18 Nisan 2024 Perşembe

İstanbul'da emek buluşması: Bu düzeni değiştireceğiz

İşçi ve emekçilerle buluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, sermayenin yarattığı cehennemi ortadan kaldıracaklarını ve emeğin iktidarını kuracaklarının sözünü verdi. "Bu iktidarı da düzeni de değiştireceğiz" vurgusunun yapıldığı buluşmada, direnenlerin siyasi temsilcisi olma iddiasında oldukları kaydedildi, birlikte mücadele edileceği belirtildi.

Emek ve Özgürlük İttifakı, "Değiştireceğiz" şiarıyla İstanbul Labella Premium'da Emekçilerle Buluşma etkinliği düzenledi. Etkinliğin gerçekleştiği salona, "Değiştireceğiz her işyerine sendika girecek. Çalışma süresi 6 saat olacak. Tüm ücretler yükselecek. İşten atmalar yasaklanacak. Grev ve TİS hakkı güvencede olacak" taleplerinin yazılı olduğu pankartlar asıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Sera Kadıgil, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca'nın yanı sıra çok sayıda işçi ve emekçi katıldı. Buluşmada ayrıca HDP Milletvekilleri Dilşat Cambaz ve Erdal Aydemir ile HDP İl Eşbaşkanı İlknur Birol yer aldı.

"Bu iktidarı da bu düzeni de değiştireceğiz" vurgusunun yapıldığı buluşmada, işçi ve emekçilerin sahada kurduğu ittifakın siyasi temsilciliğini yapma iddiasına işaret edildi. Buluşmada sık sık "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Jin, jiyan, azadî", "Biji berxwadana Kobanê", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Asgari değil insanca yaşam" sloganları atıldı.

KOÇAK: BİZ İTTİFAKIMIZI MASA BAŞINDA KURMADIK
Açılış konuşmasını TİP PM ve Emek Bürosu üyesi Hakan Koçak yaptı. 4 Aralık'ın Madenciler Günü olduğunu hatırlatan Koçak, katledilen madencileri andı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun son verilerine göre yaşanan büyümeden emekçilerin aldığı payın yüzde 9'a düştüğüne dikkat çeken Koçak, "Pasta büyüyor fakat emekçilerin payı pasta içerisinde düşüyor" dedi. Türkiye'de işçilerin sadece yüzde 13'ünün örgütlü olduğunu, fakat yüzde 7'sinin toplu sözleşme imzalayabildiğini belirten Koçak, bu durumun yanlış politikalardan değil sınıfsal bir tercihten kaynaklandığına vurgu yaptı. Koçak, "Sermayeden yana değil emekçilerden yana sınıfsal tercihte bulunmak, bu gözle görmek bu gözle değiştirmek. Pastanın nasıl büyüyeceğine dair değil nasıl paylaşılacağına dair bir iddia var bu ittifakta" dedi. Emek ve Özgürlük İttifakı'nı diğerlerinden farklı olarak masa başında kurmadıklarını kaydeden Koçak, kendilerini Millet ve Cumhur İttifakı'ndan ayıran en önemli yanın bu olduğunu söyledi.

‘EMEKÇİLERİN MÜCADELEDE ÖZNE OLMASINI İSTİYORUZ'
Sermayenin tam karşısında konumlandıklarını söyleyen Koçak, "Bu ittifak siz oturun seçimleri bekleyin, seçimlerde de bize oy verin demiyor. Tam da sizin çeşitli örneklerini gösterdiğiniz mücadeleleri birleştirmek, güçlendirmek istiyoruz. Elbette oyunuzu istiyoruz ama ondan öte emekçileri hakları için mücadeleye çağıran, özne kılmak isteyen bir ittifak bu. Hepimiz Türkiye işçi sınıfının gösterdiği bu inat ve iradeden güç alıyoruz" dedi.

ÖZTÜRK: BİZİM İKTİDARIMIZDA İŞÇİLER 6 SAAT ÇALIŞACAK
İşçi ve emekçilerin Emek ve Özgürlük İttifakı'nın yürüyüşüne güç verdiğini söyleyen EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, açlık sınırının 8 bin TL olduğu koşullarda asgari ücretin 5 bin 500 TL olduğunu hatırlattı. İşçilerin, patronlar ve iktidarda bulunanlarla aynı gemide olmadığını vurgulayan Öztürk, işçilerin günde en az 10 saat çalıştırıldığını, pazar günü çalışan işçiler dahi olduğunu söyledi, "Bizim ittifakımızda işçi sınıf 6 saat çalışacak. Bir dakika fazla değil" dedi.

AKDENİZ: İŞÇİ SINIFI ONLARI REDDEDİYOR
3 Aralık Engelliler Günü ve 4 Aralık Madenciler Günü'nü hatırlatan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, iktidarı engellilerle, işçilerle, emekçilerle kuracaklarını söyledi. CHP'nin "vizyon" açıklamasına işaret eden Akdeniz, "Bir tanesi despotik rejimin ittifakı, diğeri 2002'de AKP'nin devraldığı Kemal Derviş'in İMC patentli yeni ittifakı. Biz kendi ittifakımızı yaratacağız onunla geliyoruz" dedi. Akdeniz Altılı Masa bileşenlerinin savaş tezkerelerine onay verdiğini, Kürt halkının katledilmesine ses çıkarmadığını, işçi ve emekçilerin kanının dökülmesine sessiz kaldığını vurguladı. "Türkiye'de AKP'nin iktidarında 200 bin işçinin grevi yasaklandı. Bakanlar Kurulu'nun imzası var. O ıslak imzalar hala orada duruyor. Davutoğlu'nun, Babacan'ın imzası var. Bunların mı becerisini bütün dünya biliyor. Biz bunların ne olduğunu işçi sınıfı olarak biliyoruz. Reddediyoruz onları" diyen Akdeniz, işçi, emekçi, kadın düşmanı politikalarını teşhir etti.

ETF DİRENİŞÇİSİ BALTA: DİRENİRKEN ÖĞRENDİK
79 gün boyunca hakları için direnen ETF işçilerinden Gülten Balta söz aldı. Direniş sırasında haksızlığı ve adaletsizliği çok iyi gördüklerini söyleyen Balta, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinin kendilerini hiç yalnız bırakmadığını söyledi. "Haklarımız için direndik" diyen Balta, şöyle devam etti: "Emek veriyoruz patronlar kazanıyor. Öğrendikçe güçlendik. Emekçiler olarak Emek ve Özgürlük İttifakı bize umut ve heyecan verdi. Bu yüzden buradayız." Balta, konuşmasında, örgütlenme ve mücadele çağrısı yaptı.

ATIK KAĞIT İŞÇİSİ AYGÜN: ÇÖPTEN KAZANDIĞIMIZ EKMEĞİMİZİ ALMAK İSTİYORLAR
Atık kağıt işçisi Mesut Aygün de "Çöplerin arasında geleceğini arayanların dili, rengi, ülkesi farklı farklı olanların, kokusu birbirine benzeyenlerin adına buradayım" sözleriyle katılanları selamladı. Neoliberal politikaların uygulayıcısı AKP'nin katı atık işçilerinin de alınterine göz koyduğunun altını çizdi. Aygün, "Çöpten kazandığımız ekmeğimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Geçen yıl birçok ilçede depolarımız basıldı, yağmalandı ve arkadaşlarımız gözaltına alındı. Afgan çalışanlar deport edilerek Taliban'ın kucağına atıldı. Biz insanca yaşayabileceğimiz, insan onuruna yaraşır biçimde yaşayacağımız bir ülke istiyoruz" vurgusu yaptı.

GÜNAY: İŞÇİ KIRIMINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ
HDP Sözcüsü Ebru Günay, kürsüye alkış ve zılgıtlarla çıktı. Soma'dan Amasra'ya katledilen madenciler ile iş cinayetlerinde katledilenleri anarak sözlerine başlayan Günay, Kürtçe ve Türkçe konuştu. Günay, "Bizler Emek ve Özgürlük İttifakıyla AKP tek adam rejiminin, AKP faşizminin otoriter ve faşizan uygulamalarına karşı yola çıktık. Omuz omuza mücadeleyle yol alacağız. Emek ve Özgürlük İttifakı kadınların, gençlerin, işçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin ve derdi demokrasi olanların sesi özgürlüğü ve emek mücadelesi olacak, olmaya devam edecek" dedi. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın sömürüsüz bir dünyanın mümkün olduğunu göstereceğini belirten Günay, "Her gün göz göre göre katliam gibi cinayetler, katliam gibi iş kazaları aslında bir işçi kırım politikasıdır. Bizler işçi kırım politikasına karşı alanlarda, işçi yoldaşlarımızla, mücadele arkadaşlarımızla sendikalarla, emek örgütleriyle mücadele edeceğiz. Ve emek sömürüsüne, işçi cinayetlerine, kırım politikalarına hep birlikte dur diyeceğiz, değiştireceğiz" dedi. İşçilerin örgütlülüğünün faşizme kaybettireceğini kaydeden Günay, işçi ve emekçilere örgütlenme ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.

KAYAOĞLU: BİR AVUÇ KAPİTALİST TARAFINDAN UÇURUMA SÜRÜKLENİYORUZ
SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu ise AKP-MHP iktidarının yönetemez hale geldiğini söyledi. İşçilere, emekçilere, kadınlara, Alevilere, LGBTİ+'lara düşman olan iktidarın gericilikle yarıştığını belirten Kayaoğlu, "Bir avuç kapitalist rantçı tarafından uçuruma ve karanlığa sürüklenmeye çalışılıyoruz" dedi. 

OK: AYRIMCILIK İÇEREN DİLDEN VAZGEÇELİM
Engelli emeğini anlatmak üzere Sinan Ok söz aldı. 10 milyon engelli adına söz aldığını kaydeden Ok, büyük bir düşün peşinde olduklarını belirtti. Tüm partilerin ve sendikaların engelli emek mücadelesine yeterli özeni ve önceliği göstermediğini söyleyen Ok, "10 milyonun ailesiyle birlikte emek ve özgürlük sorunu vardır. Görmemiz lazım" dedi. Ok, "AKP iktidarı engellilere ilişkin sistematik bir politikaya sahiptir. Yüzde 25-30 bandından aşağı indiremediğimiz faşist blok varsa, engellilere yönelik politikadan ayrı ele alamayız. Bizler iktidarı eleştirirken, ‘kör sağır iktidar', ‘sağır sultan' ya da birbirimize hakaret ederken engellileri aşağılamadığımızı düşünüyorsak yanılıyoruz. Ayrımcı Tabirler Raporuna baktığınızda, ayrımcılığa nasıl katkı sunduğumuzu göreceğiz" ifadelerini kullandı. 

HAL İŞÇİSİ ETHEMOĞLU: BAŞARAMAYACAĞIMIZ BİR ŞEY YOK
Hal işçisi Fatih Ethemoğlu, maruz kaldıkları sorunları dile getirdi. Uzun saatler çalıştırıldıklarını dile getiren Ethemoğlu, "Bir kişi çok kişidir" dedi, belirledikleri hedef doğrultusunda hareket ettiklerinde başaracaklarını vurguladı. Hal işçileri derneğinin kurucusu olarak kendisi ve yönetimdekileri arkadaşlarına ciddi baskılar olduğunu söyleyen Ethemoğlu, Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan kendileriyle birlikte çalışmalarını ve mücadele etmelerini istedi.

KADIGİL: YOKSULLUĞU KİMİN YAŞADIĞINI ORTAYA KOYMAK İÇİN KURULDUK
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de slogan ve alkışlarla kürsüye çıktı. Yoksulluğun faturasının emekçilere kesildiğini kaydeden Kadıgil, holding sahiplerinin bu yoksulluktan hiç etkilenmediğini ekledi. Kadıgil, birinin işçi ve emekçilerin parasıyla koluna milyon dolarlık çanta taktığını, işçi ve emekçilerin ise "bugün çocuğumun çantasına beslenme diye ne koyacağım diye" düşündüğünü söyledi. "Hayat zor, ekonomi çok kötü demek kolay, şovunu yapmak kolay. Zor olan bu zorluğu kimin yaşadığını adıyla sanıyla ortaya koyabilmek. İşte biz bu ittifakı, bizim işçi arkadaşlarımızın kanıyla zengin olanlar bize fakir edebiyatı yapamasın diye kurduk" diyen Kadıgil, yokluktan okuyamayan, okusa dahi iş bulamayan, bulsa evini geçindiremeyen insanlar için ittifakı kurduklarının altını çizdi.

KAHİNOĞULLARI: SERMAYENİN YARATTIĞI CEHENNEMİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ
TÖP Sözcüler Kurulu üyesi Pelin Kahinoğulları ise katledilen madencileri anarak sözlerine başladı. "Tahir'i, Ali Faik'i saygıyla anıyorum. Soma'dan Ermenek'e, Amasra'ya atılan tekmenin hesabını sormanın sözünü vererek başlamak istiyorum" diyen Kahinoğulları, sokaklarda direnenler olduklarını söyledi. Kahinoğulları, "Her gün gece gündüz demeden ter dökerek karnımızı doyuracak ücret kazanmaya çalışıyoruz. Onlarca işçi arkadaşımız patronların büyüme hızı altında eziliyor. AKP'li yıllar Özal'dan sonra işçi cinayetlerinin zirvesi oldu. Bir tarafta zenginliklerine zenginlik katanlar, diğer tarafta bir gelecek göremeyen, intihara sürüklenen milyonlarız" dedi. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak sermayenin yarattığı cehennemi ortadan kaldıracaklarını kaydetti.

İNŞAAT İŞÇİSİ DEMİR: EŞİ GÖRÜLMEDİK EMEK DÜŞMANLIĞI SERGİLENİYOR
Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir de inşaat işçileri adına söz aldı. Devrim ve sosyalizm şehitlerini, katledilen işçileri anan, siyasi tutsakları selamlayan Demir, "Türkiye tarihinde eşi görülmedik bir emek ve insanlık düşmanlığı sergilendiği günlerden geçiyoruz. Grevlerin yasaklandığı, iş cinayetlerinin katliam boyutlarına ulaştığı, çalışma şartlarının kölelik koşullarını aratmadığı, kadın cinayetlerinin çığlığa dönüştüğü, çocuk tacizlerinin aklandığı, cezaevlerinin aydın, ilerici yurtseverlerle dolduğu, hak isteyenin kafasının ezildiği, Kürt halkının katliamlara uğradığı günlerden geçiyoruz" dedi. İşçi sınıfının kendisini yeniden örgütlemek zorunda kaldığını kaydeden Demir, işçinin kendi yasası için dövüşmesi gerektiğini söyledi ve kamuoyuna ortak mücadele çağrısı yaptı.

KHK İLE ATILAN KARAKAYA: BİRLİKTE HAREKET HAYAL DEĞİL
KHK ile işten atılan Ömer Bilal Karakaya, yaşadıklarını dile getirdi. Eşitlik için bir araya gelmenin önemine işaret eden Karakaya, 6 saatlik gelmeleri somutlaştıralım. 6 saat çalışma, insani bir ücret mücadelesinin birlikte hareket edilirse kazanılabileceğini vurguladı. Karakaya'nın sözleri, "KHK'lar gidecek biz kalacağız" sloganıyla karşılandı.

Market işçisi Murat Sarıboğa söz aldı. "İşçiler kardeş patronlar kalleş" sloganı atan Sarıboğa, patronlara karşı mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.

SAĞLIK EMEKÇİSİ KAVAK: EVLERDE GÖRÜNMEYEN KUYRUKLAR VAR
Sağlık emekçisi Fadime Kavak da pandemi süreci başta olmak üzere hayatını kaybeden sağlık emekçilerini andı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın sağlık politikalarına ilişkin yalanlarını teşhir eden Kavak, "Bizler çok iyi biliyoruz. Eğer paramız yoksa bu ülkede sağlığa ulaşma hakkımız yok. Eskiden hastanelerde kuyruklar vardı ama insanlar muayene olabiliyordu. Ama şimdi evlerde görünmeyen kuyruklar var. Kimse muayene için randevu alamıyor" dedi.

"Kadrolu güvenceli istihdam istiyoruz, izin aldığımızda ya da rapor aldığımızda ücretlerimizin kesilmesini istemiyoruz. Ya da performans adıyla 'teşvik ödemesi' ile işimizin ücretlendirilmesini istemiyoruz" diyen Kavak, bu taleplerin Emek ve Özgürlük İttifakı tarafından dikkate alınacağını kaydetti.

METAL İŞÇİSİ MEHMETOĞLU: YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR AYNI
Metal işçisi Erdinç Mehmetoğlu söz aldı. Başta metal işçileri olmak üzere sanayi bölgesindeki işçilerin selamını getiren Mehmetoğlu, "Metal işçileri olarak yaşadığımız sorunlar Türkiye işçi sınıfının yaşadığı sorunlardan farklı değil" dedi. Milyonlarca işçi ve emekçi olarak yoksullaşma dalgası altında olduklarını söyleyen Mehmetoğlu, sendikalaşan işçilerin işten atıldığını, direnen işçilerin karşısına polis çıktığını belirtti.

MOTOKURYE TİMURTAŞ: ROBOT DEĞİLİZ SİZLER GİBİYİZ
Motokurye Mehmet Timurtaş da "İşçiler birlikte birlikte güçlü" sloganıyla kürsüye çıktı. Ekim ayında 10 motokuryenin hayatını kaybettiğini söyleyen Timurtaş, Baran Azur isimli motokuryenin dün yaşamını yitirdiğini belirtti. "İnsanlarımızı kaybettiğimiz için öfkeliyim. Motokuryeyiz ama biz de insanız tıpkı sizler gibi, robot değiliz" diyen Timurtaş, sipariş edenlerin kendilerine robot gibi davrandığını söyledi.

TURİZM İŞÇİSİ BAYSAL: DEĞİŞİM MÜCADELEYLE BAŞLAYACAK
Turizm işçisi Elif Baysal, çıkış saatlerinin belli olmadığını söyledi. "Yan yana geldiğimizde, güçlendiğimiz ve birlikte ses çıkardığımızda kazandığımızı biliyoruz" diyen Baysal, değişimin mücadeleyle geleceğini kaydetti.

SARKUSYAN İŞÇİSİ TOLU: HER FABRİKAYA GİRELİM
Sarkusyan işçisi Hüseyin Tolu, katledilen madencileri andı. Kutlama yapacakları günün tekmenin hesabını soracakları gün olduğunu söyleyen Tolu, "Örgütlü bir işçiyim bu nedenle birçok işçiye nazaran şanslıyım" ifadelerini kullandı. İttifak'tan çıkacak en önemli şeyin fabrikalara girerek, öncü işçilerle buluşup birlikte yürümek olduğunu belirten Tolu, "Ne olursa olsun biz yürümeye devam edeceğiz" dedi.

TERSANE İŞÇİSİ TAN: İŞ CİNAYETLERİ ÇOK YOĞUN YAŞANIYOR
Tersane işçisi Serkan Tan, tersanelerde iş kazalarının çok yoğun yaşandığını dile getirdi. Tersanede çalışmadan önce "kaza, kader" sözüne inandığını söyleyen Tan, "Bizler iş cinayetleri olmasın diye mücadele ettiğimiz zamanlarda, işçilerin en meşru, en haklı taleplerine karşı işçileri patronlarla sokağa çıkaran bir sendika vardı" dedi. Tersane işçileri olarak hakları için patronlara hayatı zehir etmek için sokak sokak Emek ve Özgürlük İttifakıyla çalışacaklarını söyledi.

KAYGISIZ: MUTLAKA KAZANACAĞIZ
Birleşik Metal-İş Sendikası TİS Uzmanı İrfan Kaygısız'ın konuşmasıyla buluşma sona erdi. Kaynakların önemli kısmının sermayeye aktarıldığını ve iktidarın kaynakları savaş ve silahlanmaya harcadığını belirten Kaygısız, "Bu süreçlerde işçi sınıfının hak alma mücadelesi, sokağa çıkması, talebini yükseltmesi psikolojik olarak engelleniyor" dedi. Kaygısız sözlerini, "Biz kazanacağız, haklıyız, mutlaka kazanacağız" diyerek bitirdi.

Buluşma, "Yaşasın Emek Özgürlük İttifakı" sloganı ve alkışlarla sona erdi.