlenmedi. Gelinen noktada bir yargılama yapılmadan bitirilmek isteniyor" dedi. Kuzu, "Somut olarak kanıtlar oluşturulmuştur. Kemikler bulundu. Ve JİTEM'in bütün suçları ortaya çıkarılmıştır. JİTEM cinayet örgütünün varlığı netleşmiştir. Bu dava geçmişe yönelik yüzleşme davasıdır. Ama Türkiye'deki tüm kamu davalarında olduğu gibi bir cezasızlık politikasıyla karşı karşıyayız" diye kaydetti.
 
Davanın bir an önce karara bağlanılmak istendiğini dile getiren Kuzu şunları belirtti: "Sonuç şimdiden belli. Ne olursa olsun katılan vekilleri ve insan hakları savunucuları açısından katledildikleri gerçeğini değiştiremeyecektir. Katledilenlerin akrabalarının arayışına karşı cevap verecek bir yargı Türkiye'nin demokratikleşmesine katkı sağlayacaktır. Devletin zulmünün yaşandığı tespit edilmiştir. Devlet adına suç işleyen sanıkların ceza almasını istiyoruz."
 
Ardından söz alan müşteki avukatı Senem Doğanoğlu da şunları söyledi: "Katledilenlerin aileleri şikayetçi olmalarına rağmen mahkeme heyeti onları dinlemedi. Sadece Yusuf Tunç'un cesedine ulaşılmadı, tanıklar var. Bütün infaz yöntemlerinin tespitine, bu kadar delile rağmen sanıkların yine de aklanacaklarını düşünüyoruz. Ancak emsal içtihatta uysanız dahi, çetelere verdiğiniz cezaları bu davaya da uygularsanız sanıklar yargılanır."
 
Savunmaların ardından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım, mahkemeye sunduğu mütalaada, "Silahlı örgüt kurmak veya yönetmek", "Silahlı örgüte üye olmak" ve "Tasarlayarak öldürmek" suçlarından yargılanan sanıklar, dönemin Jandarma Komutanı emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir hakkında zaman aşımından dolayı davanın düşmesine ve beraatlarını karar verilmesini istedi.
 
Mütalaaanın ardından müşteki avukatları, SEGBİS ile alınan ses kayıtlarının çözümlerini talep etti. Mahkeme heyeti avukatların talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 9 Eylül 2019 tarihine erteledi.