21 Mayıs 2024 Salı

İşkenceyle gözaltına alınan Devrimci Partililere dava

Geçen yıl İstiklal Caddesi'nde yürüyüş yaparak "devlet-mafya" ilişkilerini teşhir eden Devrimci Partilere yönelik polis saldırısında işkenceyle gözaltına alınanlar hakkında iddianame hazırlandı. IŞİD'e karşı savaşan ölümsüzleri savunanlar "örgüt üyesi" iddiasıyla suçlanıyor.

Çete lideri Sedat Peker'in geçen yıl yaptığı itiraflarla bir kez daha gündem olan "mafya-devlet" ilişkilerine ilişkin 11 Haziran günü İstanbul Taksim'de İstiklal Caddesi üzerinde yürüyüş yapan Devrimci Parti üyelerine yönelik polis saldırısında işkenceyle 11 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin iddianame hazırlandı.

İŞKENCEYLE GÖZALTINA ALINDILAR
Yürüyüş sırasında "Evlatları kaybedilen Cumartesi Anneleri'yiz. Ankara'da, Suruç'ta, Amed'de katledilenlerin aileleriyiz. Barış Anneleri'yiz. Çeteler tarafından öldürülen gençler, katledilen kadınlar, kaybedilen Gülistan Doku'yuz. Sömürü çarkı dönsün diye ezdiği işçileriz. Buradayız" diyen Devrimci Parti üyelerine polis saldırmış, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk'un da aralarında olduğu 11 kişi işkenceyle gözaltına alınmıştı.

'ÖRGÜT ÜYELİĞİ' İDDİASIYLA İDDİANAME HAZIRLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "örgüt üyeliği" iddiası hazırladığı iddianame İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Devrimci Parti üyeleri hakkında iddianame hazırlanırken, işkenceyle gözaltına alan polislerle ilgili suç duyurusu yaklaşık bir yıldır işleme konulmadı. ATK raporlarında saldırıdan kaynaklı somut "yaralanmalar" olduğu raporlaştırılmıştı.

POLİS İŞKENCESİNE DİRENMEK 'SUÇ'MUŞ
Cumhuriyet Savcısı Egemen Savun tarafından hazırlanan iddianamede Devrimci Parti'nin IŞİD çetelerine karşı savaşarak Rojava'da yaşamlarını yitiren Türkiyeli devrimcileri sahiplenici açıklamaları "yasa dışı sol örgütlerle" bağına gerekçe yapılarak, Devrimci Parti'ye üye olmanın da bu örgütlere üye olmakla eşdeğer tutuldu. İddianamede yargılanan Devrimci Partililerin "yasa dışı örgüt üyeliği" ile cezalandırılmalarını ayrıca polis işkencesine direnmelerini de "polise görevini yaptırmamak" için cebir kullanılması olarak ek ceza gerektirdiğini öne sürüldü.

DEVRİM ŞEHİTLERİNİN HABERİNİ YAPMAK 'SUÇ' OLARAK YER ALDI
İddianamede haber ajansımızın yanı sıra devrimciparti.org sitesi, Umut gazetesi ve kapanan sosyalistdemokrasipartisi.org siteleri IŞİD'e karşı savaşan Aziz Güler ve Bedrettin Akdeniz gibi devrimcileri sahiplenici siteler olarak yer aldı. Ayrıca savcılık tarafından Gezi eylemleri döneminde Hatay Armutlu'da gerçekleşen gösteriler için "Yaşasın Armutlu direnişimiz" ifadesini örgüt üyeliğine delil olarak nitelendirildi.

ÇUBUK: BURADAYIZ, SÖMÜRÜ DÜZENİNİ KALDIRACAĞIZ
Umut Gazetesi'ne konuşan Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, "11 Haziran günü biz sömürü düzenini yıkacağız diyerek sokağa çıktık. Yargı bunu cezalandırmak istiyor. Bu dava aslında 'sömürü düzenini yıktırmam, koruyacağım' anlamına gelir. İddianamenin tamamı eylemimizin içeriğinden, o gün yaşananlardan, pankartımızdan bağımsız işlemektedir. İddianamede esasında cezalandırılmak istenen IŞİD'i yenen devrimcilerdir. IŞİD'in yenilgisine katkı veren Türkiyeli devrimcileri suçlu ilan etmektir. Tıpkı döneminde Mahir Çayan'lara, Deniz Gezmiş'lere, İbrahim Kaypakkaya'lara yaptıkları gibi onların ideallerini, isimlerini Türkiyeli emekçilerin, yoksulların hafızasından silme çabasıdır. Bu nedenle o devrimcilerin bir kısmının naaşının ülkeye getirilip defnedilmesine bile izin verilmedi. Ancak yanıldıkları şudur; İktidar IŞİD barbarlığına destek olurken, bu ülkenin devrimcileri IŞID zülmune karşı savaşta Kürt, Türkmen, Arap, Türk, Ezidi halklarının kalbine gömüldü. 11 Haziran'ın yıldönümünde o gün Taksim'de de söyledik, bugün yine söylüyoruz; Buradayız, bu sömürü düzenini ortadan kaldırmadan durmayacağız" dedi.