3 Mayıs 2024 Cuma

Kaktüs; genç kadınları mücadeleyi birlikte örgütlemeye çağırıyor

Genç kadınların kurduğu bir dernek olan Kaktüs, yeni dönem çalışmalarına başladı. Kaktüs'ün Kasım ayı çalışmalarını ETHA'ya anlatan Tanya Kara, şiddet türleri, nereden ve nasıl geldiğine yönelik öğrenme ve tartışmayı esas alan bir program hazırladıklarını aktardı. Bu kapsamda atölyeler örgütlediklerini belirten Kara, tüm kadınları atölyelere katılma ve birlikte mücadeleye çağırdı.

Kadın özgürlük mücadelesi bakımından atılan küçük ve mütevazi bir adım olarak 16 Şubat 2020 Pazar günü açılışını yapan Kaktüs genç kadın derneği, kuruluşundan bu yana genç kadınların yan yana geldiği, ürettiği, paylaştığı bir mekan olarak serüvenine devam ediyor.

"Kadınlar çiçektir" söylemine karşı, "Hayır çiçek değiliz, dikenlerimiz var ve size batabilir" diyerek adını Kaktüs olarak belirleyen genç kadın derneği, yeni dönem atölyelere ve çalışmalarına başladı.

Kaktüs'ten Tanya Kara ile dernek binasında yeni dönemin planlarını konuştuk. Söyleşi öncesi derneği gezdiren Kara, dünya kadın özgürlük mücadelesinden kesitlerin yer aldığı duvarları, Şule Çet Kitaplığı'nı ve Şule için oluşturdukları köşeyi, Kaktüs'ü açmadan önce yaptıkları tadilatı, ummalı çalışmaları aktaran fotoğrafların olduğu duvarı, son olarak da kasım ayı planlarının yer alığı kara tahtayı heyecanla gösterdi.

Aslında Kaktüs'te yer alan her fotoğrafın, her eşyanın hatta neredeyse her noktanın bir anısı var. Çünkü genç kadınlar Kaktüs'ün tadilatını, boyasını kendisi yapmış, her adımına muazzam bir emek harcamıştı. 

'FARKLI HAYATLARDAN KADINLARIN ORTAK DEĞERLERİNİN BULUŞTUĞU BİR YER'
Küçük bir anı tazelemesinin ardından Tanya Kara yeni dönem planlarını ETHA'ya anlattı. "Bizim bir hikayemiz var aslında" diyerek heyecanla söze başlayan Kara, "Bugün burada genç kadınlar olarak Kaktüs'ü oluştururken; değişik biçimlerde atölyeler, etkinlikler düzenlerken, ortak bazı değerlerimiz ve bunun etrafında oluşan, örgütlediğimiz bir kadın dayanışmamız var. Kaktüs'te birçok farklı hayatın içinden fakat kesiştiği ortak hikayelerimizin olduğu ve bunu da kendimiz için bir güce, paylaşıma dönüştürmeyi, deneyimlerimizden öğrenmeyi, birlikte üretmeyi esas alan kadınlarız" dedi.

'KAKTÜS SINIRLARIN ÖTESİNDE'
Kadınların kendine ait bir mekanının olmasının önemine dikkat çeken Kara, Kaktüs için şu ifadeleri kullandı: "Kaktüs sınırların ötesinde bir yer diyebiliriz. Çünkü bize çizilen sınırlar var; okulda, üniversitede, evde, işte. Aslında çizilmiş sınırları kabul etmiyoruz. Toplumsal cinsiyet rolleriyle, heteroseksist sınırlar içerisinde bize çizilen rolleri tanımıyoruz. Birlikte hayatımızın her yerinde olan erkek egemenliğine karşı mücadelede yöntemler bulmaya ve aramaya çalışıyoruz. Düzenlediğimiz ya da gerçekleştirmek istediğimiz atölyeleri bu kapsamda planlıyoruz."

'HAYATLARIMIZI VE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KAZANMAK İSTİYORUZ'
Kaktüs'ün erkek egemenliğinin saldırılarına karşı kendi deneyimlerini biriktirme ve daha örgütlü mücadele etme arayışının ürünü olduğunu kaydeden Kara, "Aslında Kaktüs de erkek egemenliğine karşı mücadelede bir durak bizim için. Mücadele ettiğimiz sokaklar ve meydanlar, mücadelenin birçok alanı var. Çünkü biz genç kadınlar olarak, özgürlüğümüzü kazanmak istiyoruz. Bugün cinsiyetçi yönetmeliklere, kayyum rektörlere, üniversitelerde tacize, tecavüze, erkek egemenliğine, birçok saldırılara karşı kendi hayatlarımızı kazanmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'BURADA BİRÇOK DENEYİM BİRİKTİRDİK'
Kadın dayanışmasını örgütleyerek büyütmenin önemine işaret çeken Kara, Kaktüs'ün kendileri açısından anlamını şöyle aktardı: "Kurulduğumuz günden bu yana birçok deneyim biriktirdik. Kadınlar olarak, ayrı bir mekana sahip olmak, bu mekanda üretmek, birlikte öğrenmek... Böyle bir yere sahip olmanın bizi güçlendiren, paylaşımlarımızdan öğrenmeyi ve bunu bir güce dönüştürmeye nasıl katkılar sunabileceğini gördüğümüz bir yer oldu. Bunu kimi zaman bir özsavunma atölyesinde, kimi zaman bir tartışma zemininde gerçekleştirdik. Fakat bunların hepsi Kaktüs'ün bizi güçlendiren, birbirimizden güç aldığımız bir zemini bize sunmasıyla oldu. Bu nedenle Kaktüs'ün bizim için anlamı büyük. Çünkü biz burada liseli, üniversiteli, çalışan, işsiz, genç kadınlar olarak birlikte paylaşmayı, ürütmeyi, öğretmeyi esas alan bu kapsamda da hareket etmeye çalışan kadınlarız."

'ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI KASIM AYINA ÖZEL ATÖLYELER KOYDUK'
Her aya özgü atölyeler planladıklarını aktaran Kara, Kasım ayı programını, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününe özgü oluşturduklarını kaydetti. Kara, "Kadınlar olarak Kasım ayında erkek egemenliğine, şiddete karşı mücadelede yol ve yöntemler kazanmak amacı ekseninde atölye planlaması çıkardık. Bu ay psikolojik şiddet, şiddet, rıza üretimi, özsavunma gibi hem tartışma başlıkları hem de pratik atölyelerimiz var" dedi.

'25 KASIM'I ÖRGÜTLEYECEĞİZ'
Şiddetin böylesine arttığı bir dönemde kadınlar olarak şiddetin nereden ve nasıl geldiğini, nasıl üretildiğini, bu kapsamda da genç kadınlar olarak şiddetin hayatlarının neresinde durduğunu ve nasıl mücadele edeceklerini konuşarak, tartışarak 25 Kasım'ı örgütlemek istediklerini aktaran Kara, şöyle devam etti:
"Bu mekanın içine gelen kadınlar sokakta isyanı yükselten, mücadelenin içinde ve bir parçası olan kadınlar. Birlikte üretiyor, tartışıyor, atölyelerde yan yana geliyoruz. Aynı zamanda sokakta, mücadelenin içinde, kadın özgürlük mücadelesini yürüten özneleriz. Burada yapmış olduğumuz bütün tartışmaların sokakta pratiğimizde bir karşılığı var. Bu bakımdan da Kasım ayını özel bir programla karşılıyoruz. Kadına yönelik şiddeti esas alan ve tartışmaları örgütleyen bir atölye dizisi oluşturduk.

Diyoruz ki, Kaktüs yeni dönemi açtı. Tüm kadınları atölyelerimize kayıt yaptırmaya birlikte dayanışmayı büyütmeye, öğrenmeye ve birlikte üretmeye çağırıyoruz. Hepinizi bekliyoruz."